Gördüğüm,görmediklerini gizliyordu.Sırları alın yazısında okunan haykırışın s’eliydim.
-Görünmez enerji dalgalarıyla görülmüşlüğe tümlenirdim.Yaşamın patikalarından geçerken içimde kalanların dramları çarpılırdı kayalarına.
Melodramların canlanırdı bahtımın sahnesinde. Nemli gözlerinden özlemler akardı.Bir vicdan duruşmasının yargıcı gibi kendimi yargılardım.
“Kaybeden” fiilinde içinden çıkılmazlarımın fili gelirdi bu taşınmaz yaralarımı. Çekimsiz kalırdım sol yanın benim için atarken.
B’aşka kaybedenlerin ilgisini çekerdim isteksiz kiplerinde.Yılanları, yalanları yiyen kirpiler anlatırdı meramımı. Bir kirpi yavrusu olsam kucağında hafiften batsa sevdam sana.
-Bir kirpi yılanları, yalanları öldürdüğü sevilmeli ; ama ben yavru kirpi olsam, hani her şeyin küçüğü sevilir ya.
Yavru kirpi olarak kirpiklerinden dökülenleri görsem çok bu büyük hayal Şehrinaz:.
İçimdeki aynaya baktım.Kırılmış olmalıydı.Yüzümü göremedim sadece yüzsüzlüklerim, yalanlarım, doyumsuzluklarım, zaaflarım görünüyordu.
-Meğer insanın kendi aynasında daha çok başka insanın yüzündeki yaşayış yansımalarını görürmüş.
Keşfettiğim bir şeyi söylüyorsam bilgelik aynam kırılmamıştır demek.Güzellikleri sunmaktır içsel bilgelik.Güzel yaşamaya içsel aynalar üretmektir bilgelik gücü.
Ki senin gücün güzelliğin ve bu güzelliğinle akan gülümseyişindir.
Tebessümlerine geldim, sen gülerken dünyanın bütün gülleri secdeye kapanırdı.
-Dikenlerini teslim ederdi kötü niyetler.İçinde kirlenmiş düşler uçardı, sen gülünce.Bir kadın aslında güzel bir gülüşün dünyasını sununca melekleşir.
-Yeniden gülücüklerinle vur yüreğimi.
İçimde siyah bulutlar var diye içim değişmez. Ben karakterimin , kimliğimin sahilinde üst benliğin limanıyım.Değişmezlerim sosyal algılarla değişebilir.İnsan ehil olan üst algı eğitimiyle değişmeye her zaman değişebilir
-“Can çıkar, huy çıkmaz.” Bu sözü eriten tek gerçek ilim, sosyalleşme, inanç üçleminde yüksek ruhluluğu yakalayanlar değişir.
Yüksek ruhluluğu yakalayan herkesin huy dediğimiz kemikleşen tavırlar değişir, gelişiriz, ehil bir güneşin sıcağında kendini bulur.
-İnsan canlı bir varlıktır.Canlı olan canı olana,yeni olana, güzel olana, akli olana bilenir. Taş değiliz.
İşte bu çok büyük bir anlayıştır, bunu kavrayacak üst kimlik çok azdır.
İnsan, kendi içindeki aydınlanmanın başlangıcında çizer kaliteli yaşamayı.
- Özdeş değilsin sıradan bir hayatı, huyu, bakışı olanlarla.
Bu yüzden Halil Cibran’ın dediği gibi:” Bana susmayı ver, gecenin hücumlarına meydan okuyayım.”
-Susmakta bazen özel bir çözüm.
Ve çoğu zaman “Doğru” yanlışların gölgesine bağlatılmış olsa da her zaman doğru kazanmıştı.
-Kalbimden yola çıkan güneşin varsa için her zaman aydınlık kalır.
Kalbin aydınlığı, sevgidir,şefkattir,güzel huylar, dürüstlük, cömertlik,aşk,sevgi gibi yüksek ruhluluğa bizi taşıyan içsel eylemlerle aydınlanmalıdır.
Hayat bazen piyano gibidir.Beyazları, siyahları beraber sunar.İyilerle kötüleri aynı anda çalar; ama unutmayalım en güzel melodi beyaztan çıkar.İçimizdeki beyazları kirletmeyelim Şehrinaz
Hayrettin TaylanKayıt Tarihi : 7.8.2012 16:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!