En anlaşılmaz, bilinmez, imkansız yönünden sapmadım. Çünkü sebepsizlerim evsiz değildi,gönülevindeydi.
-Fazlasıyla sana akmış mecralarımın meçhulüyüm. Hülyalarıma kadar indi bütün dünya.Eksik yok. Biz iyiyiz, kaderin aynasında süslenen güzel.
- Onarımı zor olan bir o’nurun söz okyanusuyum. Özümden sana akan bir ırmak gibi hani derinliği, şiddetli akışı olmayan olağandan uzak, olacağa yakın bir ak’ışın sesiyim Ruhsu.
-Kaybedilmeye değer, değerlerin değmiş yüreğime.Seni kaybetmek ruhuma , dizelerime, cümlelerime çıkartılan taze ilham ekmeği demek. Kızartılmış yüzünle yazmanın sıcağını yaşıyorum.
-Küçük bir pınar,sadece sessizce, akar ve giderken damlalarınla coştu. Şimdi su ile damlayı, suçsuz ile güçsüzlüğümü ayıklamaya çalışıyorum.
-Neden hala pınarımın ortasında gönlünü salmış, damlalarını boyna yollarsın ki?
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta