Yüksek Gölge’nin Övgüsü Şiiri - Mahmud D ...

Mahmud Derviş
13 Mart 1941 - 9 Ağustos 2008
11

ŞİİR


34

TAKİPÇİ

Yüksek Gölge’nin Övgüsü

Bu senin için olmak ya da olmamaktır,
Bu senin için yaratmak ya da yaratmamaktır.

Kaba bir güldürüdür, kendi gölgenin arkasındaki tüm varoluşsal sorunlar.

Ve evren senin
küçük not defterindir, ve yaratıcısısın sen onun.
Yaz içine öyleyse, yaratılışın cennetini.
Ya da yazma onu.

Sen, sensin sorun olan.
Ne istiyorsun? Bir rivayetten,
bir diğer rivayete yürürken?

Bir bayrak?
Ne iyiliği dokundu bugüne dek bayrakların?
Hiç korudular mı bir kenti bir bombanın şarapnelinden?

Ne istiyorsun?
Polis?
Hiç bilir mi polis, küçük yeryüzünün nerede gebe kalacağını
gelen rüzgarlardan?

Ne istiyorsun?
Egemenlik, küller üstünde?
Kendi ruhumuzun efendisi, kendi sürekli değişen varlığımızın,
efendisi olduğun halde?

Terket öyleyse,
Yer senin değil çünkü, ne de süprüntü tahtlar senin.
Sen özgürlüğüsün yaratmanın,
sen yaratıcısısın yolların.
Ve sen karşı tezisin bu devrin.
Ve terk et!
Yoksul bir dua gibi,
Yalınayak, kayaların yolundaki bir ırmak gibi,
Ve gecikmiş, bir karanfil gibi…

Sen, sensin sorun olan.
Terket varlığını kendi kendine, öyleyse,
Çünkü, daha genişsin sen halkların ülkelerinden,
Daha geniş giyotinin alanından.
Terket varlığını kendi kendine, öyleyse,
Çekil kalbinin bilgeliğine…

Yönel öyleyse Golgotha’ya,
Ve tırman benimle,…

Ne istiyorsun?
Kendi ruhunun efendisisin sen,
Sürekli değişen varoluşumuzun efendisi.
Közün efendisisin sen,
Alevin efendisi.

Ne kadar geniş devrim,
Ne kadar dar yolculuk,
Ne kadar büyük düşünce,
Ne kadar küçük devlet!

1983

Mahmud Derviş
Kayıt Tarihi : 4.9.2013 16:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Onur Bilge
    Onur Bilge

    İNSANIN ÖNEMİ – 6

    Lider olma derdindesin, öyle mi? Özgürlük getiriyorsun gittiğin yere… Küçük dağları sen yarattın… Çağ açacak çağ kapacaksın! İdeolojin yutacak diğerlerini…

    O zaman… Demek ki sen yeryüzünde yaşamaya layık şerefli bir yaratık değilsin… O zaman terk et dünyayı! Dünya senin değil!

    Sorun olan, sorun çıkaran sensin. İntihar et o zaman! Halkların ülkelerinden daha değerliysen, daha büyüksen, oluşturduğun savaş alanlarından daha genişse hırsın, giyotinini kendine kullan! Sen öl! Öldür kendini! Hırsın yesin seni! Kendini zehirleyen bir akrep gibi… Ya da vazgeç kötülükten, can yakmaktan. Varlığından soyun. Çıkar sırtından siyah hırkanı. Huzura çık. Huzurda dur ve selam ver! Önce kendini selamla! Sonra Yaratan’ını… Kendini bil! Rabbini bil! Yüreğinde ara bul O’nu! Bilge ol! Bilgece yaşa ve yaşat artık.

    Madem Hıristiyansın, iyi bir İsevi ol! Yönet nefsini Golgotha’ya, Benimle birlikte seyri süluk et! Birlikte çıkalım basamakları… Nefsini çarmıha ger! Bitir bu egoyu! Arın… Madem İseviysen…

    Sen insansın! Kâinat senin içinde… Kendi bedeninin saltanatını sür! Ruhunun efendisisin sen. Sürekli değişen var oluşumuzun efendisi… Köze sebebiyet vermeyi bırak! Ateşle oynama, yakma!

    Ne kadar büyük bir değişim bu, insan ve insanlık için! Oysa ne kadar daralıyor ve daraltıyorlar çıkış yollarını!

    Ne kadar büyük, ne güzel düşünce bu, insan ve insanlık için! Oysa ne kadar daralıyor ve daraltıyorlar yeryüzünü! Devletler, ne kadar büyük topraklara sahip olurlarsa olsunlar, yeryüzünün tamamına sahip olamazlar. O zaman kardeşçe yaşayalım. Aramızda sınırlar olsa da farklı bayraklar altında gölgelenmekte olsak da tek bir ırk olalım gönlümüzce, tek bir devlet… Yeryüzü herkese yetecek kadar geniş ve nimetler bitip tükenmeyecek kadar çok.

    ***

    Ben de aynı düşüncedeyim. Ben de bir yüksek gölgeyim. Sizler de… Hepimiz… Bence… Bence de hepimiz biriz ve çok değerliyiz. Her şeyden değerli… Petrolden, topraktan, taçtan tahtan… Mutlaka çok mutluydu İbrahim Ethem.

    Dünyevi ve Uhrevi Mutluluklar…

    Sevgiler…

    Onur BİLGE

    Cevap Yaz
  • Onur Bilge
    Onur Bilge

    İNSANIN ÖNEMİ – 5

    Sorun insanda… İnsanlık, bir inanıştan bir inanışa geçerken kıyamet kopuyor! Dilediğini seç! Neden savaşıyorsun? Bu seferler niye?

    Milletler ve bayraklar… Irklar ve özgürlükler… Bayrak, özgürlüğün, huzur ve mutluluğun sembolüyse güzel… Fakat ne yazık ki bu zamana kadar savaşlarda boy gösterdiler. İnsan, o yüce varlık, gölgesinde korunamadı. Kentler harabeye döndü, insanlar paramparça…

    Hiçbir güvenlik tedbiri, dünyanın kaderini değiştiremez. Nerden ne geleceği belli değilken onların da yapabilecekleri çok bir şey yok. Ancak aklını başına toplamalı ve barışçı bir yol tutmalı.

    Yakıp yok ettiğin kentlerin kalıntılarının, can veren masum insanların cesetlerinin üstünde hiçbir şey olmamış gibi huzurlu bir ülke mi inşa edeceksin? Hükümranlığını ilan edip gurur mu duyacaksın? Sen, zaten sürekli değişmekte olan varlığının efendisi değil misin? Nedir u egoizm? Bu doyumsuzluğun niye?

    ***

    Cevap Yaz
  • Onur Bilge
    Onur Bilge

    İNSANIN ÖNEMİ – 4

    “Olmak ya da olmamak… İşte bütün mesele bu!” Yaşamak veya yaşama hakkının elinden alınması… Işığın sürekliliği veya kesilmesi… Yaratmak ya da öldürmek…

    Ne kadar komik bir görünüm! Mezbaba önünde koçların bir parça ot için toslaşması! Kaba güldürü… Acı mizah! Kaldı ki savaşlar, bireylerin arasındaki sorunlardan değil baştakilerin didişmesinden kaynaklanmakta ve olayla hiçbir ilgisi olmayan asker ve siviller birbirleriyle karşı karşıya getirilmekte… Ki onlardan bazı yüksek gölgeler, savaşa ara verildiğinde birbirlerinin yaralarını sarmakta, mataralarındaki suyu bölüşmekteler. Neticede sorun, var oluş sorunu haline gelmekte…

    Oysa dünya bizim! Hepimizin! Burada yapılanların not edildiği bir defter hükmünde… Yeryüzünün romanını bizler yazmaktayız. Onu mutluluklarla da ve acılarla doldurmak bizim elimizde. Dünyanın kaderi, niyetlere göre şekillenmekte… O halde neden onu cennete çevirmeye çalışmıyoruz?

    Ya bir cennet romanı yazalım ya da kalemi elimize hiç almayalım!

    ***

    Cevap Yaz
  • Onur Bilge
    Onur Bilge

    İNSANIN ÖNEMİ - 3


    Yüksek Gölge’nin Övgüsü…

    İnsan, Nur’un şavkıyla oluşan gölgeden ibarettir. Varlığı, ışık kaynağına bağlıdır. Işık burmaktayken var gibi görünmekte, çekilince yokluğa mahkûm olmaktadır. Gölgedir ama sıradan bir gölge değil, Yüce ile yüceltilmiş yüksek bir gölge… Yani meleklerin bile secde ettirildiği eşref-i mahlûkat… Yüksek gölge, şair tarafından bu şiirde methedilmiş. Bakalım nasıl övülmüş!

    ***

    Cevap Yaz
  • Onur Bilge
    Onur Bilge

    İNSANIN ÖNEMİ - 2

    “Ben Yusuf’um ey babacığım
    Babacığım, kardeşlerim beni sevmiyor”
    Beni aralarında istemiyorlar baba
    Bana saldırıyorlar, bana taş atıyorlar

    Ve taştan daha acıtıcı sözler söylüyorlar
    Ölmemi istiyorlar, ancak bu şekilde benden bahsedebilirler
    Bana kapılarını kapattılar ve beni dışarı attılar
    Beni aralarından çıkardılar” Mahmut Derviş

    Yeryüzünde fitne her zaman oldu, olmakta, kan akıtmaya devam etmekte… Kardeş kardeşe düşman, kutuplaşmakta ve ölümüne birbiriyle uğraşmakta…

    İnsan, acınası bir yaratık aslında… Yaratılmış, yetiştirilmiş, herhangi bir nedenle yok edilmeyi bekler vaziyette… Hali, mezbaa avlusunda kesilme sırası bekletilen koyunlardan farksız… Birkaç dakika sonra öleceğini bilmeyen, bir parça ot için tokuşan koçlar gibi birbirini yemekte… O kadar gaflette…

    Hayat, sahip olduğumuz en büyük nimet… Sonra akıl, sonra sağlık… Ne yazık ki menfaat için insan hayatı hiçe sayılmakta, insan eti yenmekte… Oysa yeryüzündeki insanlar tek bir ırktır. Adem’le Havva’dan kardeş, Nuh’tan beri tek aile…

    Toprak da ne? Ayrılıklar neden? Kim özgür kalma hakkına sahip, kim esir olmaya mahkûm? Yeryüzünde herkese yetecek kadar yer, yiyecek içecek varken işgal neden, sürgün niye? Sınırlar belirli olsa da bayraklar farklı olsa da yaratılanlar aynı, Yaratan bir!

    ***

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (12)

Mahmud Derviş