Yüksek Ateşli Şizofren Şiiri - Yorumlar

Dinmez Er
1210

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

İçimde susmak bilmeyen bir ses,” YAZ ” diyor.
Zamanı uzayan yolda akrep yelkovanı izliyor.
Perdeler çekilirken akşamın üzerine,
Dolunay şavkıyor gizemli rengiyle,
Özlemler büyüyor o büyülü güzellikte,
Yakan kıvılcımlar akıyor içime…
Tüm ihtişamıyla gülümsüyor dolunay

Tamamını Oku
  • Filiz Kalkışım Çolak
    Filiz Kalkışım Çolak 09.12.2015 - 20:17

    şiirin adı dahi bir şaheser..baştan sona mısralara sığmayan bir duygu seli..acıyan bir yürekki sanki mısralaın çehresine kan damıtıyor..çok acı geldi bu çaışma bana ..dilerim hüüzn keder mısralarda kalsın ve dinlediğiniz yürek sesiniz mutluluk cıvıltılarıyla kaleminize nakşeylesin...++10..ant..

    Cevap Yaz
  • Can Abdullah Yıldırım
    Can Abdullah Yıldırım 30.08.2015 - 01:05

    Göz kırpan deniz feneriyim
    Hararet, hararetim var.
    İçim dışım yangın yeri
    Ak güvercinler ve beyaz kanatlı bir melek,
    “Ateşi çok yüksek, kırk bir nokta üç! ” diyor.
    Seni şaşırtmadı mı yükselen bu ateş,
    Nere..de..sin dolunay?

    Gece gece güzel bir şiir okuttun Dinmez şairim yüreğin var olsun

    Cevap Yaz
  • Meltem Ege
    Meltem Ege 28.08.2015 - 19:41

    “Ateşi çok yüksek, kırk bir nokta üç! ” diyor.
    Seni şaşırtmadı mı yükselen bu ateş,
    Nere..de..sin dolunay?

    Cevap Yaz
  • Hatice Ak
    Hatice Ak 28.08.2015 - 18:37

    Şiirinizi okuyunca Necip Fazıl Kısakürek'in 'kaldırımlar' şiirini hatırlattı,

    sözünü ettiğim şiiri çok beğenmiştim sizin şiirinizi de öyle....

    Gönülden kutluyorum. Ayrıca 'Kaldırımlar' şiirini de burada paylaşıyorum izninizle. ..



    KALDIRIMLAR

    I

    Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
    Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
    Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
    Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.

    Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
    Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
    İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
    Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

    İçimde damla damla bir korku birikiyor;
    Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
    Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
    Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.

    Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
    Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
    Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
    Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

    Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
    Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
    Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
    Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!

    Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
    İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
    Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
    Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.

    Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
    Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
    Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
    Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.

    Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
    Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
    Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
    Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...

    II

    Başını bir gayeye satmış bir kahraman gibi,
    Etinle, kemiğinle, sokakların malısın!
    Kurulup şiltesine bir tahtaravan gibi,
    Sonsuz mesafelerin üstünden aşmalısın!
    Fahişe yataklardan kaçtığın günden beri,
    Erimiş ruhlarınız bir derdin potasında.
    Senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri;
    Onun taşı erimiş, senin kafatasında.

    İkinizin de ne eş, ne arkadaşınız var;
    Sükût gibi münzevî, çığlık gibi hürsünüz.
    Dünyada taşınacak bir kuru başınız var;
    Onu da, hangi diyar olsa götürürsünüz.

    Yağız atlı süvari, koştur, atını, koştur!
    Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.
    Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur...
    Ne senin anladığın kadar, kaldırımları...

    III

    Bir esmer kadındır ki, kaldırımlarda gece,
    Vecd içinde başı dik, hayalini sürükler.
    Simsiyah gözlerine, bir ân, gözüm değince,
    Yolumu bekleyen genç, haydi düş peşime der.

    Ondan bir temas gibi rüzgâr beni bürür de,
    Tutmak, tutmak isterim, onu göğsüme alıp.
    Bir türlü yetişemem, fecre kadar yürür de,
    Heyhat, o bir ince ruh, bense etten bir kalıp.

    Arkamdan bir kahkaha duysam yaralanırım;
    Onu bir başkasına râm oluyor sanırım,
    Görsem pencerelerde soyunan bir karaltı.

    Varsın, bugün bir acı duymasın gözyaşımdan;
    Bana rahat bir döşek serince yerin altı,
    Bilirim, kalkmayacak, bir yâr gibi başımdan...






















    Necip Fazıl Kısakürek

    Cevap Yaz
  • Yusuf Değirmenci
    Yusuf Değirmenci 28.08.2015 - 17:59


    usta kalemin duygu deryası yüreği yine çağlayan şelale olmuş duygulu ve sitemkar dıyguların gergefte işlenişi gibi işlenmiş duygular kutluyorum

    Cevap Yaz
  • Cevat Çeştepe
    Cevat Çeştepe 28.08.2015 - 17:39

    'Ay büyürken uyuyamam' dediği gibi Necati Cumalı'nın.....
    Yüksek ateş sayıklamaları da diyebiliriz bu duruma.., şizofren biraz ağır kaçar ama adı ne olursa olsun şiir 'o an' seslerini güzel yansıtıyor...
    Kaleminize sağlık sayın Dinmez Er...
    Kutluyorum...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta