Yine gam yükünü yüklendin gönül,
Meçhule yol alan sandal gibisin.
Sınıra mı geldi sabır tahammül;
Serseri dolanan aptal gibisin.
Sanki bu dünyada zamanın dolmuş,
Dizde dermanın yok saç beyaz olmuş.
Yaprağın sararmış gölgen kaybolmuş;
Çınardan kırılmış bir dal gibisin.
Felek viran eder olsan da mamur,
Hanedanlık nerde nere de o mir.
Hey hat hazan gelmiş bitiyor ömür;
Gerçek mi yalan mı sanal gibisin.
Nice dert dinledin yaralar sardın,
Nicesine mutlu yuvalar kurdun.
Yıllarca sırtın da taşıyıp durdun.
Boşa yük taşımış hamal gibisin.
Can dedikçe canı yanan sen oldun,
Sahte tebessüme kanan sen oldun
Gül diye çalıya konan sen oldun;
Yaralı Bülbülle dil lal gibisin.
Felek dur dediyse koşman nafile,
Mutluluk ararken çekersin çile.
Gök yüzünde kayan yıldızlar ile;
Bir varmış bir yokmuş masal gibisin.
Etem-i yazarken titriyor kalem,
Mısra feryat eder ah eder kelam.
Boşuna beklersin yardan bir selam;
Sonu hüsran olan visal gibisin.
Kayıt Tarihi : 25.11.2017 01:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!