Geceye dip not düşüyorum yokluğunu. İliştiriyorum seni tüm yalnızlıklara. Terketsem seni, ağlıyorsun mızıkçı bir çocuk edası takınıp. Alsam yanıma, yakıyorsun parmak uçlarımı. Dokundukça yüreğine, kapkara bir ihanet sürüyorsun gözlerine.
"Yapma!
Kırma, sana uzanan parmakları. Avucumdaki çiçeğe bir yudum su olsun gözyaşın."
Neyse, unut dediklerimi. Kal orada!
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem