Ebem “-ekmek yecez bobanı ünne gel” diye
kahveye yolladığında
“-Hacı senin candarma geldi”
ya da dönüp bana;
“-yoğ(u) sa anan mı
çağırıyo len” derlerdi
dikilirdim babamın tepesine,
yapışırdım koluna
ebemi bekletmesini affedemezdim asla
kanmazdım iki Hasgül bisküi arasında
yayılmış güllü lokuma
oyundan kalkmayı ar ederdi
ya da naçar çayları öderdi
Babam
yol boyunca
“-çocuklar kahveye gelmez
bobasının yanında emmiler varısa
oyun oynayollarısa
bobanın başına dikilinmez
ayıb-olur”
diye ikaz ederdi
elimi bırakmasına izin vermeden
gözlerimi gözlerinden ayırmadan
“-başına bi ke gorsun gayıb olur”
“-şımarık eşşolu-eşşek” dedi
*************************
ardıç sırığı sokak kapımız
taş duvarlı çalı çelenli avlumuz,
tek odalı penceresi tek camlı
evlerde geçti çocukluğumuz...
Kayıt Tarihi : 5.10.2007 16:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)