Ey sınavına tabi olduğum aklıselimim
Ecelim ol da gel al beni bu dünyadan
Üç gün az geliyor sevmeme seni
Ölümlerden ölümdür bana incinmen senin
“İyi bilirim...” der misin hakkını helal ederek
Ey açıksözlüm aşka dahildir ölüm de
Yan yana iki mezarda ismini görünce
Nasihat olarak bana ölüm yetti dün
Ağzımın tadını kaçıran ölümden
Yaşama sevinci çıkardım bir de
Ölmeden evvel ölelim gel
Zambaklı mezarların yanından geçtim dün
Gül yetiştiren adamlar gördüm yattığı yerden
“Kim ölü der ki böyle dirilere? ” dedim birden
Ey ecelim, zakkumlar da çiçektir görünüşte
Selam verince yüz gülü açtı âdem hocamın:
“Nerden gelip nereye gidiyorsun ey yolcu? ”
Diye sorunca: “Sen yolcu değil miyim sanırsın,
Oturduğun halde gitmiyor musun bir yere? ”
Hemen asasını vurarak sağ eliyle:
“Yaş yetmiş oğul, inmem yakın yere…”
Der demez öptüm hemen elini köylümün:
“Darlanırsan ara beni.” dedi bir de
“Ararım hocam ararım.” dedim nedense
Ölüm de bir çeşit aşktır sevgili ecelim
Aşkıma rücu edeceğim ben ölünce
İlahi bir yük olarak aldım seni üzerime
“Lâ yukellifullâhu nefsen illâ vus'ahâ”
Allah'ım bir tereddüdün romanı etme beni ecelime
Sen kapı komşusu olursun evlerin Rize’de
Ah ölüm tehlikeli görüyorlar seni de
Ey aşk, üzerime inmiş bir rahmetsin sen
Erdirirsin vuslata beni bir nikâh gibi
Rahmetine kavuşup da rahmetli olmak gibi
Ah ecelim kalbimi kıran kırana sevmesen de
Ben severim hiç ölmeyecekmiş gibi seni
Kayıt Tarihi : 23.8.2016 12:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!