Yudum Yudum Aşk İçtim

(Fasl-ı Muhabbet şiiri)

Bu nasıl bir sevda ki yaktı kavurdu beni!
İçin için yandıkça, yudum yudum aşk içtim
Kapıldım rüzgârına yere savurdu beni
Her adını andıkça, yudum yudum aşk içtim.

Ömür denilen süre yâr yolunda geçerken
Canan’ın cemalini düşlerimde seçerken
Doluyu ağırladım yağmurlardan kaçarken
Damarda kan dondukça, yudum yudum aşk içtim.

Gönlüm söz dinlemiyor yârden hep ilgi bekler
O nazlı güzel yâr de dertlerime dert ekler
Elim Mevlâ’ya açık kabul olsa dilekler
Kabul olur dendikçe, yudum yudum aşk içtim.

Sevda denen derdime derman başka dert oldu
Dertler beni buldukça sanki gönlüm yurt oldu
Kalbime gelen oklar artık daha sert oldu
Çaresizce sindikçe, yudum yudum aşk içtim.

Âşığı sarhoş eden saki elinden meymiş
İçenler ayılmıyor ne tesirli bir şeymiş
Dert derinde büyürken göze batan yüzeymiş
Geçer diye sandıkça, yudum yudum aşk içtim.

Ey yâr! Senin verdiğin, kabulüm, zehirse de
İçtikçe doyamam ki akan bir nehirse de
Senin ilin baş tacı oba, köy, şehirse de
İlinize döndükçe, yudum yudum aşk içtim.

İsterse dağa sürsün, hasret koysun vadiye
Başım gözüm üstüne O’ndan gelen hediye
Beni benden edeni derdime derman diye
Şifa diye sundukça, yudum yudum aşk içtim.

Gönül denen biçare olurken pare pare
Sessiz feryatlarına şahit oldu yerküre
Visalin zamanını düşünüp birdenbire
Küheylana bindikçe, yudum yudum aşk içtim.

Hancı oldu yüreğim Sevgili’den gelene
Razı etti Hünkâr’ım avucumda kalana
Bin canım kurban olsun maşukumun yoluna
Kadere inandıkça, yudum yudum aşk içtim.

Sözünü ferman bildim, ’ben’liğimden kurtuldum
Sevdanın gömleğini yorgan ettim örtüldüm
Behlül’üm can verenin rızasında tartıldım
Teraziye kondukça yudum yudum aşk içtim.

19.06.2022