Yudum Yudum Şiiri - Büşra Nisa Kaya

Büşra Nisa Kaya
62

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Yudum Yudum

Saçlar anıları taşır, dediler; kesemedim.
Kanlı canlı yanımda dursan, yine böyle tüter misin burnumda?
Aynasız da baktım ya sana bir zamanlar...
Şimdi tüm yansımalar kırık.

Aştım da yolları; ne koydun önüme?
Bu dağlar, taşlar şahidim olsun.
Gömdüm, parça parça, dikenlerini kalbime.
Duvarlarına yazdım yasaklı kelimeleri.

Sen miydin sebebi gençliğimin?
Sakinleştiremediğim dalgaların sesi...
Gökler ağlasın; dağıttın tan yerini.
Yudum yudum bitirdin denizleri.

Büşra Nisa Kaya
Kayıt Tarihi : 30.12.2024 20:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Hiçbir sesin yankılanmadığı bir boşluk... İçimde bir yük var, adı özlem mi, kırgınlık mı, bilmiyorum. Sanki tüm kelimeler düğüm düğüm, yasaklı birer sır olmuş. Ne kadar konuşmaya çalışsam, dudaklarımda acı bir suskunluk. Göğsümde dikenler büyüyor, her nefes alışımda daha da derine saplanıyor. Dağlar taşlar kadar katı bir sessizlik sardı etrafımı. Her adımda önüme yeni bir engel, yeni bir duvar koyulmuş gibi. Gök ağlasa da dindirir mi içimdeki yangını? Hiç sanmam. Çünkü dalgaların sesi, içimde durmadan kabaran o huzursuzluk, susmuyor. Denizin bile sabrı kalmamış gibi, yavaş yavaş yudumlanan bir sonmuş her şey. Her şey dağılıyor, ellerimle tutmaya çalıştıkça daha da küçülüyor gibi. Oysa gökyüzü bile şahitti; bu tan yeri, böylesine karışmayı hak etmiyordu. Ama olan oldu. Şimdi tek kalan, içimde yankılanan o kırılma sesi... Ve beni suçlayan bir boşluk.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!