Kuzey dağları set çektiğinde
Yıldıza, karayele,
Kaçkarlar’ dan kaç kar
Kaç bahar
Boran
Yel, sel geçti
Fırtına vadisinden.
Kaç kez kesildi insan ayağı
Kaçkarlar’ ın eteğinden
Kim bilir.
İnsanoğlunu çağırdı
Göz etti yücelerden,
El etti durdu
Zamanın içlerinden
Çağların ötesinden.
Kutsal bir tutku gibi
Yürüdü uşakları,
Arhavi’ den, Çayeli’ den
Hemşin’ den.
* * *
Dorukları sis bürürdü
Yollarını ses, seda
Süreğen türkülerdi ağan
Kemençe telinde esriyip,
Fırtına deresinden.
Yaylalar dostluğa yurt oldu,
Horona sevdalı insanı
Kadınından, erkeğinden,
Kuşa kurda dost oldu.
* * *
Akşamın serinidir
Rüzgârın faslı başlar,
Yeşil siyaha dönerken
Gece dallarla rakseder.
Dolunay bakar yüceden
Ağustosta bir geceden
Ayder’e selâm eder.
Çağlayanlar köpük-revan
Nazlı bir gelin tülüdür,
Salınır iner Kaçkar’ ın
Terlemiş perçeminden.
* * *
Sıcak bir yayla evinde
İnsanla doğa iç içe;
Baba Mehmet
Anne Kader
Ve Ayder’ in şirin kızı
Küçük Güneyce.
Ey doğa tutkunları
Dağlara vurulmuşlar,
Biz yolcuyuz bu gece.
Hoşça kalın can dostlar
Çıkageliriz bir gün
İmbatlarla Ege’ den,
Sessizce ve gizlice.
01.09.1999
Nevzat ErkolKayıt Tarihi : 10.8.2005 04:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)