Ysolt’a Methiye -Ezra Pound-

İsmail Aksoy
1898

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Ysolt’a Methiye -Ezra Pound-

Ysolt’a Methiye

Gönlüme eğilmeyi öğretmek için,
boş yere çabalayıp durdum;
“Senden büyük nice şarkıcılar var” diye
ona boş yere söylemiş oldum.

Fakat rüzgârlar ve lavta ezgisi şeklinde geldi onun cevabı,
Bana rahat vermeyen ve her daim
“Şarkı, bir şarkı” diyen
Cılız bir inilti şeklinde gecede.
Her daim arayarak bir şarkıyı
Birbirine geçer yankıları alacakaranlıkta.
Ah, öyle bitkinim ki çektiğim sıkıntıdan
Ve onca yol yürümek
Tozla dolmuş gözlerimi koyu kırmızı çemberlere döndürdü.
Gene de alacakaranlıkta bir titreyiş kaplar beni,
Ve küçük kırmızı peri “Bir şarkı” diye inilder,
Küçük gri peri inilder bir şarkı için,
Küçük kahverengi yaprak “Bir şarkı” diye inilder,
Küçük yeşil yaprak inilder bir şarkı için.
Yapraklar gibidir kelimeler, nereye savrulduklarını bilmeden
Bir şarkı arayan, bahar vakti eski kahverengi yapraklar misali.

Beyaz kelimeler kar tanecikleri gibi, fakat soğukturlar,
Yosun kelimeler, dudak kelimeler, yavaş nehirlerin kelimeleri.

Ruhuma eğilmeyi öğretmek için,
boş yere çabalayıp durdum;
“Senden büyük nice ruhlar var” diye
onu boş yere uyarmış oldum.

Hayatımın sabahında bir kadın gelmişti çünkü
Ayışığının çağrısı gibi,
Ayın suları çağırdığı gibi,
“Şarkı, bir şarkı.”

Bundandır O’na bir şarkı söyleyişim ve O’nun bırakıp gidişi beni
Ayın denizi terk edişi gibi,
Fakat “Ruh gönderdi bizi” diyerek
Gene geldi yaprak kelimeler, küçük kahverengi peri kelimeler.
“Bir şarkı, bir şarkı! ”
Ve boş yere inildedim onlara “Şarkı kalmadı bende
Çünkü beni bırakıp gidene söylemiştim şarkılarımı” diye.

Fakat bir kadın gönderdi benim ruhum, mucize-halktan bir kadın,
Çam ormanlarını kavrayan ateşin “Şarkı, bir şarkı” diyen iniltisi gibi
Bir kadın.
Usareyi kavrayan alazın iniltisi misali.
Şarkım O’nunla tutuşmuştu ve O da bırakıp gitmişti beni
Alazın közü bırakışı gibi, böylece gitti O yeni ormanlara”
Ve içimdeki kelimeler inilder
Her daim. “Şarkı, bir şarkı”.

Ve ben “Şarkı kalmadı bende” derim
Ruhum güneş misali bir kadın gönderene dek:
Evet güneşin tohumu çağırışı gibi,
Daldaki bahar misali
İşte böyle gelmeli O, şarkıların anası,
Gözlerinde sihirli kelimeler barındıran O
Kelimeler, beni her daim çağıran
Küçük peri kelimeler,
“Şarkı, bir şarkı”.

Ruhuma eğilmeyi öğretmek için,
boş yere çabalayıp durdum;
Hangi ruh eğilir ki
gönlünde sen varken?

Ezra Pound (1885-1972, ABD)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy

İsmail Aksoy
Kayıt Tarihi : 7.5.2016 15:36:00
Hikayesi:


Praise Of Ysolt by Ezra Pound In vain have I striven, to teach my heart to bow; In vain have I said to him 'There be many singers greater than thou'. But his answer cometh, as winds and as lutany, As a vague crying upon the night That leaveth me no rest, saying ever, 'Song, a song.' Their echoes play upon each other in the twilight Seeking ever a song. Lo, I am worn with travail And the wandering of many roads hath made my eyes As dark red circles filled with dust. Yet there is a trembling upon me in the twilight, And little red elf words crying, ‘A song', Little grey elf words crying for a song, Little brown leaf words crying, ‘A song', Little green leaf words crying for a song. The words are as leaves, old brown leaves in the spring time Blowing they know not whither, seeking a song. White words as snow flakes but they are cold, Moss words, lip words, words of slow streams. In vain have I striven to teach my soul to bow, In vain have I pled with him: 'There be greater souls than thou.' For in the morn of my years there came a woman As moonlight calling, As the moon calleth the tides, 'Song, a song.' Wherefore I made her a song and she went from me As the moon doth from the sea, But still came the leaf words, little brown elf words Stying 'The soul sendeth us'. 'A song, a song! ' And in vain I cried unto them ‘I have no song For she I sang of hath gone from me'. But my soul sent a woman, a woman of the wonder-folk, A woman as fire upon the pine woods crying 'Song, a song'. As the flame crieth unto the sap. My song was ablaze with her and she went from me As flame leaveth the embers so went she unto new forests ' And the words were with me crying ever. 'Song, a song'. And I 'I have no song', Till my soul sent a woman as the sun: Yea as the sun calleth to the seed, As the spring upon the bough So is she that cometh, the mother of songs, She that holdeth the wonder words within her eyes The words, little elf words that call ever unto me, 'Song, a song'. In vain have I striven with my soul to teach my soul to bow. What soul boweth while in his heart art thou?

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmail Aksoy