Yozgat sürmeli şiir şöleni
Yozgat:Küçük bir anadolu,yiğitleri kahraman sevecen insanları. Yozgat Sivas'tan sonra en fazla şairi olan il yozgat Sivastan sonra tüm Türküleri Ozanları bulunan bir şehir.Sovuk suyu,Çamlıkları başka güzel.Baharın dagların çerlik lalelerinin açtığ zaman bir başkadır yozgat dağları.Çarşısuı baştan başa salkım kızıl akasya çiçeklerine bürünür.Bir başka kokar yozgat çarşısı.Mis gibi akasyanın nefsafet kokularıylan.
Yozgat:Küçük bir anadolu,yiğitleri kahraman sevecen insanları. Yozgat Sivas'tan sonra en fazla şairi olan il yozgat Sivastan sonra tüTürküleri Ozanları bulunan bir şehir.Sovuk suyu,Çamlıkları başka güzel.Baharın dagların çerlik lalelerinin açtığ zaman bir başkadır yozgat dağları.Çarşısuı baştan başa salkım kızıl akasya çiçeklerine bürünür.Bir başka kokar yozgat çarşısı.Mis gibi akasyanın nefsafet kokularıylan.
Yurdun dört köşesinden şairler çıktılr yolla.Büyük insan Mustafa Kemal ATATÜRK'ÜN Türk yiğitlerinin harman olduğu diyar, Bozok Yaylasının yiğit evlatları var olun! ' Dediği Yozgat'ta Sürmeli şiir şenlkikleri için. Bende Kayseri'den katılan şairler kafilesin arasıda bulundum. Kayseriden çıkıp,Atatürk yolundan devam ettik yolculuğumuza.Kayseriden 3 taksi vardı bir birimizi takip ettik.Ben Durn Tameri'in arabasındaidim.Arabayı Duran ağbi kullanıyordu.Ferit Yıldız kardeşiimizden Hayatın bağzı gerçeklerinden yaşadıklarını dinledik.Süleyman Karacabey'şiir üzerine söyleşiler yaptı. Kayseri Talas şiir akşamlarının kuruluş ve çalışmaları hakında bilgi verdi. Talas şiir Akşamlarının sunucusu Ayşe Konuk hanımın kulaklarını çınlatık.Ayşe hanımın Yaptığı Güzel ve başarılı sunuculuğu.Poroğram yapımcılığı şiirleri ve Şiir okuma sanatı dile getirildi.Birde araba diye bir halk müzügü dinledik bozlak.Sevdiğini bir araba verildiğinin ağıtın anlatan cinslı bir Türkü.Yol boyunda Sergül hanım ve İsmail Hakı Şahin bey ve Sergül hanımın beyi bir çeşme başında bizi beklediler.Yozgatın sovuk suları yolda etkisini göstermeye başlamıştı.
Yozgata girdiğimzde Bizi ilk olarak çarşı meydanındaki saat kulesi karşıladı.Şairlerden en önce Sabiha Serin hanım efendiyle karşlaştık.Yanında Giresun'lu Ali Dursun bey efendi Kendisiyle tanıştık.Kendisi araştıracı gazeteci yazar.Ali Dursun Bey haytımda rasladığım en tatlı ender tanıştığım insandı.Gerçekten böyle bir insanla beni tanıştıran Sabiha Serine Teşekürlerim sonsuzdur.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta