Yozgat Şiiri - Osman Bulut

Tekrar geldim; Yozgat ile Sorgun’a
Havası değişmiş, suyu değişmiş.
Çamlık’ta çok ağaç dönmüş oduna,
Fidanların eni, boyu değişmiş.

Toprak evler oluvermiş çok katlı
Dün yaya gezenler bu gün hep atlı.
Besbelli ki çok çalışmış Yozgatlı
Zenginlikten yana iyi değişmiş

Boğazlıyan Kayseri'ye sarılmış,
Bilinmez neyine, niye vurulmuş.
Önüne bir güzel baraj kurulmuş
O sakin Çekerek Çayı değişmiş.

Çekerek’te gerçek olmuş bir rüya,
Süreyya Bey az çok eylemiş ihya.
Çakır’la, Ekizce gömülmüş suya
Bildiğim Körpınar köyü değişmiş.

Halkın kimi bahtsız, kimi bahtiyar,
İş der, aş der gezer hep diyar diyar.
Çocuklar genç olmuş, gençler ihtiyar
Topyekûn bayanı, bayı değişmiş.

Allah'a çok şükür iş çok, az değil,
Elde çekiç, keser; bir tek saz değil.
Dört mevsim çalışır bahar yaz değil
Duran emmi, Dursun dayı değişmiş.

Gelen görevini eylemiş ifa,
Miroğlu Valime borçluyum vefa.
O günden bugüne bilmem kaç defa
Bozok Yaylası’nın beyi değişmiş.

Yozgat’lı bununla savar kışını,
Dilim dilim yutar Arap aşını.
Değiştirip de ağrıtmaz başını
Ne bir zevki,  ne de huyu değişmiş

Hep serin geçse de Yozgat’ta güzler,
Sıcaktır yürekler, güleçtir yüzler.
Yerköy hızlı tren yolunu gözler,
Eski kara tren rayı değişmiş.

Ankara'ya, İstanbul'a göçen çok,
Bu sebepten cepler dolu karın tok.
Buna rağmen nüfusta eksilme yok,
Tabelada yazan sayı değişmiş.

Köyler bomboş şehirlerde kalınır,
Süt, yumurta marketlerden alınır,
Davul zurnadan çok sazlar çalınır,
Yozgat'ın düğünü toyu değişmiş.

Bellidir dünyada kulun müddeti
Alınmıştır geliş gidiş bileti.
Değişmeyen yalnız adı, adeti
Şu Yozgat'ın pek çok şeyi değişmiş.

Osman nere gitsen bu dünya yalan,
Varsa eserindir geride kalan.
İki metre bize düşecek alan,
Bu güne dek kimin payı değişmiş.