Yosuna Hibeli Gözler

Yosuna Hibeli Gözler

Ürperen su teninin aksi vurur
Taşlanmış yüreğin enginine

Dalga dalga büyümesi ondan
Ondandır yol araması kendine

Sebepli sebepsiz taşması
Çarpıp kayalara
Güneşin çektiği tetikle alnından vurulması

Ah gözlerim;
Büyüyen halkalarda şimdi
Belâ sürgünü elası
Gize kefâret diye yosuna hibe şimdi

En dipteyim
Kapkaranlık ve soğuk
Ve ertelemeler yüzüme çarpıyor
Dokunuşlarından anlıyorum…

Yirmibir yaşın ellerinden tutuyorum
Heyecanını duyuyorum
Titrerken gözbebeklerinde
Sığındığı sevginin…

Babam geliyor sonra
Babam!
Ne çok özlem oluyor
Ne çok özlemi doldurmuş içine öyle
Onbeş yıl ötesinden bir selâ
Çalkalıyor karanlık denizimi
Tuzlar tuzlara karışıyor
Kokmuyor hiç acılar

En dipteyim
Karanlık ve gözlerim yosuna hibe

Boşluğa sarılan ellerde
Kanayan nasırlar
Zebil sebatlığıma delil…

Karanlık
Giz
Ve hibeli gözlerim…
Taşın sarsan hükmü
Durguna özlemi bile
Buzdan bıçak gibi keser şimdi…

Mavi Umay Şükran Ay
Kayıt Tarihi : 16.5.2010 13:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mavi Umay Şükran Ay