Yosuna bak yosuna
Bakmamış boyuna posuna
Yosunum yoksunum falan dememiş
Gözüne kestirmiş bir taşı
Geçirmiş emeçlerini iyice
Sarmış sarmalamış kendince
Olmuş can yoldaşı
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Farklı bir anlatım. Sizi ve kaleminizi yürekten kutluyorum. .+.+. Saygı ve sevgi ile kalın.
Hikmet Yurdaer
Çok sade ve etkili anlatıma yüklenen anlam zenginliği ile ayrıksı bir şiir okudum. Kutluyorum sayın Germenliler. Saygı ve selamlarımla
çok güzel! hem anlamlı,hem de gülümsetiyor.
teşekkürler,üstadem.
Sevgili İnci hanım..taşı toprakda sarar yosunda! Fakat biri diğerinden erdemlimi çıkar bilinmez..İnsanlarda öyledir..kalplerini hangi ahlaki değer yada kötülük duyguları sarar kişiliklerine bağlıdır..tebrik ederim oldukca düşündürücü paylaşımınız..10 puan gümüşhaneden
Yosun ve taş,
Garipseme bu garip sevdayı
Sevda için yaratmış dünyayı
Neye bakarsan bak arkadaş
***************************** Şiir durduk yede şiir olmamıştır. Gerçeklerin dile geldiği her dize, neler neler anlatır bize. Yaşadığımız ve içinde var olduğumuz şu koca evren bir sevginin eseridir; şiir sevginin, aklın, düşüncenin var olduğu yerdedir. İnsanın yüreğinde, ağzındadır, beyninde ve dildedir. Taşa bak, yosuna bak Yunus ol, buğulacaksan boğul düş yaşamın bendine... Çok güzeldi...kutluyor, alkışlıyorum......+....+...
Tebrikler İnci hanım ne güzel bir tema ve bir sitem var gibi geldi bana.
Sevginize sağlık; esenlikler dileğimle sevgiler, sevgiler hoşça kalın!
Çok güzeldi..
ve aynı zaman da tüm yüreğinizin güzelliğinin yansıdığı başarılı çalışmanızı tebrik ediyorum, sevgili İnci hanım..
Saygı ile.. ve çok çok teşekkürlerimle..
ARALAYIN KALPLERİNİZİN KAPILARINI…
“Ol mahiler ki derya içredir, deryayı bilmezler” deseler de, o derya içinde olanlar o kadar farklı yaşıyorlar ki suyu ve hayatı…
Körlere, sağırlara söylenmiş olmalı yukarıdaki söz… Zaten de asıl amaç bu…
Herkes bulunduğu ortamda kendi dengini, kendine yarayanı veya kendine denk düşecek birilerini, bir şeyleri mutlaka bulur. Hatta aramasına bile gerek kalmaz. Ya içgüdüsel olarak gider tutunur, ufacık bir kök ucu gibi tutamacıyla, tıpkı yosun gibi.
Yahut sarılır koca kollarıyla ahtapot gibi; sömürürcesine, öldürürcesine… İşi bitince de bırakır gider başka diyarlara ve bir başkasına sarar arsızca kollarını…
Yosunun yaklaşımı sıcaktır, renktir, dosttur taş bile olsa, taş gibi görünene… Ve sardıkça, kucakladıkça taşa bile can olur, yürek olur, hayat olur; kendi gibi onu da yeşertir, canlandırır…
Kendi kollarında, bağrında onu kalbi yapar, aşk doldurur sevgisiyle. Isıtır, taşı… Taşlıktan, katılıktan, sertlikten çıkartır…
Kendi gibi yumuşacık, aşk akıntılarının rehavetinde salınan sevdalılara çevirir.
Taş, taşlıktan çıkar, yosunun aşk dolu kalbi olur… Çünkü yosunu hayata bağlayan, sapasağlam tutunmasını sağlayan kalbi gibi gördüğü taş, aşktır artık.
Taş da, can bulur yosunun kollarında… Kendini anlar, değerinin farkına varır. Yosunun yumuşacık kollarında aşk olduğunu bilir. Sarmalanmaktan memnun, mesrur yaşarlar bir ömür boyu…
Belki kabaracak coşkun dalgalara kadar, belki bir tsunaminin insafsız can almalarına kadar…
*
Kendini, istiridye içine düşmüş bir damla gözyaşı sanan ve yıllarca inci’ye dönüşmeyi bekleyen, ancak timsah gözyaşlarından olsa olsa sadece ufacık bir kum tanesi olacağını bilmeden şikarlananlar…
İnci olmak isteyen, (Tam bu cümleyi söylerken şairemin adı geldi aklıma. Lütfen İnci Hanım, sizden bahsetmiyorum. Üzerinize alınmayın. Bu genel bir hikâye şeklinde bir yorumdur.) ama hiçbir zaman olmayan kızlar!..
Ya derya içinde olduğunuzun farkında değilsiniz yahut taş kadar olmayı bile beceremiyorsunuz. Göremiyor, farkına varamıyorsunuz hayatın güzelliklerinin.
Bir başka ifadeyle, ellerinizi ya dirsekten, ya kol diplerinden kaybetmişsiniz.
Nasıl ki adım atmadan yürümek mümkün değilse, elinizi uzatmadan tutmak mümkün olur mu?
Elleriniz sevda yüreğinizin uzanan sıcaklığı olsun…
Bir bakın bakalım, kaç yosun sizi sarmak isteyecek, emeçlerini sinenize geçirecek…
Kaç midye, kaç istiridye aşk gözyaşları ile içinizde nice nice muhteşem cevherlere dönüşecek, paha biçilemeyecek nice nice inciler oluşturacak…
Uzatın, uzatın ellerinizi…
Açın sinenizi, kalbinizi…
Kırın kabuğunuzu…
Baharı içinizde yaşatın, gülücüklerinizde şenlendirin. Kalbinize güç katın, hayat verin…
Hadi, durmayın…
Aralayın kalplerinizin kapılarını…
Hayatı severek yaşamak için…
Sevgiyle…
Hikmet ÇİFTÇİ
27 Mart 2012
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
Yüreğinize sağlık üstadem,beğeni ile okudum.Tam puan + Antoloji.
Çok güzeldi.... Yaşamın, doğanın olduğu heryerde.., üstüne güneş düşen, havadan-sudan ve topraktan nem kapan her canlı için...Aşk heryerde...
İçtenlikle kutluyorum sayın İnci Germenliler...
Bu şiir ile ilgili 23 tane yorum bulunmakta