Sanki bir rüyanın içinden sıyrılıp çıkmışım,
Çarşafın buruşuk beyazlığından,
Soğuk fayanslara düşmüşüm.
Varlık harmanında bir saman çöpüyüm.
Karanlık, aydınlık…
İkisi de misafir odasında eşit…
Savuruyorlar tozları dört yana;
Bırak savursunlar!
Tertemiz ederler odayı,
Yeni sürprizler için…
O kadar çok misafir ağırladım ki
Artık hepsi ben oldu:
Kuzgun kanadında uçan özlem,
Mercan diplerinde yaşayan pişmanlık,
Kaktüs dikeninde saklanan yalnızlık…
Yalnızlık demişken;
Topraklı kabuğu ve şekilsiz gövdesi rutini dayatıyor!
Dünden bağımsız…
İki âlem ortasında ılık bir yosun hışırtısı…
Kahvemi aynı fincandan içiyor
Aynı pencereden
Aynı bulutları seyrediyorum.
Taşın altındaki nem,
Yaprağın damarındaki titreyişim...
Ey beni sınayan:
Vaha sanıp koştuğum sera;
Böbreklerim, A tipi melankoli deposu,
Karaciğerim, yalnızlık alkolüyle sirozlu.
Yorma beni!
Ben o eski ben değilim!
Kayıt Tarihi : 16.6.2025 03:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kuzgun kanadında uçan özlem,
Mercan diplerinde yaşayan pişmanlık,
Kaktüs dikeninde saklanan yalnızlık…
?feature=shared
TÜM YORUMLAR (1)