Yosma (meczup İle Sümbül) den

Cüneyt Demir 2
39

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yosma (meczup İle Sümbül) den

Kaldırımda, teni alkol kokan taze yosma,
Sen de mi böyle, hiç yüz vermeden yürüyecektin?
Gecenin en karanlık, en mahrem anında,
Kim bilir, kaç farklı el dokundu?
O an güzel, iri kalçalarına,
Bilmem ki kaç kişi öpmüşse seni?
Mehtapsız gecenin, ar damarında,
Sen de mi böyle, hiç yüz vermeden yürüyecektin?
Ruhu sanki küf kokan, taze yosma,
Sessiz duvarlar ardında,
Kimsesiz otel odalarında,
Böyle sensiz, yalnız mı yatacaktım bu soğukta?

Aaa canım, kimseye eyvallahın yok artık belli,
Offf be! Tadına bütün arsız gecelerim, feda olsun,
Hatta bütün arzulu saatlerim, senle yansın, heba olsun,
Bir de o yüzünün güzelliyle, tutuşsun İstanbul,
Sen öldür, sen söndür beni, edepsiz gecelerinin şehvetinde,
Ama kim bilir kimin elinde, acep nasıl öleceksin?
Sen, o sülün boylu, güzelim taze yosma,
Bacakların yine bu kadar mı seksi olacak o an,
Ve bir kahkaha mı fırlatacaksın, gene şehvetle göğe?
Bir sakız mı patlatacaksın gene, fütursuz bir hevesle,
Ellerin bu kadar mı güzel?
Gözlerindeki bakış, bu kadar mı şuh olacak o gün?
Yoksa hasret mi yakacak içini?

Kim bilir nasıl?
Eminim… sen bile ağlayamayacaksın, o an geçmişe,
Sırf ben ağlayacağım, duyarsam,
Şu kullanılan gençliğe, kaybettiğin geleceğe,
O ümitsiz aşkına, hiç doğuramadığın yavruna,
Senden önce ölmüş babana, hasta anana,
Eminim… sen ağlayamayacaksın bu yükle,
Sırf ben ağlayacağım, duyarsam,

Kaldırımda teni bayat kokan, taze yosma,
Dudakları bal, süt kuzusu memelerinde badem tadı,
Ruhunda keder, ruhunda yara, ruhunda acı,
Mahmur gözlerine dalmış, onca erkeğe rağmen,
Hiç yaşamamış kadınlığı,
Bastığı kaldırımlar kadar ezik, tüm benliği,
Ciğerleri suskun bir yanardağ, sözleri kısık,
Arzuları sanki hissiz bir parmak ucu gibi donuk,
Artık baykuş soğukluğu, gözünün ferinde,
Damarında şimdi akan kan değil,
Konstantin’den, İstanbul’a miras rakı,
Yılların kirini, yenme hevesi yüreğinde,
Ama ümitler sıkışmış, bir zalim şırıngaya,
Cep telefonu çalar, sürekli arsız,
Hayaller bile kuramaz, artık geleceğe,
Birikir üzerinde, daha bayat bir koku,
Eli uzanmaz artık, başka hiçbir yere,
Her gece sere serpe uzanır, sanki ölüme,
Sere serpe ürkek, güler bir yüz ile,
Bir yalancı kahkaha fırlatır, gökyüzüne yine,
Ruhunda keder, ruhunda yara, ruhunda acı,

Kaldırımda teni bayat kokan taze yosma,
Sen de mi böyle hiç yüz vermeden yürüyecektin?
Gecenin en karanlık, en mahrem anında,
Kim bilir kimin elinde, acep nasıl öleceksin?
Eminim o an sen ağlayamayacaksın kendi haline,
Sırf ben ağlayacağım, o da duyarsam.

Cüneyt Demir 2
Kayıt Tarihi : 27.7.2022 14:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!