Yosma Bostan Şiiri - Hasan Avcı

Hasan Avcı
22

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yosma Bostan

Yosma Bostan
Bir hapas çavdar,
Yeniyordu düşmanlarını, bir dakikada,
Seriyordu kömür renkli düşlerin altına.
Bir hapas çavdar, yeniyordu düşmanlarını.
Besleme,
Lalelerin, sümbüllerin, menekşelerin gözü önünde
Ve şahitliğinde.
Bozkırdan gelen anlamsız ulumalarına mana yazıyordu,
Ülkenin soyu tükenmiş sanılan kaplanlarının.
Kamburu çıkmış ihtiyar nadasın hasadı yasaklanmış
Gözü yaşlı buğday başakları uyanmadan altın rengine.
Bir hapas çavdar,
Yeniyordu düşmanlarını, bir dakikada,
Seriyordu kömür renkli düşlerin altına.
Besleme,
Lalelerin, sümbüllerin, menekşelerin gözü önünde
Ve şahitliğinde.
Dağ laleleri, selamı unutmuş,
Kokusunu giyindiği, kekiklere utancından,
Şarap verdiği için sürülen,
Asma fidelerinin gölgesinde, terk ederken ata yurdunu.
Saz teli gibi titrek, kınalı keklik ürkekliğinde yalan,
Vurulmadan zincirine, ayrık otlarıyla yarışan kısır,
Yosma bostan yıllık haraca bağlarken toprağını,
Bir hapas çavdar,
Yeniyordu düşmanlarını, bir dakikada,
Seriyordu kömür renkli düşlerin altına.
Bir hapas çavdar, yeniyordu düşmanlarını.
Besleme,
Lalelerin, sümbüllerin, menekşelerin gözü önünde
Ve şahitliğinde.
Şinikle ölçülürken ürünü, karışla alınırken fistanı
Açlık bilinmezken daha, İsteyici ararken harman,
Geldiğinde tiridi olmazdı, giderken tosun muhacir bıldırcını.
Ve dereler alabalıkların gürültüsünden şikayete gider iken,
Akamazdı, yatağına bağdaş kurmuş ağaçların sıklığından,
Geceleri yıldızları ve ayı kuçağında taşıyan nehre.
Sıpasını eşek, tavuğunu kaz, doğanı kardeş,
Alın terini inci sandığı,
Üleşmenin, gülüşmenin delikanlılık çağı,
Komşunun bin yıllık devrilen çınarına,
Kırk gün kırk geçe ağıdını paylaşan
Ahhhh aaaggghhhh Topraklar…
Büyüsün diye ekmediğin, eşelediğin yerden defettiğin
Semizotunu, baldıranı, ebegümecini, nanelerini
Eriştesini, kengerini daha nelerini, nerelerini..
Özlettiren Toprakkk! ! !
Seni küstüren,
Dereyi, nehri, ağacı, yosma bostana muhtaç eden

hangi harf, hangi kelime, hangi cümle?
Hangi ağız? Hangi dil? Hangi İnsan?
Bir hapas çavdar,
Yeniyordu düşmanlarını, bir dakikada,
Seriyordu kömür renkli düşlerin altına.
Bir hapas çavdar, yeniyordu düşmanlarını.
Besleme,
Lalelerin, sümbüllerin, menekşelerin gözü önünde
Ve şahitliğinde.
Toprak Ahhhhhhhhhh toprakkk…
Küstün mü? Gücendin mi? Kızdın mı? Yoksa.. Yoksa…
Dil varmıyor ama dilden mi anlamıyorsun, duadan mı?
Neden boz ayının kış uykusunu paylaşırsın?
Neden karakaçan inadına bürünürsün?
Çamur bulmuş camızla yatmaların,
Karasineklerin, bitlerin, sülüklerin kanını emmesini
Seyretmenin, ölümü beklemenin güzelliği olur mu?
Sarıcaların, karıncaların, bokböceğinin umudu var,
Çalışıyorlar, üretiyorlar, kara kış gelmeden görüyorlar.
Huzursuzluğun, zenginleşmemenden değil, harbi..
Bulutların kokusundan, kan topluyor, yağdı yağacak,
Ve seni senden çalınan kan selleri boğacak.
Bir hapas çavdar,
Yeniyordu düşmanlarını, bir dakikada,
Seriyordu kömür renkli düşlerin altına.
Bir hapas çavdar, yeniyordu düşmanlarını.
Besleme,
Lalelerin, sümbüllerin, menekşelerin gözü önünde
Ve şahitliğinde.
Sevmek, sevilmek sırt sırta vermek, günahı da, sevabı da
elin uçağı değil, Katırımıza vermek demek. Geç olsun da bizim olsun.
Sahiplenmek, uzatılan yosma bostanı almak olmasın, Kel olsun doğal olsun
Yüreğimizde büyüsün, bizden olsun.

Hasan Avcı
Kayıt Tarihi : 5.6.2016 01:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Gösteriş adına yapılanları görüp, Ülkesinin çevresinin, toprağının, Hes' lerin, boş kalsın diye harmanların, alınan kararlara, uygulamalara bir şeyler demek gerekirdi.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hasan Avcı