Yosma Şiiri - Mücahit Gülbaş

Bir sevgili buldum kendime
Yosmanın biri adı 'Zaman'
Sana inat diri göğüslerine geçirdim ellerimi
Adını ' Hasret' koydum Orospunun çocuğuna
Çocuğuma..

Ne olur beni affet.
Seni aldatmak istememiştim ki;
Üstelik 'Hasret' senin de kızın sayılır
Öyle güzell bir çocuk kiii...
Gözleri çingene siyahı
ay ışığı var kirpiklerinde
Saydım tam dokuz tane de dişi
prıl prıl bembeyaz.

Ona,onun senin kızın olduğunu söyledim.
Adını öğrettim.
Bir hiçç uğruna,piç olduğunu nasıl söylerdim.

Uzaktan araçların motor gürültüleri geliyor.
İçimdeki sızı hala hırsızı istiyor,
yani seni.
Kızım sa hergün büyüyor,
Üstelik yürüyor da,

Yeni yıl geliyor ya..
Giyinip kuşandık
İkimiz de tırmanıp tel örgülere,
Yagacak 'KAR' ı bekliyoruz
İçimizde buruk bir coşku,
gözlerimizde dumann.....

Neyi beklediğimiz de meçhul yaa...!
Olsun,
Bekliyoruz işte
Gelmeyecek olanı,belki de bir tebrik.

Bazan haberler geliyor dışardan,
düyanın dışındaki dünyalardan,
Yaşam belirtileri varmış,-Marsmıymış ne.-
Anlaşılan dünyayı kirletenlerin,
başka dünyalar da da gözü var..

Neysee..
Kızımın bana sözü var,
'Ateş hırsızlarını' ezberliyor şimdi,
Oysa ben o kadar çok korkuyorum ki sana benzeyecek diye,
Ve öyle benziyor ki sanaaa..
Ahh..Ahh! babasına çekmiş işte,
genime karışmışsın yani.

Bak eğer hediye göndereceksen
hiiç uğraşma,
Ona göre en değerli hediye
'Masal mış'
Yasal olasa neyse
hepsi de yasadışı şeyler,
İçinde; 'Tel örgüler,ihbarlar ve ihanetler' var.
Ona göre içerdeki 'Kar' la Dışardaki'Kar arasında bile fark varmış'
Çocukça işte..

Ama sana benziyor değilmii
Biliyorum,sana benziyor..
Geçenlerde,'İdareden' bir kağıt verdiler,
Özgür olacakmışızz..
İkimiz de donup kaldık,
Öyle alışmışız ki umutsuzluğa,
Tel örgüsüz bir kurguya
inanamıyoruz bi türlü..

Sizin oradaki yaşamın her türlüsü güzeldir değilmi?
Kavga etmiyorsunuzdur kimseyle,
Kızıma senin yaşadıgın kenti anlattım.
Postahanesinii,
Önünde kartlar satılan meydanını,
Şimdi her tel örgüye çıkışımız da
Düşlerimizi birbirine ekliyoruz,
ve postahanenin önüne yağacak 'Kar'ı bekliyoruz.
Ne olur söylee!
Gerçekten de yağacakmıı,
Yani düşlerimize diyorum,
Çıldırtmadan bitecek mi..
Gözlerin değecek mi gözlerime..
Gözlerimizi avuşturmadan,
Bakabilecekmiyiz insanlara
O günler gelir mi bilmiyorum,

Şu var ki, bütün güzelliğiyle yeni yıl geliyor.
İçimdeki ışık gideceksin diyor..
Bu çizgiden sonrasına da..

Burada kartpostallar satılmıyor,
Bu yüzden sana yalnız 'Kar düşlerimi' gönderiyorum,
Gelirse birgün,
o gün,
ben gelirsem sevdiğim,ne olur...
ellerimden tut.
olmaz mı..
Seni o yosmayla aldattığımı da
Unut,
Unutuver gitsin..
Hasretle gözlerinden öperim,
Sevdiğim benim,
Mutlu yıllar Mutlu yıllar...
23/12 96/Yalova