Yoruldum... Tutmaktan, çekmekten, tamir etmekten
Herşeyi dağıldığı yerde, olduğu gibi bıraktım.
O eski, ince sızıyı bile sevdim artık
Zira o da benim, yorgun ruhumun bir parçası.
Kırıklarımı bile onarmıyorum artık
Biliyorum ki her parça kendi yerinde güzel.
Gözyaşımın tuzlu izi kalsın yanaklarımda
Bu hayatın bana dokunduğu en saf, en gerçek yer.
Ne bir bekleyenim var, ne bir gidenim
Sadece rüzgarın taşıdığı boş bir seda.
Kaybolan umutların sessizliğinde yürüyorum ben
Dün'ü silip, yarın'ı beklemeden
Bugün'de, bu dağınık limanda demir attım.
Şimdi içimde bir çığlık var, ama susuyor
"Yetti!" demenin huzurunda, derin bir nefes.
Bıraktım... Düşünmeyi, dertlenmeyi
Ve kendime dönmenin en dağınık halini seçtim.
Bir yara açılmışsa ruhumun derininde
O yara, benim hikâyemin en dürüst satırı.
Artık saklamıyorum karanlıkta kalan hiçbir şeyi
Çünkü aydınlık, sadece kendini kabul edince belirir.
Ne bir köprü kuruyorum geri dönmek için
Ne de bir gemi bekliyorum beni alıp gitsin.
Olduğum yerde, bu yorgun toprağın üstünde
Kök saldım, küllerimden yeni bir sessizlik yeşersin diye.
"Mükemmel" dedikleri o yalandan vazgeçtim
Dağınık saçlarımla, yırtık gömleğimle huzurluyum.
Bıraktım, başkalarının istediği kişi olmayı
Şimdi sadece, kırık bir ayna gibi, gerçeği yansıtıyorum.
Ve biliyor musun? Bu bırakışta büyük bir güç var
Yeniden başlamak değil, asla bitmemek gibi.
Bu, bir savaş ilanı değil, sadece bir veda
Eski ben'e, eski acılara ve eski kederlere...
Bıraktım... Ve artık
Hiçbir şey beni korkutmuyor.
Ben, enkazımın ortasında duran
Yepyeni, dimdik bir sükûnetim.
Bu sessizlik, büyük bir çığlığın ardından
Yüzleşmenin en son, en çıplak hali.
Ve anladım ki
Hafiflemek, bırakılan kadarmış.
Kayıt Tarihi : 17.12.2025 01:22:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!