Yoruldu kalemim Şiiri - Yorumlar

Fatma Caglayan
91

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Zamansız yağmayın yıllar yüzüme
Yormayın kalbimi inmen dizime
Sormayın halimi girmen sözüme
Yoruldu kalemim anlayın artık

Mevsim kara boğar fidan göremem
Ay bağrımda açar gülün deremem

Tamamını Oku
  • Mehmet Postallı
    Mehmet Postallı 31.03.2010 - 11:58

    Daha nice güzel şiirlere diyor ve kaleminizi kutluyorum.

    Cevap Yaz
  • İrfan Yılmaz
    İrfan Yılmaz 19.01.2010 - 11:14

    Sevgili dost : Fatma Çağlayan,

    Kaleminizin yorulması ve daha nice seçkin eserlerin altına imza atması dileklerimi sayfanıza bırakıyorum. Beğeni ile okuduğum şiirinizin on birinci tam puanını gönderiyorum.

    Her şeyin en güzeli sizi ve sevdiklerinizi bulsun efendim. Sevgi ve saygılarımın kabulü ricası ile...
    Dr. İrfan Yılmaz. Tekirdağ.

    Cevap Yaz
  • Serap Demirtürk
    Serap Demirtürk 12.03.2009 - 20:03

    YÜREK HÜZÜNLERE GEBEYKEN ŞAİRİN KALEMİ COŞARMIŞ. FATMA HANIM DA BÖYLE BİR ESİNTİ ANINDA CÜMLE DERTLERİ SU YÜZÜNE ÇIKARIP KALEMİNİ SIZLATMIŞ. SEVGİLER DEĞERLİ ARKADAŞIMA.


    Serap Olmayacağım Grubundan sevgiler.

    Cevap Yaz
  • Recep Uslu
    Recep Uslu 19.02.2009 - 08:19

    Konu iyi seçilmiş ve güzel uyaklarla anlatılmış. Çok hoş bir çalışma olmuş..Tebrikler.
    Recep Uslu

    Cevap Yaz
  • Ahmet Ayaz
    Ahmet Ayaz 02.01.2009 - 06:25

    Duygularım söner akşamım gelir
    Umudum sel olur özlemim kalır
    Çağlayan yanımı dertlerim bilir
    Yoruldu kalemim anlayın artık

    Kaleminiz yorulmaz inşallah
    Ahmet Ayaz

    Cevap Yaz
  • İrfan Yılmaz
    İrfan Yılmaz 30.12.2008 - 16:53


    Sevgili Kardeşim sayın: Farma Çağlayan'a sevgi ve saygılarımla...

    Günlerdir antoloji'deki kardeşlerimin şiir sayfalalarına birkaç cümlelik de olsa bir yorum düşebilmek gücünü kendimde bulamadım. Televizyonda izlediğim haberlerde insan ruhunu derinden yaralayan savaş görüntüleri ister istemez insan aklına cevap arayan bazı soruların takılmasına sebep oluyor. Bir şeylerin yanlış gittiği kesin!

    Çocukluk günlerimde gazetelerde boy boy resimleri çıkan Moşe Dayan ile Cemal Abdül Nasır döneminden beri Filistin Sorunu çözülemiyorsa bir şeyler yanlış gidiyordur veya bazı güçler bu sorunun çözümünü istemiyor demektir. Bu da varlıkları ve iktidarlarının devamının bu sorunun var olması ile mümkün olduğu kuşkusunu beraberinde getirmektedir.

    Aklımın tarih süzgecinden geçmişin tarih sayfalarına kısa bir yolculuk yapıyorum: Ortadoğunun Haçlı Seferlerinin akınına uğradığı dönemde Sultan Selahattin Eyyubi'nin savaşta yendiği Hiristiyan askerlerine gösterdiği şevkat ve merhameti düşünüyorum. Aslan Yürekli Rişar'ın hastalandığında ölüm döşeğindeyken Sultan Selahattin'in kendi hekimini gönderek İngilizli Richard'ı tedavi ettirmesini düşünüyorum. İnsan ve toplum sevgisini kendine destur edinmiş, kendi kişisel çıkarlarından gönüllü olarak vazgeçen, ömrünü insanlığa adayan Mevlana, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Hacı Bektaşı Veli ve daha nice gönlü insan sevgisi ile dolu tarihin yüce bilge ve şahsiyetlerini düşüyorum... ve Osmanlı Dönemi : Sadaka, fitre ve zakat vermek için bir tek fakirin bulunamadığı Sultan II. Murat dönemi, kırk altı yıl adaletle yönetilen bir bir imparatorluğun Kanunî Sultan Sultan Süleyman dönemini düşünüyorum.

    Bir de zalim diktatörlerin dönemlerini, insan ister istemez düşünmeden edemiyor. Önce kendi halkının en sonunda da kendisinin mahvına sebep olan zalim diktatörlerin isimleri yazmaya gerek görmüyorum. Bunları zaten biliyorsunuz.

    Bir şeylerin yanlış gittiği kesin: Eğer ki; bir zamanların iki kutuplu dünyası tek kutuplu dünyaya doğru gidiyorsa, birileri Dünya Ticaret Merkezinin de aralarında bulunduğu İkiz Kuleler ve Pentagon gibi stratejik öneme haiz hedeflere yolcu uçaklarını canlı bomba niyetine kullanarak saldırı emrini verebiliyorsa, Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu, Filistin, Afganistan, v.b... Dünya'nın dört bir yanına barış, kardeşlik ve huzur hakim olamıyorsa, Eğer ki iletişim çağında geldiğimiz günde dünyanın gündemine Küresel Ekonomik Kriz diye bir kavram giriyorsa bir şeylerin ters gittiği kesin...

    Üretime teşvik edilmeden, kısıtlı imkanlarına insanın aklını alan çarpıcı reklamlarla lüks tüketime alıştırılan ve kredi kartı mağduru konumuna düşürülen vatandaşlarımızın sayısı: On sekiz milyon kişiyi geçti ise bir şeylerin ters gittiği ülkeyi tasarladığı bir yöne götürme gayreti içinde olduğu kesindir.

    Dünyanın yarısı açlık ve kimilerinin vahim iddilarına göre bilinçli olarak topluma bulaştırılmış soy kırıcı hastalıklarla yaşam mücadelersi verirken, kimi ülkeler aşırı beslenmekten Kolesterol, Trigiserid yüksekliği gibi obezitenin kaçınılmaz sonucu kalp ve damar hastalıkları ile uğraşıyor ve bu hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar için ayrılan toplam ödenek; dünyadaki bütün açları doyurabilecek bir bütçeden daha fazlasına sahip ise bir şeyler ters gidiyor demektir.

    Güzel yurdumun eli öpülesi güzel insanları işsizlik ve gizli açlığını onurundan dolayı kimseye sezdirmeme çabası içine girdiyse, Yirmi beş yıllık hekimlik hayatımda muayenehaneme utana sıkıla gelen dilencilerin sayısı; parası olmadığı halde bir tek hastayı kapıdan geri çevirmemiş olmama rağmen, gelen hasta sayısından daha fazla ise birşeyler ters gidiyor demektir.

    Şimdi hayırlısı ile yeni bir yıla giriyoruz. Televizyon haberlerine bir göz atınız: Bir yanda bombalanan yerleşim yerleri, kucaklarda hastanelere taşınan yaralı çocuklar, Gözü yaşlı melek yüzlü anneler, Feryat eden babalar, elinden hiçbir şey gelmeyen ak sakallarına inci gibi gözyaşı süzülen dedeler; öbür yanda yeni yılı nasıl kutlayacağının şakınlığına düşmüş, büyük alış-veriş merkezlerinde çılgınca alış veriş yapan insanlar.

    Gönül isterdi ki yukarıdaki satırların yerine Dünya'mıza barış kardeşlik ve huzurun hakim olduğu satırlar yazılabilseydi. Her ulus kendi gelenek ve göreneklerine göre kendi yurdunda özgürce yaşabilseydi de başka bir ulusun sömürü ve siyasi direktiflerine maaruz kalmasaydı.

    2009 YILI 'nın bütün Dünya'ya barış, kardeşlik ve huzur getirmesini, savaşların son bulmasını, insanların özgürce üretim yapıp âdil bir paylaşım yaptıkları bir ekonomik yapıya kavuşmaları dileklerimi sayfanıza bırakıyorum.

    Yeni yıl siz değerli kardeşime, sevdiklerinize ve sizi sevenlere mutluluk getirir inşallah.

    Her şeyin sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olması dileklerim ile muhteşem eserinizi tebrik ediyor kalemizin daim olması ve her dem güzelliklerin altına imza atması dileklerimi sayfanıza bırakıyorum.

    Değerli sayfanız aracılığı ile bu yazımı okuma zahmetine katlanan sevgili antoloji üyesi ve antolojiye misafir olan kardeşlerime sevgi ve saygılarımı sunuyorum. 30.12.2008.

    Dr. İrfan Yılmaz.- TEKİRDAĞ.

    Cevap Yaz
  • Zikrettin Karaca
    Zikrettin Karaca 24.12.2008 - 20:01

    UYANIK OLMAK LAZIM

    Bilim ve teknikte baş döndürücü gelişmelere sahne alan çağımız,maddi hayatımızı düzenleyici ve kolaylaştırıcı imkanlar sunmasına karşılık,tarihin hiç bir döneminde olmadığı kadar insanlığı ruhi tatminsizlikler ve buhranlarla başbaşa bırakılmıştır.yuzyılımızın insanlarını çok acı tecrübelerle de olsa artık anlamıştır ki,dini ve ahlaki temellerden yoksun teknoloji, insanlığın hizmetine sunulup, ona yararlı olmak yerine,insanlığı sonu gelmez emeller zincirinde adete kendisine köle yapmakla ve hizmetine almaktadır.

    Bu gerçek dünyamızı Doğu-Batı ayrımı olmaksızın kuşatmakla beraber tabi olarak gelişmiş ülkelerde daha keskin biçimde hissedilmiştir. Maddi ve manevi planda oluş çilesi çeken milletimizin bu girdabın hangi safhasında olduğu tartışıla bilir.Fakat tartışmadan uzak tutabileceğimiz bir gerçek vardır ki,o da,Milletimizin de bu buhran döneminden fazlasıyla etkilendiği ve her yönüyle bir fetret döneminin içine girmiş olduğudur.

    Tarihin benzer dönemlerinde olduğu gibi milletimizi ve insanlığı,ruhi dirilişe hazırlayacak ve içinde bulunduğu bunalımdan kurtaracak olan yol gönül sultanlarının yolu olacaktır. Bu gönül sultanları kızıl elma ülküsüne ilahi bir misyon yüklüyerek,şanlı milletimizin bitmez-tükenmez enerjisini islam,la meczedip,kızıl Elma,ya gerçek anlamını kazandırmıştır.Bu ruh milletimizin fert ve cemiyet planında kemala ermesine vesile olmuştur.

    Millet olarak kaybettiğimiz mükaddes emeneti ve misyonu ancak gönül sultanlarının ruh pınarında ve anlayışında yakalayabiliriz..
    Bu sebeple,Hoca ahmet yesevi,yi Mevlana,yı Yunus Emre,yi ve Haci bektaş veli,yi geçmişteki tazeliğiyle yaşatmak ve yeni bir diriliş hamlesinin çilesine talip olmakla mükellefiz.

    Yeni oğuz Nesli-nin Türk milli şuurundan,İslam Ahlak ve faziletinden zerre taviz vermeden,Bu diriliş hamlesini,yeniden başlatılması temennisiyle`, ALLAHA, Emanet Olun. zikrettin karaca ............KUTLARIM SEVGİLİ ŞAİREM ÇOK HOŞ BİR ÇALIŞMA OKUDUM EMEĞİNİZE SAĞLIK.

    Cevap Yaz
  • Ayşe Ceyhan Düzgün
    Ayşe Ceyhan Düzgün 27.11.2008 - 21:13

    Zamansız yağmayın yıllar yüzüme
    Yormayın kalbimi inmen dizime
    Sormayın halimi girmen sözüme
    Yoruldu kalemim anlayın artık

    Mevsim kara boğar fidan göremem
    Ay bağrımda açar gülün deremem
    Gün gözümde kanar ürün veremem
    Yoruldu kalemim anlayın artık

    Duygularım söner akşamım gelir
    Umudum sel olur özlemim kalır
    Çağlayan yanımı dertlerim bilir
    Yoruldu kalemim anlayın artık

    Harikulade... Ustaca... Her şey gönlünüzce olsun. Sevgilerimle.

    Cevap Yaz
  • İrfan Yılmaz
    İrfan Yılmaz 23.11.2008 - 16:41


    Kardeşimin sayfasına uğramışken muhteşem şiirlerini bir kez daha okuyayım dedimç. Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
    Sevgi ve saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • İhsan Gürbüz
    İhsan Gürbüz 23.11.2008 - 00:05

    Yüreğinize sağlık.Şahane bir şiir.
    Sevgiyle kalın.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 31 tane yorum bulunmakta