Yörük Elleri Şiiri - Zeki Akdoğan

YÖRÜK ELLERİ

Balıkesir ilinden başlar Yörük obası
İvrindi’yle Kep sut’ta; Toman, Üçbaş Yaylası
Alaçam’ı unutma, Manisa’ya geçelim
Alaşehir Çiçek’te soğuk sular içelim

Muğla yolu üstünde Ula Akdağ Yaylası
Yemyeşil ormanları; okyanusu, havası
Arı kovanlarından toplasam çiçek balı
Denili Beydağ’ından bakar Gölgeli Dağı.

Özay gönlüm yurdunda birazcık eğlenelim
Ninemin mektubunda nasihat dinleyelim
Yareninin telinde mızrap olsam ustanın
Yolumuz daha uzun gel Afyon’a geçelim.

Sucuk, lokum, kaymağın bakalım biz tadına
Kaymaklı kadayıfın erelim muradına
Yeşilçay’ın içinden Sultandağ’a varalım
Akşehir yöresinde hocamızı analım.

Antalya’sı, Burdur’u, Manisa’sı, Muğla’sı
Severler misafiri,andan Yörük obası
Burdur’un yaylaları Ağlasun,Dirmil, Bucak
İçip yayık ayranı, ne güzeldir saz çalmak…

Çimenlere uzanıp sağalım koyun, kuzu
Bakraç elinde yine geliyor Yörük kızı
Yeşilliğin, yamacın doyum olmaz tadına
Cura, keman sesiyle dalalım hülyalara

Ulukışla, Pozantı unutma ha Mersin’i
Tarsus, Çamlıyayla, Silifke, Erdemliyi
Güzellerin elinden bir tas ayran alayım
Sabahın seherinde horozla uyanayım.

Isparta’nın gülünden; halı, iplik, kilimden
Yörük türküleri dökülür bal dilinden
Eğridir’in gölünden yakalasam sazanı
Yaylasında yaylanıp, kalksam sabah ezanı.