Duygu pazarında geziyorum boş boş, hissiz,
Çığırtkan ve sessiz pazarcıların arasından yürüyorum.
Rengarenk, allı morlu, aklı karalı duygular tezgahlarda,
Kimisi taze, kimisi geçen mevsimden kurutulmuş,
Boynu buruk...
''Abla bunun kurusu tazesinden güzel olur'' dedi,
Tezgah başında ki delikanlı gülerek.
'' Adı ne'' dedim, ''aşk'' dedi...
Genç satıcı belli ki tecrübe etmemiş ,
Sadece ezberlediği sözleri söyleyivermişti...
Nasıl da kalabalık , bedavaya veriyorlar gibi,
Oysa, her duygunun büyük küçük bedeli var.
Şimdi böyle iştahsız gezdiğime bakmayın
Bu pazarın eski, açgözlü müşterisiyim.
Her duygudan tatmış,
Her tezgahtan almışlığım var.
Şimdi hangi tezgahtan hangi duyguyu alsam,
Neşeye hüzün, aşka acı karıştırıp verecekler yine.
Biraz istiyor, biraz da istemiyorum bu yüzden.
Yorgun ve doygun bir zaman da,
Yine pazardayım, çünkü hayattayım.
Nefes alıp veriyorsan gireceksin pazara.
Az gönüllü, çok gönülsüz, ayak sürterek,
Geziyorum duygu pazarında biraz da ürkerek.
Çığırtkan ve sessiz pazarcıların arasından yürüyorum,
'Bir ses ulaşıyor kulağıma , ''-Ne verelim ablamaaaa...! ''
'' -Ne verirsen ver, ver de,
Astarı yüzünden pahalı olmasın.
Boğazıma takılmasın, mideme de oturmasın.
Ne verirsen ver artık, ama
Yormasın ! ''
10.10.2017
Kayıt Tarihi : 10.10.2017 11:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ne aldanalım, ne aldatalım artık..
Ne ucuz, ne pahalı yeterince öğrendik..
Boyumuzun da ölçüsünü aldık bu arada..
Yormasın, elimize ayağımıza dolanmasın yeter..
Tebrikler Şule Hanım..
Eyvallah... Ben teşekkür ederim.
TÜM YORUMLAR (1)