Yorgunum Şiiri - Ehyet Dumlu

Ehyet Dumlu
5

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yorgunum


Yorgunum,
Bu gün her günkünden biraz daha yorgunum
Çocukluğumda kayboldu topacım ve çemberim
Benim öcümü kim alacak senden, ben nereden bileyim

Gözlerini çivi gibi ilk sapladığında dağın eteklerine
Karanfil kokuyordu nefesin
Kırağı vurmuştu alınganlığımı, çığ düşmüştü o gün yorgun bakışlarıma
İlk deprem, ilk tsunami etkisi
Beni yaralayan mermi çekirdeğinin zehri bulaşmıştı artık kanıma

Ah delikanlılığım, ah delikanlılığım
Beni sana meftun eden o delikanlılığım
Yediği zehirli balı sokunca kursağıma
Gök düştü ellerime,
Seni içimde büyüttü bulutlar
Kanat taktı fezaya çıkardılar

Ah sen, fezada görünen sen
Heybetli bir duruşun vardı
Ali’nin kılıcı Zülfikar mıydın?
Çocukların ağzındaki pamukçuğa ağlayan bir yüreğin,
Dünyadaki bütün fakirleri doyuran hayallerin vardı.
Bütün mazlumları koruyan merhamettin sen

Bu son bakış, bu deli kanın pıhtısı mı, halkalandı indi gözlerinin altına
Bu grizu patlaması da ne,
Nereye gidiyorsun,
Nedir ağzındaki bu kömür kokusu, bu küfür

Şimdi, sen de gel diyorsun,
Hadi sen de gel, diyorsun
Bir kaç yabancı kelime bilen çingene kızı gibi,
Yarım ağız, sen de gel diyorsun
Oysa abdeste susamış yüzüm ve ellerimle namaza kalkmak istiyorum,
Dik durup kıyamda kalmak.
Bu gece içimde kin olmadan secdelerde sabahlamak niyetim
Dört tarafında çan çalıyor dağlarının
Güneşi doğramış, kanla doldurmuşsun tasıma
Bu kez aç geziyorum tam iki gündür, zehir bulaştırdın ağız tadıma

Bilmiyorum
Senin yüzünden mi bu ay karartısı
Senin yüzünden mi yoksa bu vazgeçmişliğimiz
Senin yüzünden mi bu adliye koridorunda bekleyişim
Senin yüzünden mi her celse bu hayattan ertelenmişliğim
Canımdan vazgeçip uçurumun kenarına her koşuşumda
Senin yüzünden mi yoksa Azrail'in bana kayırgan davranışı
Senin yüzünden mi yoksa her düşüşümde bir kaya parçasına tutunmuşluğum,
Her tutuşumda biraz daha parçalanan ellerimle

Nedir, son ömrümüzde bana karşı bu öfken
Kendi yavrusunu yiyen timsah gibi
Nedir seni alıkoyan merhametinden

Acı pişirir derler, küf tutturur her derdi,
Acı üstüne acı, koparır insandan bütün ümitlerini
Her gün naftalin kokusuna canım nasıl dayanır

Ve ben, yüreği güvercin yuvası olan ben,
Senle gelmeyeceğim
Git diyorum sana, geldiğin günkü gibi git,
Hakkımı helal ettim, kalmasın sende ahım
Bana da göründü bu gün, yaşlı kaplumbağanın gözlerindeki rüya
Bir cennet, bir yeşil vadi, bir meyve bahçesi
Benliğime gem vurdum, okumu yelekledim,
Doldurdum heybemi
Ben de gidiyorum.

23.01.2022

Ehyet Dumlu
Kayıt Tarihi : 29.3.2022 13:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ehyet Dumlu