___BUNCA ÖMRÜMÜ BOŞA GECİRDİM
____OZANIM BUĞÜN ŞAİRİM BUĞÜN
bir elvedanın başlangıcındayız
ha koptu ha kopacak
yüreğimde kördüğümler var sulatnım cözemedim cözülmüyor
ne yardan geciliyor ne candan
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
şiirinizi okudum ve çok beğendim. ellerinize sağlık.
''Gidiyorum bütün aşklar yüreğimde
Gidiyorum kokun hala yüreğimde
Sana korkular bıraktım,
Bir de yeni başlangıçlar...
Bir kendim bir ben gidiyorum... '
Evet, belki de gitmek en iyisidir bazen...
Yeni bir başlangıç, yeni bir sayfadır hayat sokaklarında...
Gitmek...
Arkanda sevdiklerini gözü yaşlı bırakıp gitmek...
Yüreğinde acılarla onlardan kopmak, için yana yana terk-i diyar etmek...!
Bazen istemezsin, ölümdür sana bu gidiş, ama mecbursundur.
En çok da bu koyar insana...!
Parçalanan bir yürek, geride kalan anılar...
Bazen bıkarsın her şeyden, ne var ne yok bırakır gidersin, kaçarcasına...
Tek kurtuluşun, tek çıkış yolunun gitmek olduğunu düşünürsün...
Ve gitmek....
Süslü bir intihar ya da içi giysilerden çok anılarla dolu bir valiz...
'GİDİŞLER ÇARE DEĞİLDİR YÜREĞİNDEKİNİ BİTİREMEDİKÇE...!!!'
Evet öyle...! Sana terk-i diyar ettiren gönüldeki her neyse o bitmediği sürece hayatın her karesinde karşına çıkıyor...
Bir lanet gibi bırakmıyor yakanı, zindan ediyor sana hayatı...!
İşte bu yüzden gidişler çare değildir hiç bir zaman....
'HAYATI SİL BAŞTAN YAŞAMAK'
Peki içindeki illeti söküp atmak, herkesi, her şeyi unutmak...!
bu nasıl olacak...?
Yok sayabilecek misin yaşananları? Yapabilecek misin?
Her şeyin içinde bir yerde mutlaka kalacağını bile bile gidebilecek misin?
'KADERİMSE ÇEKERİM!' mi diyeceksin..?
Peki hazır mısın şimdi gitmeye? Ama dur şunu bir daha dinle;
'GİDİŞLER ÇARE DEĞİLDİR YÜREĞİNDEKİNİ BİTİREMEDİKÇE...!!!'
Dur’ dedi zaman,hemen eğme başını öne…Bak bu yitirilmiş bir sevda,diğeri de senin cesur yüreğin…Bir yanı ürkek hayatın,diğeri sana dönük…
Zor gelir zaman zaman seçmek ama mecbursundur.Sen tüm düşlerini kaybettiklerinde bırakmışsındır,sürekli döner arkaya durursun.Farkında değilsindir önündekilerin,bilemezsin yaşamadan.Bir o kadar temkinli atarken adımlarını yine de bir umut barındırırsın içinde.
Düşünürsün…Önce geçmiş der;çocukluğundan itibaren başlarsın sorgulamaya…Masum başlangıçların mutluluğunda,tüm yıkıntılardan bir haber devam edersin soluğunu biriktirmeye.Sonra,yavaş yavaş hissetmeye başlarsın acının dokunuşunu omzuna.Küçük bir sızı önce,sonra gözyaşı ve bitik bir beden son olarak sana kalan.Hep böyle devam edecek diye düşündüğün bir an,hayatın diğer bir yüzü ‘merhaba’ der bu sefer…
Şaşkınlık başlar.Hemen ardından biraz korku…Yer değiştirir sonuçta tüm olumsuzluklar.Artık yeşermeye başlamıştır çehren ve gerçek diye nitelendirdiğin olguların bu zamana kadar asılsız olduğunu anlamamışsındır.Artık yeniden sevebilirsin mesela hayatı ya da yeniden sarılabilirsin kendine sımsıkı.
Şans yeniden doğar...Zaman boyun eğer bu sefer karşında.Ama sen yine merhametli,sen yine inançlı…O’nun sana sunduklarını şimdi teker teker dökersin önüne borç misali.Bir parça bıraktıysan arkanda,ne kadar uzun olursa olsun yolun korkmazsın geri dönmekten.Bilirsin bugünün dünden geldiğini ve yarınının bugün sonucu karşına çıkacağını…Zaten fakındaysan her şeyin ve artı ile eksi en yakın dostların iken sen hala ortada kalmayı başarabiliyorsan,işte o zaman yenilmemişsindir hiç bir zaman…
Unutma,düşün ama pes etme…Gör,yaşa ama inanma…Bil ki,gerçekler sadece ‘farkındalığın ışığı’nda…
yureginden öpebilirmigim? ? ? ? ? evet guzeel cok guzel,bir umutla karisik teredutler var ama siirin özu gercek sair,butun duygularindan harmanlamis siiri ve son noktayi guzel bir finalle bitirmis ben cok sevdim ellerine saglik.
Duvarların üstünüze üstünüze geldiği, insanların söylediklerinin battığı, herkeslerden her şeylerden kaçıp uzaklaşmak istediğiniz anlar vardır, yaşantınızda.. Belki yalnız ve huzur dolu geçireceğiniz bir iki saat, size ilaç gibi gelecektir. Kapıyı açıp kendinizi dışarıya atıp, arkanıza bakmadan yürüyüp gitmek, yapacağınız en akıllı şeydir, o an için.. Ya yapamıyorsanız?
İşte o an düşlere başvurursunuz, belki de. Gözlerinizi kapar mutlu olduğunuz bir yeri yada yüreğinizin sevdiği insanları düşünürsünüz. Gözlerinizi kapattığınızda düşlere başvurarak yakaladığınız o masum size ait özel anlar, yüreğinizi nerelerden nerelere götürür bilinmez ama size iyi geleceği bir gerçektir..
Belki ta çocukluğunuzun o masum gülüşü yüzünüzde, annenizin sıcak kucağındasınızdır ki, bu en çok hoşlandığınız düşünüzdür. Sorgusuz sualsiz sizden hiçbir şey beklemeden sevildiğiniz tek yer annenizin kucağıdır, çünkü...
Kimi zaman yüreğinizin üstüne gelen kapılarını yok etmek için, kendinizi boş bir odada düşlersiniz. Kulağınıza müzik sesleri gelir. Kendi başınıza yada sevdiğinizin kollarında saatlerce ritim tutarak dans edersiniz. Saatlerin hiç geçmesini istemediğiniz, başınızı omzuna koyarak sıkıca sarılıp dans ettiğiniz sevgilidir, belki de alıp yüreğinizi anlatılmaz mutluluklara götüren..
Düşlere başvurduğunuzda gözünüzün önüne gelen, sizin gülümsemenizi sağlayan, en güzel olay da çocuklarınızın doğduğu anlardır belkide.. Kucağınıza verdikleri o ilk an, küçücük minik parmakların size sıkıca sarılma çabasını anımsadığınızda, tüm kapıların yeniden açıldığını göreceğiniz, umutlanacağınız hiç değişmez yaşama dönüş, güçlü oluş nedeninizdir, çocuklarınız..
Kimi zamanda gecenin karanlığında terasa çıktığınızda bütün körfezin ayağınızın altında uzandığını düşler, mehtabın sudaki aksi içinde çıplak yüzen iki sevgiliyi, yıldızların altında ta içinizde hissettiğinizde bir bakarsınız, bütün sıkıntılar uçmuş, gitmiştir belkide..
İşte gözlerinizi kapatarak düşlere başvurduğunuzda geçmiş ve gelecek içindeki üzerinize gelen kapıları biraz iteleyip hala nefes alıyor, gülümseye biliyorsanız, yaşamda tutunmak için en az bir nedeniniz evet en az bir nedeniniz vardır, demektir
Yüreğinden öpebilirmiyim?????
Hüzünleri yapıştırıp gözbebeklerine
Yüreğinden öpebilir miyim?
Okuduğun her satırımda,
Attığın her umutvari adımda,
Duyduğun her hüzünvari seste,
Görmediğini bildiğim hergüzelliğini,
acısını, dayanılmaz ağırlığını
çıkardığında Hayat karşına
Gülümsediğini düşleyebilir miyim herşeye rağmen...
Denize dokunurken,
Serçelere göz kırparken,
Doğan güne,olmuşa,olacağa gülümserken düşünebilir miyim seni?
Görmeden hiç tanımadan saçlarındaki aklara
,yarım kalan tebessümler asıverdiğin yüzüne
,yitirmekten korktuğun hüzünlerine,
mutluluklarına dair şiirler yazabilir, okuduğun her mısrada
Seni Yüreğinden öpebilir miyim?
Gamzelerinden taşıveren mutluluklarına,
Bir şarkıda vurulan umutlarımı karıştırabilir,
Tekbaşınalığın farkındalıklarından karanlığı yırtarcasına Yalnızlığından seni kaçırabilirmiyim?
'SEVDA'ya sevdalanışımı,kaçışlarımı,'merhaba'larımı, umutlarımı, arayışlarımı analatabilir miyim?
'Yabancım değilsin Sevgilim'diyerek 'Gönlümün Gurbeti Sevgililerimi' dinletebilir miyim?
ve Sen bunların hepsine 'HAYIR' dersen eğer....
Gözlerimdeki hüzün bulutlarını gizleyerek Gözlerinden,
'Güle Güle Umut Meleğim Canımın Yarısı Sevdiğim,YARİM' diyebilir ve seni son kez...
YÜREĞİNDEN ÖPEBİLİR MİYİM ???
Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi. Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!
Yarı dalgalı olmamalı deniz, Ya tam durulmalı, ya da tam kudurmalı. Yarı ümit vermemeli sevgiliye, Ya tam sevmeli, ya da çekip gitmeli.
Sana ne demeliyim bilmiyorum,
Güneşim desem güneş batıyor,
Hayatım desem hayat kısa,
Gülüm desem oda soluyor,
Sana canım demeliyim.
Çünkü bu can seninle yaşıyor.
Sen bir pınarsın içilen ama kanılmayan, Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan, varlıgına doyulmayan, yokluğuna dayanılmayan..
Sen güllere özenme güller sana özensin.
Üzme tatli canini sen güllerdende güzelsin.
Sevgi kadar özgür Özgürlük kadar özelsin.
Bir gülsen dünyalara bedelsin.
Rüzgar alabildiğine hırçın, yagmur alabildiğine inatçı, yüreğim ise onlara inat sanki bir liman, tipki gözlerindeki huzur gibi.
Güneşin buz tuttuğu yerde bir alev görürsen bil ki o yalnız senin için yanan kalbimdir.
O kadar güzelsin ki yüzüne bakamıyorum. Titriyor ellerim, ellerini tutamıyorum. Dolanıp sarasım geliyor saramıyorum. Öylesine bağlanmışım ki sensiz duramıyorum.
Ya gözlerin aklımda
Yada aklım adında
Ya hayalin karşımda
Ya Sesin kulagımda
Ya ben çıldırıyorum
Yada çok seviyorum
Ya sevmek çok güzel
Yada sevilen çok özel.
Ne aradıysam bilki sende bulmuşum.
Senden öncesi yoktu
Seninle var olmuşum.
Sende bütün özlemler.
Sende bütün gelecek.
Beni bende arama.
Ben artik sen olmuşum.
Rüzgar alabildiğine hırçın, yağmur alabildiğine inatçı, yüreğim ise onlara inat sanki bir liman, tıpkı gözlerindeki huzur gibi.
Günesin buz tuttugu yerde bir alev görürsen bil ki o yalniz senin için yanan kalbimdir.
O kadar güzelsin ki yüzüne bakamyyorum. Titriyor ellerim, ellerini tutamyyorum. Dolanyp sarasym geliyor saramyyorum. Öylesine ba?anmy?ym ki sensiz duramyyorum.
Ya gözlerin aklimda Yada aklim adinda Ya hayalin karsimda Ya Sesin kulagimda Ya ben çildiriyorum yada çok seviyorum Ya sevmek çok güzel Yada sevilen çok özel.
Ne aradiysam bilki sende bulmusum Senden öncesi yoktu seninle var olmusum Sende bütün özlemler Sende bütün gelecek Beni bende arama Ben artik sen olmusum
Bir soluk kadar yakin,yildizlar kadar uzak derler sevgi için.Uzanirsin yetisemezsin,yetisirsin dokunamazsin,Dokunursun vazgeçemezsin,vazgeçersin ama unutamazsin.
Ask, gülü dikeniyle avuçlamaya benzer. Ellerin kan içinde kalir ama dikenlerinden hesabini, gülden soramazsin.
Sen varya sen, ayni sigaram gibisin. Dumani gözlerin, külü dudaklarin. Yalniz aranizda bir fark var. Sigarami ben, beni ise sen yakiyorsun.
Seni ne kadar sevdigimi ögrenmek istersen yere düsen her yagmur damlasini tutmaya çalis.Tutabildiklerin senin sevgin,tutamadiklarinsa,benim sana olan sevgimdir.
Sen Tanriya dilenen dilek, göklere uzanan ellerimsin. Sen gözümden süzülen yas, tek düsüncem, hasretimsin.
gidiyorum... yorgunum ... pes mi?... :(
SAYIN ÜSTAD.BU ŞİİRİNİZDE UFAK TEFEK İMLA HATASI DIŞINDA,BANA YANSIYAN YILGIN BİR O KADARDA SİTEMLİ İÇ ÇIĞLIKLARI VARDI...BELLİKİ HÜZÜNLE YAZILMIŞ,ÇOK İÇTEN VE TEMİZDİ....YÜREĞİNİZİ KUTLARIM....HAZAN
Aslında insan genel olarak aldatmak istemez.Aldatmak bir zaaftır.Her şeyle her şekilde olur aldatmak.Çoğu kez nefsin iptilasından ve bazen intikam,hırs gibi nefsi kör eden duygulardan kaynaklanır.Düşünceyle,bakışla,davranışla,bedenle,hayalle,fikirle hiç akla hayale gelmeyen kılık ve kıyafetlerle zuhur edebilir.
Makinalar aracığıyla oluşan birliktelikleri beraber olmak için araç olarak görmek ve kısa tutmak gerekir.Uzadıkça etkileri daha derin daha yıkıcı daha içinden çıkılmaz bir hal alır.Sosyal hayatta olası olarak uğrayabileceğiniz hezeyan yada hayal kırklığıda cabası.
Makinalar aracılığıyla oluşan birlikteliklerde tıpkı sosyal hayatta olduğu gibi aşk sevgi dostluk,ihanet yaşanır.
Ama ikisi arasında sonuç olarak aynı olsa bile içerik olarak ciddi farklar vardır.Makinalar aracılığıyla oluşan ilişkiler en başından çok doğru olmadığından bunları en başından göze almanız gereklidir.
Aldatmak bir kişilik özelliği zaaflara karşı gelememenin bir sonucuda olarak nitelendirilebilir.
Mutsuz beraberlikler,arayış içinde olmak ahlaki değerlerden kopmuş olmak erkeği yada kadını mal gibi görmeye başlamak,psikolojik sorunlar içerisinde olmak,sağlıklı düşünememek,hırs intikam duygularının etkisi altinda olmak,macera arayışında olmak buna iten bazı sebeplerdir.
Sanalda yada beyindede olsa aldatmadır.Ama bu kavramsal olarak böyledir.Etkisi,değerlendirilişi,sonuçları kesinlikle aynı değildir.
Bitkilerde ve insanlar.İnsanlar nedir canlıdır..Bitkiler nedir onlarda canlıdır.Ama aynı şey değildir.Yani bir fenomenin aynı kategoride olması onun aynı olduğunu göstermez.
Sanal alem başlı başına başka bir dünyadır.Bu dünya insanın insan olmaktan çıkması üzerine kurulmuş medeniyetsizliğin cesaretsizliğin sosyal bir varlık olan insanın dar kalıplar içerisine sıkıştırılamsını sağlayan başka bir boyuttur.Makinalaşmaya değerleri yok etmeye hazırlanmış olan bir zemin vardır.Burda yapılanlar insanların bastırılmış bir takım duygularının ve aslında gerçek hayatta meydana gelemeycek bir takım vasyasyonların bunun dışında son derece uçuk komplimanların karşı tarafa sunulması için rahat bir ortam olmasından kaynaklanmakatadır.
Makinaların aracılığıyla oluşan aşk ile aktif hayattaki aşkın sonuç olarak aynı olsa bile çok farklı olduğunu kıyaslanamayacak kadar büyük farklar olduğunu kabul ediyoruz hepimiz.Bunu kabul ediyorsak o halde makinaların aracığıyla oluşan ilişkide yaşanan aldatmanın aktif sosyal hayatta ilişkide yaşanan aldatmayla aynı şey olamdığını çok rahatlıkla görebiliriz.Herşeyenden önce bu fiziksel olark mümkün olmadığından en başından fark kendini göstermektedir.
Makinaların aracığıyla oluşan ilişkilerde serbestlik ve özgürlüğün sınırsız olmasından denetimin kişilerin biribirni kontrol edebilirliğinin zor olmasından kaynaklanan bir başka nedenlede bu sonuçlar orataya çıkabilir.
Bu tür ilişkilerde değer yargıları toplumsal kurallar olabildiğince asgari sınıra yakın olduğundan farklı bir düşünce sistemi ortaya çıkmakta bu ortamlarda sistem kendi kültürünü kendi yaratmaktadır.
Bu ortamlarda kişi kişiye onu sevdiğini söyleyebilir ve bir başkasınıda söyleyebilir.Bu durumda aldatma teorik olarak gerçekleşmiş gibi görünüyor olabilir.
Derine inersek makinalar vasıtasıyla oluşturalan ilişkilerde kişilerin biribirlerini ne kadar sevdiği ve bundan emin oluyor gibi gözükselerde ne kadar emin oldukları tartişma konusudur.Bir kişiyi aldatmış olabilmek için önce onunla ilişkiniz olması onunla gerçek anlamda aşk yada sevgi yaşıyor olmanız onunla beraber olmaniz gereklidir.Zaten sizin olmayan sizin olduğunu varsaydınız bir sevgilinin aldatılması mevzusu aktif hayatta meydana gelen aldatmayla bir tutulamaz.
Makinalar aracığıyla meydana gelen ilişkilerde herkes biribirne sevdiğini söylediğini varsayalım.Ve ilişkide bulunduğunuz kişinin başkasına da ilgi duyduğunuda öğrendiniz diyelim.
Bununla aktif hayatta onu fiziksel olarak aldatma eyleminin içinde fiili olarak yakalamayı bir tutamazsınız.Aynı şey değildir.Aynı kategoridedir ama aynı şey değildir.
Aşk duygusu her ortamda yaşanır.Ortam ve mekandan bağımsızdır bu ayrı konu…
Fakat..Makinalar aracılığıyla kurulan birliktelikler uzun sürmesi kesinlikle sakıncalı ve zaten aldatıcıdır.Sizin makinanın diğer ucundaki insandan gelen mesajları mı sevdiğiniz yoksa orda olan o canliyi mi sevdiğiniz
kendinizin bile karar vermekte zorlanacağı bir durumdur.
Defalarca tekrar etmisimdir ki Sanal yanlis kullandigimiz bir tabir.Sanal gerçek olmayan gerçek oldugunu varsaydigimiz farazi biseydir.Internete böyle bir isim verilmesi olayi baska boyutlara çekmekte gerçegi saptirmaktadir.Onun içindir ki ben bu konuda kendimce “makinalar aracigiyla” tabirini gelistirdim.
Bilindigi gibi bilgisayarlar ve internet bugün gelinen noktada yalniz degillerdir.Bunun yaninda cep telefonlari arkadaslik hatlari da ayni kategoriye girmektedir.Daha önceki yillardaki mektup arkadasliklari telsizle arkadas bulma girisimleri de ayni noktada degerlendirebilecek iliski türleridir.Günümüzde bunlar her ne kadar tamamen kalkmis olsa da bunlarin bugünkü iliski yollarindan farki daha az yaygin ve etkisiz olmalariydi.
Bilindigi gibi bir insanin yüzüne bakarak gözlerinin içine bakarak konusmak yazi yazmaktan çok daha zor çok daha büyük cesaret kendine güven kararlilik isteyen bir durumdur.Yani öncelikli olarak makinalarla olan iliskilerde herkesin her istedigini söyleyebilmesi akla hayale gelmez sekillerde kiliktan kiliga girmesinin önemli bir sebebinin bu oldugunu düsünüyorum.
Diğer konu bilindigi gibi toplumsal kurallar taşranin çesitli bölgelerinde hala etkisini sürdürmekte özellikle küçük yerlesim birimlerinde türlü türlü insanlarla iletisim kurma imkani babinda internet herkesin herkesi tanidigi bir ortamda insanlar yeni seçenekler alternatifler saglamis kervan gelmez kus konmaz bir yerden bile metropollerdeki insanlarla bir sekilde ulasma firsati sağlamistir.Bu sinirsiz firsat seçenekleri arasinda insanlarin sapkinlik göstermeleri irade sorunu yasamalari kadar doğal bir sey yoktur.
Insanlara sahtekarlikla para kazanma yolu sunulursa insanlarinda mutlaka bir kismi bu yola basvurcaktir.Kisilere bireysel olarak yapilacak telkinlerle ya da onlarin salt şahsiyetine konuyu indirgeyip kişiliğiyle bu sorunlari çözmeye çalismak havanda su dövmektir.Mesele toplumsal olduğu için esen bu rüzgara karşi gelmek kolay bisey degildir.
Benim bu konudaki düsüncem açiktir.Bütün sorunlar benim için öncelikle toplumsal açidan irdelenmesi gerekir.Toplumsal menfaat toplumsal huzur esastir.Bu noktada asil sorun insanlarin bu tür iliski yollarinin esas oldugunu kabul etmesi günlük ciddiyetsiz yalanla dolu ilişkilerin toplumu esir almasidir.
Bilindigi gibi toplumuzda dişardaki hayatta da günlük iliskiler ciddiyetsizlik önemli ölçüde egemen olmustur.Fakat herseye ragmen toplumuzun bazi kesimleri kendini bir sekilde bundan uzak tutabilmistir.Bunda en önemli etken kisinin büyüdügü çevre veya aile yapisi itibariyle böyle bir is içinde bulunacak cesareti gösteremesi veya böyle bir ortamdan uzak bir yerde yasiyor olmasidir.Iste makinalarin imkansizliklar içindeki insanlara da imkan sunmasi böyle bir sorunu basimiza bela etmistir.Çok önemli bir sorun daha akabinde ortaya çikmistir.Internet hem cidiye alinmayan sadece eglenmek için iliski kurulan bir yer haline gelmekte hemde insanlar ciddi ciddi iliski kurarmiscasina hareket edereke birbirine zarar vermektedir.
Sorunlar
-Daha önceden çesitli sebeplerle günlük iliski kuramayan bu cesareti gösteremeyen ya da yasadigi bölgenin buna müsait olmamasi nedeniyle bu tür faaliyetlerden uzak duran kisilere de iliski kurma firsati saglanmistir.
-Ve bu kisiler ayni anda hem makinalar yoluyla kurulacak iliskilerin saglikli olamaycagini düsünmekte hem de ciddi bir iliski yasarmiscasina karsi tarafta umut filizleri yesertmislerdir.
-Makianalar aracagiyla tanismak araç degil amaç haline dönüsmüstür.
-Makinalar arcagiyla tanismanin telefon internet gibi yollarla haberlesmenin sosyal bir sekilde tanismaktan üstün oldugu kanisi kimi insanlarda hasil olmustur.
-Makinalar acacigiyla tanismak moda haline gelmistir.Iliskisi olsun olmasin bu yola basvuranlarin sayisi artmaktadir.
-Insanlara sunulan özgürlükler kötüye kullanilmakta insanlarin kimlik kazanmakta kendini olmadigi gibi ifade etmekte yalan söylemesine vesile olmakta böyle bir ortami bizzati suretle kendisi hazirlamaktadir.
-Eski büyük efsane aşklar hatırlanmayacak kadar uzakta kalmakta genel bir şekilde Aşk’a inançsızlık maneviyat eksikliği ve bunun yarattığı mutsuzluk baş göstermekte,insana has olan bu duygu bir çok sevgili arasında paylaştırılıp yok edilmekte,aşık olduklarını sananlar bile aşk kırıntısı ile idare ettiklerinin farkına varamaz hale gelebilmektedirler.
-Insanlar bu tür ortamlarda yalan söylemenin son derece dogal oldugunu söyleyip ve makinalar aracigiyla olan birliktelikleri ciddiye almadiklarini ispatlamaktadirlar.
-Medeni cesaretsizlik ortaya çıkmakta kolaycılığa kaçılmakta sunulan fırsatlar zararlı bir yönde kullanılmaktadır.
Sonuç
Sınırsız özgürlüğün, yalan söylebilmenin kolay olduğu böyle ortamlarda çok sayıda kişiyle aynı anda veya kısa zaman aralıklarıyla tanışılabilmekte ilişki kurulabilmektedir.Bu durumda çok sayıda kişiyle ilişki kurma imkanı herkeste olabilmektedir.Günlük hayatta da bildiğiniz gibi çok kişiyle ilişki kuran insanların aşk ve sevgi anlayışları erozyona uğramıştır.Ne duyguların bütünleşmesi sonucu sağlam sağlıklı bir ilişki yaşanabilmekte ne de böyle bir beklenti olmaktadır.
İşte bu imkanı normal şartlarda elde edemeyen insanlar makinlar aracığıyla oluşturulmuş bu ortamda bu olanağa kavuşmuşlardır.Böyle bir olanağa sahip insanların bir bölümünün bu olanağı sapkınlık noktasında kullanması şaşırtıcı değildir.
Bir genel yargıyla olayları derinine inmeden değerlendirmek her konuda büyük bir hata olur.Bütün sorunların sebepleri birden fazla ve her gelişen olay kendine has bir takım istisnalar ve koşullar içerebilmektedir.
Yinede kısaca söylemek gerekirse kapitalizm ve onun getirdiği kontrolsüz özgürlük dayattığı özendirdiği sorumsuz bilinçsiz ahlaksız özgür lüks rahat hayat ve sosyolojik nedenlerin psikolojik yansımaları bir kenara bırakılırsa,
bu tür ortamlarda amaç tanışmak olduğu sürece bu teknoloji tanışmak üzerine kullanıldığı müddetçe problemler sürmeye devam edecektir.Tesadüfi yöntemle tanışan bir şekilde bunu günlük hayatına kısa zaman dilimiyle yansıtıp seviyeli bir şekilde paylaşımlarda bulunan insanların böyle bir ortamın olumsuz etkilerini üzerinde barındıracağını savunmak insafsizlik olur.
Eğer bir şekilde tanışma olayı gerçekleştirilmişse ve bilgi paylaşımı dışında insanlar biribirni tanımak istiyorsa en kısa zamanda yakınen biribirini tanımalı makinaları aralarından çekmeleridir.
Unutulmamalıdır ki birbirini çok iyi tanıyan yıllardır yediği içtiği ayrı gitmemiş insanlar bile birbirleriyle zorunlu nedenlerden dolayı makinalar ile ulaşmak zorunda kaldıklarında şaşırabilmektedir.
Söyleyeceklerim sadece erkekler için olsun…
1-)Kısaca erkekleri öteden beri (teknolojik iletişim yolları yaygın değilken)aldatmaya götüren ilk nedenler mutsuzluk ve güdülerine bağlı cinsel istekler olmuştur.Daha sonra buna kapitalizmin yarattığı dünyanın sonucu ve uzantıları olan medyanın özendirmeleri ve teknolojik gelişmeler sonucunda kaybolan değerler eklenmiştir.
2-)İster evli olsun ister olmasın ister ahlaklı dürüst olsun ister ahlaksıızın önde gideni olsun eşini ne kadar çok seviyorsa sevsin bir erkeğin aklından hayatının bir döneminde ya da çeşitli dönemlerinde bir kadınla beraber olma fantazisi geçebilir.Bunun akıldan geçmesine aldatma denir denmez diye evrensel bir kural kimse belirleyemez.Herkes kendince bunu yorumlar.Fakat benim şahsi düşüncem icraatla düşüncenin aynı değerlendirlmesinin toplum tarafından mümkün olamayacağı ve hayatı boyunca güzel bir kadın gördüğünde aklından geçme noktasında dahi böyle bir düşünce içinde olmayan erkek tipinin olmasının hemen hemen mümkün olmayacağı yönündedir.
3-) Son olarak bence örnek vermek gerekirse bir erkeğin eşinden ya da sevgilisinden geçen zaman diliminde soğuması sonucunda doğan ilgisizliğin ortaya çıkıp böyle bir sorunun vukusunun mutsuzluk şeklinde tezahür etmesindense eşi dışında evliliği ya da beraberliği sırasında bir ilgisi duygusal bir yakınlaşması olmuşsa bunu söylemesi daha dürüstçe bir davranış olur.
Bu durumu aldatma olarak nitelendirmek yanlıştır.
Aldatma isminden de anlışılacağı gibi kandırmaktır.Yani bir insan sevgilisi ya da eşinden habersiz başka biriyle birlikteyse bu aldatmak,kandırmaktır.
İşin başından beri bunu söylemişse bunun aldatma ile ilgisi yoktur.Zaten bir süre sonrada eşiyle ya da sevgilisiyle ilişkisini bitirir.
Ben mutavazi bir hayatı seven değişikliği çoğu konuda pek sevmeyen ve monoton bir yaşam tarzını benimsedim.
Şunu bir defa daha ifade etmek isterim ki herkes benim gibi çevrelerde böyle bir aile yapısında böyle bir kişilikte olacak değildir. Kişi ölene kadar bir kişiyle duygusal olarak birlikte olamayabilir.
İdeal olan birlikte ömür boyu bir yastığa baş koyabilmek olsa da yaşamın gerçekleri zaman zaman buna müsade etmeyebilir.Önemli olan yalan söylememek dürüst olmaktır.Bir insan sevgiliisyle duygusal bağının kopmasının önüne geçemeyebilir fakat yalan söylemeyip doğru söylebilmek kendi elindedir
Bu şiir ile ilgili 41 tane yorum bulunmakta