her renk bulutta gezdikten sonra
yyorgunlukları bırakıyorumağmurlarımla geliyorum sana
damla damla düşerek toprağına
binlerce duanın ve bedduanın
pusularından geçtim.
güneşi söndürdüm
sigara söndürür gibi avuçlarımda
körkütük ayazlarda kaldım
minnet duymadan hayata.
yıldızların günışığına yenilgilerini yaşadım
bir çobanın yapayalnızlıklarında
yalın yürek girdim
maviye çalan bulutların sırlarına.
bir umulun ardından anlayışlara sığınarak
yıldızlara bakarak yaktığın,
derde derman sigaralara yoldaş
zehrin merdivenlerini nefes nefese çıktım.
ay ışığından sağdığım şiirlerimi yolladım
gönül kapındaki oluklardan damıtarak.
sen,
hep bir başkasını aradın mısra aralarında
sana damıtılmış beni görmezden gelerek.
bir başkası,
bir başkası da be gülüm
başkalaşarak girer yapayalnız canlara
inan ki, gülüm bir başkalık yoktur bir başkasında.
kendimiz üretiriz
zaman aralıklarına sakladığımız başkalıkları,
yalnızlıkları
dolu dolu görmek istemediğimizde karşımızda
bilemiyorum artık, sen, adına ne koyarsan koy gülüm
bir başkası da oldu
birbirimize yetmediğimiz zamanlarda.
suç arama gülüm:
suç yok... suçlu da yok, suçsuz da
diyelim ki,
yeniden doğmanın vakti zamanı gelmişti yarına
yeni doğumun sancılarını yaşıyorum
ellerinden,
gözlerinden,
dudaklarından
sorgularından yapayalnız doğan,
yorgunlukları bırakarak gümüş renkli zamana.
Kayıt Tarihi : 20.1.2004 00:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!