Yorgun Türbedâr Şiiri - Serdar Çevik

Serdar Çevik
13

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Yorgun Türbedâr

Eğri sakallarını bilmem-kaçıncı kez okşadı,

kaç nesildir bir mevtânın

nöbetini tutan yorgun türbedar.

göğü görme imkanı olan

nâdir yerlere taşınacaktı.

yapamadı, emaneti bırakamadı.

emanetin var! ey türbedar!

ölüler ölüp gidecekseydi

mezarlar niye vardı,

türbeler niye vardı?

kafasındaki onca ünlem işaretini,

yakasını attıkça titreten kan dolu rozeti,

istemeden şahit olduğu binbir rezaleti

başını usluca önüne atarak kabullendi.

artık serpilmeyecek miydi dünya?

yüzünü çevirdi dudaklarını yaran rüzgara.

attı kendini derin sulara hayal yoluyla.

hayalin tam zevkine varmışken

zehretti her şeyi çirkin bir korna.

dolu insanları özledi,

hem gözleri hem gönülleri

dopdolu insanları.

türbenin camından içeri baktı.

ikinci kez hatırlayamayacağı

tek-seferlik-bir-ağıt yaktı.

gözleri açık giden biri gibi uzandı ve

uzun uzun tavana baktı.

sorularla tıkanan aklını

dualarla açtı.

hatırlamak ve

her dem hatırda tutmak istedi

en büyük korkusunu.

Serdar Çevik
Kayıt Tarihi : 8.5.2023 21:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!