Yorgun sevdaların serzenişleri

Bu gece şehir üstüme akıyor yorgun sevdaların serzenişleri gibi
Sevdamı sokak lambası aydınlatırken
Resmin ellerimde kalbim oluyor…

Karanlık odada her yer sen olurken
Beliren her ışık gözlerin oluyor
Yusuf’un kuyusunda beliren nur gibi
gözlerin oluyor her ışık tanesi ve gözlerim doluyor dolunaylar gecesi
birde kına gecesi hüznü vuruyor
yetim gelin sevdası şarkılara…

umuttur ya her yarın aşıklara
umutlarda bir bir dönüşüyor umutsuzluklara sensiz yarınlarda.
Ve radyolar zamanın soytarılığını çalsalar da inadına
Aşikareler gönlünde notalarıyla haykırmakta
Geceler inatla sabah olmamakta
Aşıklar ah sevda yankıları mahkumlar zindanlarda
Ve saatlere zindan gönüller tarihe isimsiz karışsalar da
Aslında mecnunu her mevsim başka benden yaşatmakta

Belirsiz nakaratlar aklımda kafiyeleri oluştursa da
Dinmez bu acılar kalpler durmadıkça…

Kelimeler notalarda yaşıyor
Sevdaların mezarlarda yaşaması misali
Kara toprak rengini verse de siyah olmamalı ayrılıkların rengi
Aslında siyahtır duyguları saklayan fütursuzca
siyahtır gözyaşlarını göstermeden ağlatan
ve Renkli dünyalara inat yapan…

mecunun istidatı cebimin en ücra köşesinde
siz bakmayın ağlamayan gözlerime
aşkım sevdamın asaletinde…