Yorgun savaşçı Şiiri - Kayra Zoran

Kayra Zoran
5

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yorgun savaşçı

bakıyor taraçasından,
yem yeşil renge bezenmiş savaş alanının.
bem beyaz atı üstünde o mağrur duruşu ile.
yıllarca ne savaşlar vermişti,
bu yeşil fonun ev sahipliğinde,
belki her savaşın sonunda biraz kırmızıya boyamıştı,
ama ne o yeşil kızmıştı ona, ne o gönül koymuştu çatılan kaşlara,
bir kez daha izliyordu belkide bir gün sonra gireceği cengin,
o güzelim ev sahibesini,
toprak anayı yeşile boyayan çayırları.
artık yorgundu,
damarlarında dolaşan kanda bile hissediyordu bunu,
artık eskisi gibi öteleride göremiyordu.
evet deneyim!
yıllardır zırhında patlayan kılınçlardan kalan,
avuçları arasına yığdığı kanlardan,
her seferinde biraz daha kana boyanan çimenlerin,
kısık sesiyle kulaklarına fısıldadıklarından ibaret olan hani...
evet o belki artmıştı dimağında,
ama onu taşıdığı her gün biraz daha yoruluyordu sanki.
eskisi gibi selamlıyamıyordu bile bir gün sonra,
karşısında ve arkasında savaşacak olanların,
ziyaret için çimenliğe gelmiş ruhlarını.
atının üstünde bile eskisi gibi kudretle duramıyordu,
üstelik kılıç bile ağır gelir olmuştu artık,
yorgun bedenine.
atından indi usulca,
toprağa bastı ayakları,
ve eğilip fısıldadı usulca kulağına toprak ananın,
bekle beni az kaldı,
bedenim taşıyamaz oldu artık ruhumu,
bekle beni, kurtarma vakti geldimi yorgun bedenimi geleceğim sana.

yorgun bir savaşçı. belki orta çağ savaş arenalarının yılmaz fatihiydi bir zamanlar, kim bilir belkide daha öncesinin yada şimdilerin. ama yoRulmuştu kirlenen ve kirlendikçe ağırlşan ruhunu taşımaktan bedeni. öyle ya her son verdiği ruh ve dökülen kan bulaşıyordu ruhuna ve her bulanış biraz daha mahkum ediyordu bEdeniNİ katlanmaya....

Kayra Zoran
Kayıt Tarihi : 10.9.2008 22:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kayra Zoran