Yorgun Limanlarin Ardindan

Yorgun limanlarin ardindan
Suzulur gozden kaybolan gemiler
Arkada bir cift goz bugulanir
Gidise mi yanar
Gidemeyise mi belli degil
Yolcu etmek mi
Yoksa yolcu olmak mi husrana bogan
Gitmek ve kalmak arasindaki belirsiz cizgi…
Bir de gidememek, ve gelememek
Bir haykiris duragelir bilinmeyen sessizliklerden
Donuk aksamlarin sogukluguyla
Soyleyemedigim suskun bir yokolus vardir kalbimde
Taa derinden ezer de gecer
Vucuduma damgasini vura vura.
Kimsesizlik ve ait olamamak…
Dolanir kaybolmus bir kedi misali
Ac ve huzursuz,
Bulamaz bir turlu kaybettigini
Var olmayan bir adres arayisi icinde
Tukenmis anilarin kullerini toplamak ister
Kabullenemez yokolmuslugu
Tutsumek ister eskiyi butun nefesiyle
Icine cekip
Bir uyusturucu gibi
Dindirmek ister…
Asaletlice yuruyup de gidemez
Arkasina yukleyip
Dinmeyen acilari
Geriye donup aglamak ister
Haykirip, cigliklar koparmak ister
Aci agitlar yakip, bastirdigi izdirabi akitmak ister
Bakarken onune sadece eskinin silinmis resmini gorur
Kaybolan kullerle birlikte serpilmek ister gecmisin topraklarinda
Geri donmek ister bagina bahcesine
Donecek bir yer olmadigini bile bile