İkiye bölünmüş insanlığımız !
İki dilde türküler yakmışız acılarımıza,
İki dilde ağlamışız
Dalından koparılan ve gidenlerin ardından,
Ama ikinci dil hep boğazımızda düğümlenmiş
Yutkunup kalmışız Öylece.
Sesimiz kendiliğinden değilde
Hak mahrumiyetinden kısılmış kalmış,
Dilimiz lal'
Elimiz kelepçeli,
Gözümüz ıslak,
Ayaklarımız prangalı olmuştur vatan Toprakları'nda,
Ağıtlar eksik olmamış ocaklarımızdan,
Analarımız dizini dövmüştür
Göğsüne vurmuştur Yaşamları boyunca,
Yasak getirilmiştir yani
Anamın dilinden ağlayışına,
Babamın dilinden yakarışına,
Devletten sorulamamış bir türlü
Evlatlarımız,
Karakollarla çevrilmiş tüm hudutlarımız,
Ekmeğe muhtaçken çoluk çocuğumuz,
İş verilmemiş lehçesinden dolayı beylerimize,
Çareyi kaçakta bulmuşuz
İllegal yaşamın ta ortasında.
Günün üç vakti
ihtilal çıkartılmış bizlere,
Sıkıştırılmışız doğduğumuz yerlerde,
Çarşıya vilayete izinli gider olmuşuz,
Daha kaçını anlatayım Derviş,
Doğuştan tuzlanan körpe bedenler,
Tuz ile yoğrulmuş,
Kan ile ıslatılmış,
Yasaklarla büyütülmüş bir halkın evlâdıyım ben.
Kayıt Tarihi : 13.6.2020 11:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!