Yorgun Gönlümün Günlüğü Şiiri - Pınar Alkan

Pınar Alkan
14

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Yorgun Gönlümün Günlüğü

Yorgun Gönlümün Günlüğü

Elime aldım kalemimi 🖊️
kalem durdu önce…
“Senden önce ben tükenirim ama yine de dök içini” dedi.
Söyle Pınar, bugün hangi yarandan başlayalım?
Ben sustum, kalem konuştu 🖊️
mürekkep kâğıda dökülürken içimdeki sızıya ortak oldu 💧

Mürekkep ağır ağır ilerledi 💧
“Bugün daha karanlıksın” dedi bana.
Derdin çoğalmış, omuzların düşmüş…
gel ben seni taşıyayım biraz, sen sadece içini bırak bana.
Kâğıt da hışırdadı hafifçe:
“Korkma… ne dökersen dök, ben tutarım.”

Çaydanlık kaynarken seslendi ☕
“Yine geldin ha, belli ki içini yakmış bir şey.”
Bardağa dolarken çay ☕
buğusu yüzüme vurdu ve sanki şöyle dedi:
Bak ben de yanıyorum, sen de…
ama birlikte ısınırız belki, içini biraz bana anlat.

Sigarayı yaktım 🚬
dumanı ağır ağır yükselip saçlarını okşar gibi yüzüme dokundu:
Geçmişi her nefeste çekiyorsun içine,
biraz bırak da ben dağıtayım etrafa
senin taşıdığın fazla ağır,
yüreğin zaten kırılmış
bir de üstüne geçmişi yığma.

Oturduğum sandalye gıcırdadı 🪑
ama o gıcırtıda bir şefkat vardı:
Yorgunsun kızım, çok yoruldun…
ama bak, yine bana yaslandın.
Ne zaman düşsen
ne zaman için daralsa
ben hep buradayım.
Bazen bir insan bile böylesine anlayamaz seni.

Yorgunum, gönlüm dağ gibi görünür
ama içimde hâlâ çocuk gibi ağlayan bir yan var.
Dertler üst üste dizilmiş ağır taşlar gibi
üşümüş bir yaprak gibi kuruyup dökülsem de…
çay buğusuyla fısıldadı ☕
Her dökülüş yeni bir yeşermeye gebedir, unutma.

Yağmur gibi dökülen gözyaşlarım toprağı ıslatırken
mürekkep ince bir çizgiyle umut çizdi kâğıda 💧
Bak, karanlık bile senden ışık çıkarıyor.
Sen yıkılmazsın Pınar
sadece biraz soluklan.

Zaman susarak ilerledi…
Kendimi toparlayamazken kalem yine konuştu 🖊️
Yazmak senin nefesindir.
Ben olmasam bile sen bir yol bulur yazarsın.
Yeter ki içindekini hapsetme.
Hapseden yanın yorar seni
döken yanın iyileştirir.

Ah gönlüm…
Mürekkep bana seslendi 💧
Senin ağrın büyük, ben taşıyamam sanıyordum.
ama her kelimede sen hafifledikçe
ben de akmayı öğrendim.
Demek ki en karanlık gecede bile yazacak bir ışık kalır insanda.

Sandalye hafifçe sallandı 🪑
Bak… bir gün değil, bir gece değil
yıllarca taşıdım seni.
Ağladığında da, güldüğünde de.
Ve şimdi yine buradasın.
Demek ki yıkılmadın.

Masadaki çay da soğumaya yüz tuttu ☕
ama son bir buğuyla şöyle dedi:
Bir yudum al.
belki bütün acını alır demem
ama boğazındaki düğümü biraz çözer.

Sigaradan gelen son duman 🚬
yüzümde dağıldı ve sanki şöyle fısıldadı:
Her acı seni yontuyor.
Bazen taş oluyorsun, bazen su.
Ama ikisi de güçlüdür.
Sen hangisi olacağını bilmeden bile dayanıyorsun.

Kalem son cümlelerini yazarken 🖊️
ben nefesimin titrediğini hissettim.
Kâğıt, kalem, çay, duman, sandalye..
Hepsi bir olup etrafımda toplandı sanki
ve bana tek bir şey söylediler:

Devam et
düşsen de yorulsan da
ellerin titrese bile yaz.

Bende son cümlemi yazarken artık yalnız değildim.
Sanki bütün eşyalar bile
benim gibi yorgun bir gönlü
hep birlikte avutmaktan vazgeçmemişti.

Şimdi gözlerimi kapatıyorum
biliyorum ki yarın bir yerim yine ağrıyacak
bir yanım yine eksik kalacak
ama bir yanım da şöyle diyecek:

Bugün de yazdın ya
demek ki iyileşiyorsun.

Ve böylece bitiriyorum bu geceyi
kalemim masada 🖊️
çayım soğumuş ☕
sandalye bana hâlâ sıcacık 🪑

Rabbim yorgun gönlüme
ferahlık versin
✨Âmin ✨🤲🏻

Pınar Alkan
Kayıt Tarihi : 27.11.2025 22:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!