Kıvrım,kıvrım giden uçsuz yollarda
Heder olup gitti ah bu gençliğim.
Fırtınalar kopar hergün içimde
Uzağı yakını görmez gözlerim
Taşımaz bedeni yorgun dizlerim
*
Ne bir ses.ne soluk vefasız Yâr’den
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Efendim,çok akıcı fakat aynı zamanda dokunaklı da biraz...mükemmel ifade etmişsiniz...ben saz şairi olduğum için mi bilemiyorum,bu tür şiirler daha çok hoşuma gidiyor...Bir şiirimde Yüreğime yenik düştüm ne deyim...demiştim...ümitlerimize tırpan vurma malıyız ...bırakalım yeşersin ....kaleminize,yüreğinize derman...saygılar...tam puan efendim,antolojim de...
Bir garip boşluk var içimde,
Suskunluklarımı biriktirdim.
Sessizce..!
Ve artık " MUTLULUK " kokan
" GÜLÜŞLERİM " yok yüzümde
Bir " YORGUNLUK " taa içimde
NEDENSE..!
Vazgeçmişliklerim var,
Vazgeçmesemde..
Kaderden bir " BEKLEYİŞ "
Olmayacağını bile,bile.
Ama yinede " ÜMİTLENİYOR "
İnsan işte..
Anlamıyor ki " YÜREK "
Söz geçmiyor,
Ne " KALBE " nede
" ŞU BANA "
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta