Yaklaşıyor bir damla deniz,
İçe içe acıyla ummanı...
Bir iken bin,
Biriken milyon hüznüyle,
Kucağında mavi çocukları...
“Bu ummanın kralı da biz, kölesi de biziz! "
Biz hem gelin hem güveyiz...
Biz hem torun hem dedeyiz...
Kürre-i muazzama boynuza bineli,
Ayrı gayrı nedir bilmeyiz!
Eski su,
Bir damla “Yorgun Deniz”
Vurdu kendini sahile tüm ıslaklığıyla,
Gün battı...
Alışılmıştan çok farklı
Battı güneş gün boyunca...
Bir damla eski su
Yıkadı ayaklarını mendireğin,
İçten içe ve nemli gözleriyle doyumsuzca...
Bir damla eski su,
Bir damla Yorgun Deniz,
Bir damla gözyaşı gibi
Hüzünle ıslattı sahili...
Uzattı avucunu doldurdu;
Tuttu, vurdu yüzüne genç adam!
Dedi: “Nerden gelirsin? ”
“……………….! ! ! ”
Dedi: “Niçin geldin?”
“………………! ! ! ”
Ipıssız...
Yapayalnız...
Mevsimlerin ötesinden gelen yorgun bir yolcu gibi,
Geldi...
Ve gitti...
…………………..
Gün ışıyanda,
Her gün gibi yeni baştan,
Yeni sularla ıslandı bu sahil.
Daha dinç ve daha hırçın milyonlarca “mavi çocuk”
Coşkun sesleriyle kucakladılar evreni.
Kem gösterdi, dil uzattı ama niye:
“Bu ummanın kralı da biz, kölesi de biziz! ”
Diye...
Kayıt Tarihi : 8.1.2010 11:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!