Yaslamışssın sesini günahlarından arınan gün dönümlerine,
Yeşeren otlar dibine düşmüş fani gölgenin,
Bungunluğa yanaşmayan suların güçsüzlüğü,
Gökyüzündeki maviliği algılayamayan yaprakların gafilliği,
Ellerinde dönen sonu olmaz münakaşanın yaşlandığı bilinmez kıta,
Bir zencinin gözlerinde kırılan bir kemiğin acısı saklanmış rıhtımlarına,
Yaşlanan bir yüzün yeni yetmelere ölgün bir istihzası sızmış sabahlarına,
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta