Yorgun bir dağ LaLesi
Dağ başında yapayalnız boynu bükük bir çiçeğim işte
yapayalnız bir çiçek.. başı eğik, kalbi kırık...
bir çoban kavalı ezgisinde kirpiğime dokundukça yel, üşüyor ömrüm
içimde kar ayazı sevdalar ağlıyor her gece ve ben susuyorum
yalınayak çocuklar dolaşıyor düşlerimde her kış
gözlerimdeki yağmur,
saçlarmdaki kardan başka yok kimsem
yorgun kelebekler uçuyor kalbimin üzerinden
dönüp bakma,
boynumun büküklüğünü sorma sakın
yaslıyım, yaralıyım, yalnızım
karlı dağlar kadar yalnızım işte...
Beni anlayabilir misin karlıdağ, ceylan pınar
haykırsam duyar mısın sesimi?
her sabah rüzgar vurur yamaçlarıma
yamaçlar kalbimin sızılarına
gizli yaralarım var acıtan
kanadığımda yaramı bağlar mısın?
her yağmur sonrası,
yaprağımdan süzülen damlalara bakıp
benimle ağlar mısın? ..
Beni anlatabilir misin karlıdağ, çoban çeşmesi, kırklar tepesi
yolundan gelip geçenlere, soğuk suyundan içenlere
ulu ağaçlara, uçan kuşlara, gözdeki yaşlara, kederli başlara
sarı sonbahar yorgunu gözlerimle
bakışlarımdaki hüznü anlatabilir misin?
Yorgun bir dağ lalesiyim işte kıyısız yamaçlarda
ışık sızmayan bir mağaranın rahminde doğdum
acıyla yoğruldu toprağım
yangınlarla büyüdü yaprağım
gölgem bile yok, ağıt kokuyor nefesim
bütün acılar dudağımda uyuyor.
karlı dağlar kadar yalnızım işte
tek dostum kınalı keklikler
ve yaban geyikleri,
asil rüzgarlarda kayadan kayaya süzülen...
Beni saklayabilir misin karlı dağ, teyran tepe, Munzur yaylası
yalnız akşamlarda kaybolan bir ses gibi
tükenmemiş bir nefes gibi
beni saklayabilir misin?
Ne rüzgarı tanıyorum ne de hayatı
avcılar peşinde ömrümün
yaralı bir ceylandır gönlüm sarp kayalarda seken
kalbimin üstünde yorgun kelebekler,
her an ölümü bekler...
yükleyip dalıma inceden, inceden sızılar
beklerim öyle her sonbahar nafile
Karlı dağlar kadar yalnızım ben de
üşüyen papatyayım kar ortasında
başım duman duman bulut
avuçlarımda yayla gülleri
elimde nazlı bir umut
ve yüreğimde ateş, dilimde yanık türkülerle
kanayan bir gökyüzü şarkısıdır dudağım
Beni saklayabilir misin karlı dağ?
kır düşmüş saçlarımı,
hüzün yüklü bakışlarımı anlayabilir misin?
her türlüsünü tattım aşkın, acının, ayrılığın
hayatın ve aşkın mağlubuyum, anla
unutulmuş aşklara, derin sevdalara yaz beni
nice arzular saklayıp gecelere
bir nefes dağ kokusuna karıp ömrümü
beklerim öyle her bahar umarsız
büyüsün diye gözlerimdeki kar çiçekleri...
Nuri Can
Ceylan pınar, Teyran tepe, Munzur yaylası, Çoban çeşmesi, Kırklar tepesi
Erzincan Caferli köyüne ait yayla ve dağ isimleri
Nuri Can
Kayıt Tarihi : 2.7.2009 17:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Dağ başında yapayalnız boynu bükük bir çiçeğim işte
yapayalnız bir çiçek.. başı eğik, kalbi kırık...
yorgun kelebekler uçuyor kalbimin üzerinden
dönüp bakma,
boynumun büküklüğünü sorma sakın
karlı dağlar kadar yalnızım işte
Beni anlayabilir misin karlıdağ, ceylan pınar
haykırsam duyar mısın sesimi?
her sabah rüzgar vurur yamaçlarıma
yamaçlar kalbimin sızılarına
gizli yaralarım var acıtan
kanadığımda yaramı bağlar mısın?
her yağmur sonrası,
yaprağımdan süzülen damlalara bakıp
benimle ağlar mısın? ..
Beni anlatabilir misin karlıdağ, çoban çeşmesi, kırklar tepesi
yolundan gelip geçenlere, soğuk suyundan içenlere
ulu ağaçlara, uçan kuşlara, gözdeki yaşlara, kederli başlara
sarı sonbahar yorgunu gözlerimle
bakışlarımdaki hüznü anlatabilir misin?
Yorgun bir dağ lale'siyim işte kıyısız yamaçlarda
ışık sızmayan bir mağaranın rahminde doğdum
acıyla yoğruldu toprağım
yangınlarla büyüdü yaprağım
gölgem bile yok
karlı dağlar kadar yalnızım işte
tek dostum kınalı keklikler
ve yaban geyikleri,
asil rüzgarlarda kayadan kayaya süzülen...
Beni saklayabilir misin karlı dağ, teyran tepe, Munzur yaylası
yalnız akşamlarda kaybolan bir ses gibi
tükenmemiş bir nefes gibi
beni saklayabilir misin?
Avcılar peşinde ömrümün
yaralı bir ceylandır gönlüm sarp kayalarda seken
kalbimin üstünde yorgun kelebekler,
her an ölümü bekler...
yükleyip dalıma inceden, inceden sızılar
beklerim öyle her sonbahar nafile
Karlı dağlar kadar yalnızım ben de
üşüyen papatyayım kar ortasında
başım duman duman bulut
avuçlarımda yayla gülleri
elimde nazlı bir umut
ve yüreğimde ateş, dilimde yanık türkülerle
kanayan bir gökyüzü şarkısıdır dudağım
Beni saklayabilir misin karlı dağ?
kır düşmüş saçlarımı,
hüzün yüklü bakışlarımı anlayabilir misin?
her türlüsünü tattım aşkın, acının, ayrılığın
hayatın ve aşkın mağlubuyum, anla
unutulmuş aşklara, derin sevdalara yaz beni
nice arzular saklayıp gecelere
bir nefes dağ kokusuna karıp ömrümü
beklerim öyle her bahar
büyüsün diye gözlerimdeki kar çiçekleri...
Yüreğinizden dökülen harika dizeler okudum.
kutlarım....saygılarımla
Sevgiyle dostlukla
TÜM YORUMLAR (6)