Ben anlatamıyorum, sense anlamıyorsun..
İçimde fırtınalar koparan rüzgarların dilini,
Tedirginliğim ürkütüyor ruhumdaki semavi esintiyi,
Dağları taşları yırtarcasına esmekte deli fişekler gibi,
Tüm korkum alıp gitmesinden sevda şarkılarımı,
Oysa çok uğraşmış, çok emek vermiştim,
Geceler boyu hüzzam makamına takılmıştı benliğim,
Hafsalamın başköşesine zoraki oturtmuştum,
Korkuyorum her bir hecesini alıp götürmesinden,
Deli taylar cirit meydanına inmesin yeniden,
Buz tutmasından korkuyorum duygularımın,
Sonra üşüyorum…
Dalından koparılmış, sürgünde nice hayatlar,
Kimi ağlamaklı, kimi sitemkar, kimi bin pişman
Hep aynı hikaye hep aynı şey…
Sevda….
Dimağım karma karışık, ruhum per perişan,
Toplanmakta bir bir masumiyet divaneleri,
Meçhule uçuşan yapraklar gelmekte üzerime üzerime,
Yorgun aşıklar parkına dönmüş yüreğim,
Konakladığım handan öteye bakmak istemiyor canım,
Yenik düşmekten korkuyorum…,
Kızgın alevlerin ortasında yanmakta yüreğim.
Kaçmakla yanmak arasındaki kararsızlığın derdindeyim.
Durdurun şu zamanı düşünmek istiyorum,
Sevdamın akrebiyle yelkovanı arasında,
Halimi anlayacak dost, dertleşecek yar aramaktayım,
Umut dünyası işte, bizimkisi
Adına aşk mı desem, bilmem ki,
Hey! duygu denen dermansız yara,
Ne zaman uç vereceksin gönlüme,
Vereceksen ver artık,
Zaten yorgun kalbim yeniden yorma,
Gireceksen gir artık…
Tutkunluğum esaretimden değil bilesin ey gönül,
Sevdama olan saygımdandır.
11.04.2017
Erdal EbemKayıt Tarihi : 12.4.2017 11:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!