ENİ
Karadağın her kayasının başı,
Tombalak sırtlarındaki
Çam ağaçlarının gölgeleri,
Gözleyideki her meşe dibi,
Topladığım ak mantar,kuzu kulağı,
Oğlaklarımı güttüğüm
Orta burun ve kıran
Hep tanırlar beni.
Dirik dirik oynadık sığırları güderken,
Çatal olukta
Kayrak veçellik oynarken
Gön çarığım ayağımı acıttı
Koşamadım.
Ebelikten kurtulamadım.
Çok üzdü,yordu beni.
Böğelek tutan sığırları ararken
Koştura koştura
Ayaklarımı çarpınca taşlara
Tırnaklarım kırıldı,
Baldırıma çarpan
Çakır dikenleri,
Ölmez dikenleri
Canıma tak etti.
Unutamadım acılarını
Çok üzdü,yordu beni.
Kar,çamur,fırtına,don
Yalın ayak,baldırım da çıplak
Vıcır vıcır çamuruyla
Okul yolu.
Yağmurdan ıslanmış,
Çamurlara batmış
Gök dimi donumuz,
Ak dimi zıbınımız,
Ayaklarımızın çamuru da
Okka okka.
Sıraların altına çamurunu sıyırdığımız
Mosmor olmuş ayaklarımız,
Etrafında ısınmaya,kurunmaya çalıştığımız
Teneke soba.
Gururla taşıdığımız
İçine özenle yerleştirdiğimiz,
Püzlerle yapıştırdığımız
Kitap ve defterlerimiz
Tahta okul çantamız.
Bunları tekrar yaşamak
Hüzünlere boğdu,
Çok yordu beni.
Lüks araçtı
BİNDİĞİMİZ TRAKTÖR.
Çaylının hanında
Beklediğimiz maden kamyonları.
Ulaşmak için koşturduğumuz
Onbeş kilometrelik yol.
Çok yordu beni.
Anamın çalıştığı
Marul ve pırasa tarlaları,
Benim KİRİŞHANE geçidinde
Un fabrikasının yanından
Lastik ayakkabılarla
Liseye kadar koşuşum,
Ayağımda yaralar yaptı
Canım çok yandı.
Akşam yıkayıp ,sabah giydiğim
Naylon gömlek!..
Beni çok üzdü, yordu beni
Bir sömestre dönüşü
Gördes Tavşanalanı yaylası
Ölümle dans edercesine
Döktüğüm ecel terleri
Ve köyüm Çiçekli yolu!..
Hatıra bıraktı,
Rüyalarıma girdi yıllarca
Çok üzdü,yordu beni.
Gururla okşadım saçlarını
Işıl ışıl gözlerine bakarak.
Bahçesinde zıp zıp top sesleri
Ve bir çığlık ,kahkaha
Avlu duvarına yaslanarak
Daldığım hayaller
Çok yerlere getirdi,götürdü
Çok yordu beni.
Hiç olamadım güne bakan
Otuz yılda yirmiüç yere
Gidip geldiğim okul yolları!..
Öğrencilerimden, arkadaşlarımdan ayrılışım
Zor geldi çok yordu beni.
Hayallerini kurup yaşayamadığım
Fırtınaların savurup
Çarptığı kayalar!...
Vazgeçemediğim köyüm,
Dallarında dolaştığım
Elma,armut, kiraz ağaçları,
Kızak kayarken yuvarlandığım kıran,
Amin sesleriyle çörek derdiğim,
Gıngırgeç bindiğim
Köy meydanı.
Özbaşı kahvesinde çovaşlayanlar,
Özlediğim halkım.
Hiçbir zaman yüzümü güldürmeyen
Hayat yolculuğu
Çok üzdü,yordu beni.
Birlikte gezmiştik tozlu yolları,
Beraber arşınladık her kaldırımı
Bazen tökezleyip,
Bazen de koşarak.
Birlikte aşlayıp,
Birlikte güldük,
Acımız da ortaktı, sevincimizde.
Unutuldu bütün bunlar
Kalmadı kahvelerin hatırı.
Kalmadı kapıları tıklayan da,
Telefonlarında okunmuyor artık tuşları.
Yalanmış dostluklar,
Hısımlarda hasım gibi zaten.
Adına ne denir bilmem
Böyle vefasızlıkların?
Hayata küstürdü,
Çok üzdü,çok yordu beni.
R.EVŞEN
Kayıt Tarihi : 14.2.2018 13:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!