Evlerinin önü yoncadır yonca.
Sevdiğimin adı goncadır gonca.
Ne yaparlarsa bana yapsınlar.
Sevdiğimden vaz geçmem ömür boyunca.
Güneşmidir, aymıdır yüzü
Yüreğimi iner her acı sözü,
Beni sarhoş eder o ela gözü.
Vaz geçmem senden tutmasada dizim.
birkaç gün sonra deli yusuf besiye aşkını aşagıdaki şiirle anlatmaya devam ediyordu.
bu sevdan beni eyledi verem.
aslı gibi beni eyledi kerem.
kabul et sana ömrümü verem.
her sabah burdan geçen çiçeğim.
besi şiire şiirle yanıt verdi.
var git deli yusuf sana varamam.
seni yar diyerek bağrıma saramam.
yakındır günüm buralardan duramam.
var git bul kendine başka bir çiçek.
Sağırdöne kendi gençliğinde kendi aşkına yaktığı türküyü besinin deli yusufa yaktığı türkü gibi besinin ağzından deli yusufa okumaya başladı.
Gözüm hep pencerenize bakar
Otatlı bakışın yüreğimi yakar
Sevdan şimşekler gibi içimden çakar.
Akar besinin gönlü yusufa akar.
Gümüş kemeri bağladı ince beline.
Aşiret hayran kalacak besi gibi geline.
Tutun elimi verin yusufun eline.
Akar besinin gönlü yusufa akar.
Kayıt Tarihi : 2.9.2010 13:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ezik bir sevdanın karşılıksız sevdaının ifadesiydi bu şiir.aşık olmuştu deli yusuf hemde besiye.deli yusuf bu şiiri türküye çevirmişti yanık yanık söylüyordu., deli yusuf.köyündeki bir kıza delicesine yane besiye vurulmuştu.besinin evleride deli yusufun evlerinin daha yukarısında köyün yukarı ucuna düşüyordu..besinin ay gibi yüzü keman yayı gibi kaşı deli yusufun deli yusufun yüreğine inmişti. Deli yusuf sevdaların en kötüsüne yakalanmıştı.yemeden içmeden bile kesilmişti. besiyi göremediği güm kendini kaybediyordu. Onu görmek,için her gün kendi evlerinin önünde bekler dururmuş, çünkü besi evin içme suyunu getirmek için hergünde deli yusufun evlerinin önünde geçmek zorundaymış.deli yusufta o saatı bildiği için besiyi görmek için evin önünde beklermiş. besiyi gördüğünden hem kendin mutlu hisedermiş.aynı zamanda o türküyü yanık sesiyle sölüyormuş. Köyde içme suyu köyün ta aşağısında derenin çıktığı yerdendi köyde derenin çıkmış olduğu yerede pınarın başı adı takılmıştı.köyün en soğuk ve en güzel suyu pınar başında çıkıyordu. köylü içme suyunu pınar başında temin etmek zorundakalıyorlardı. o nedenle köyün kızları toplu halde yada gruplar halinde helkelerini koluna takarak suya giderlermiş.suyu gitmekte genellikle evin genç kızlarına düşüyormuş.Köyün bütün kızlarıda en iyi şekilde giyinerek suya giderlermiş.beside köyün en güzel kızıymış..köyün en zengin ailenin kızıymış.boynuna taktığı altınlar gerdanlıklar kendisinin güzelliğine güzellik katıyormuş burnuna taktığı hızma, beline bağladığı gümüş kemeride güzelliğinede dahada güzellik katıyormuş. Beline taktığı gümüş kemeriyle yürüyüşü bütün geçleri kendine hayran bırakıyormuş. köyün bütün gençleri besiye gizli gizli sevda lıymışlar ama kim se sevdasını dile getirme cesaretini göteremiyorlarmış, deli yusuf dışında deli yusufta deli dolu biri olduğu için sevdasını dile getire bilmiş. deli dulu olduğu içinde kendisine deli yusuf lakabını takmışlar.korku nedir bilmiyormuş.besinin ailesinin ağırlığandan varlıklı olmasından hiç korkmuyormuş. besi suya her gidişinde deli yusuf yanık sesiyle türküsünü söylüyerek,aşkını besiye itiraf ediyormuş. fakat besdi deli yusufun aşkına karşılık vermiyormuş.buda deli yusufu kahr ediyormuş Deli yusufun ve besini hikayesini dinleyelim. Yine bir yaz sabahıydı. besi arkadaş grubuyla suya gidiyordu. deli yusuf evinin önünde yine besiyi bekliyordu.besi deli yusufun izasına geldiğinde, deli yusuf büyün cesaretini. toplayarak besiye yaklaştı.ezik bir ses tonuyla seslendi BESİYE. -Besi sana vurgunum senin sevdanda dağlara çıkacağım gel beni kabul et. Besideli yusufun bu davranışına çok kızarak cevap verdi deli yusufa. -Ben seni kabul etmem deli yusuf. -edeceksin sana sevdalanmışım. -Etmiyom -edecen -etmiyom hem ben gönlümün yiğidini seçmişim -senin gönlünün yiğidi ben olim besi -sen değilsin sen olmiyecende deli yusuf. diyerek hızla yoluna devam etti besi. Deli yusuf her sabah evlerini önünde, sokak başında besiyi bekleyerek türküleriyle besiye olan aşkını itiraf etmeye devam ediyordu.Fakat besiden olumlu bir yanıt alamıyordu bir türlü. ve bir sabah, besi yine süslenip bezenip kız arkadaşlarıyla birlikte suya gidiyordu.deli yusuf yine aynı yerden besiyi bekliyordu.besi deli yusufa yaklaşınca, deli yusuf yine bir türküyle seslendi besiye. Bu sevdan beni eyledi verem. Aslı gibi beni eyledi kerem. Kabul et sana ömrümü verem. Her sabah burdan gelip geçen çiceğim. deli yusufun bu şiirine şiirle cevap verdi besi. Var git deli yusuf sana varamam. Seni yar diyerek bağrıma saramam. yakındır günüm buralardan duramam. Var git bul kendine başka bir çiçek. Besi şiirli yanıtından sonra hızla uzaklaşmaya başladı.deli yusufta besinin yürüyüşünü melul melul hayranlıkla seyr ediyordu. bu durumu gören kalender deli yusufun yanına yavaş yavaş yaklaştı. yumuşak bir ses tonuyla deli yusufa uyarmak gereğini duydu. Bak yusuf bilirsin seni severim,candan arkadaşımsın bu kızın peşini bırak bukız sana varmaz.. DİİYEREK UYARDI. DELİ YUSUF. Bırakamam kalender bırakamam, bu kıza sevdalanmışım. Yusuf seninki boş ve karşılığı olmayan bir sevda. Kalenderin bu söyledikleri yusufun pek hoşuna gitmedi ama kalenderde can arkadaşı olduğu içinde onuda kırmak istemiyordu. sadece ölene kadar bu sevdasından vaz geçmiyeceğini söyledi kaendere. Kalenderde arkadaşı yusufun bozulduğunu anladı. yusufun gönlünü birazda almak için tekrar nasihatta bulundu. Yusuf ben senin arkadaşınım, ben senin can arkadaşınım.bende isterimki besiyle evlenip mutlu olasın ama besi seni istemiyor. yusuf üzgün üzgün kalenderin yüzüne baktı ezik bir ses tonuyla cevapladı kalenderi. Bende biliyorum benim mutlu olmamı istediğini, benim kötülüğümü istemediğini bunun için kendini şuçlama.. kalender. Senin iy,liğin için vaz geç diyorum. Vaz geçemem. Vaz geçeçeksin.. vaz geçemem. yüreğime gücüm yetmiyor kalender.... Söküp atacaksın o yüreğini. Söküp atamam. Yusuf köyün huzuru bozulur araya kan girer. Ben herşeyi göze almışım be arkadaşım. Ben sana yanarım yusuf sana acırım kalender deli yusufun kararlılığının karşısından hiç bişe yapamadı, söylediklerinin deli yusufun hiç umurunda bile değildi deli yusufun gözü besiden başka hiç bişe görmediğide aşikardı. bu yüzden deli yusufun ikna olacağı mümkün görünmüyordu.kalender biraz kızarak birazda sitem ederek ben senin zarar göemeni istemiyorum ama sen bilirsin ne halin varsa gör diyerek yusufun yanından uzaklaşıp gitti.. deli yusufta besinin yakın akrabası olan sağır dönenin yanına gitti. sağğır dönede besiyi deli yusufa ayarlamaya çalışıyor gibi görünüyordu. çünkü deli yusufun bu zaafını kullanarak, deli yusuftan para yiyecek giyecek çekiyordu. sağır dönede çok fırıldak ve düzenbas olduğu içinde deli yusufu çok rahatlıkla kandırıyordu.. deli yusuf sağır dönenin yanında oturur oturmaz, sağır döne deliyusufun yüzüne bir baktı baktı, üzgün bir sesle. sen yine besiyimi gördün diyerek sordu.deli yusufta biraz önce yine suya gidreken gördüm. Sağır döne konuştunuzmu konuşuşmadık döne teyze hiçmi konuşmadınız hiç konuşmadık sadece türkülerle sevdamı kendisine ilettim o ne dedi ne diyecek benim yüzüme bile bakmadı döne teyze. döne numaradan dizini döverek vah yavrum vah demek senin yüzüne bile bakmadı. hı bu işin içinde bir iş var. SAYFA 2 Bu nasıl bir iş ki döne teyze. besi açıkça beni sevmiyor. Seni seviyor ah be akılsızım. deli yusuf sağır dönenin söylediklerine inanmak istiyordu. çünkü duyguları öyle istiyordu. sağır döneye dönerek sen bana öyle söylememiştin döne teyze. hani beni beğeniyordu.hani beni seviyordu. hani benim için ölüyordu.,döne teyze. diyerek sağır döneye sitemde bulundu.sağır dönede çok kurnaz ve cin fikirli olduğu için deli yusufa anında cevap vererek yusuf oğlum sayılırsın sen bizim çoçuklarla beraber büyüdün. ben senin mutsuzluğunu istemermiyim evladım. deli yusuf sağır dönenin bu safça verdiği yanıt karşssında mahçup olduğunu hisederek utangaç bir şekilde estağfurullah döne teyze diyerek kusura bakmamasını söyledi sağır döneye. sağır dönede bu deli yusufun bu amhçup oluşunu da kullanarak. önemli değil evladım. senin canın sağ olsun. fakat sende yanlış yapmışsın evladım diyerek azarladı deli yusufu. yanlış kelimesini duyan deli yusufun gözleri birden parlamaya başladı.suratı bembeyaza döndü.içine bir ateş düştü.elleri ayak ları titremeye başladı. buğuk bir sesle sağır döneye dönerek sordu. nasıl yanlış yaptım ben döne teyze.diyerek sordu. SAYFA 3 sağır döne tamda aradığı ortamı yakalamıştı deli yusufuu avucunun içine alma pozisyonunu yakalamıştı.deli dönerek anlatmaya başladı. evladım hiçmi kafan çalışmıyor.köyün içinde suya giden bir genç kıza hiç sevda anlatılırmı. hiç bir genç kıza bişe söylenirmi. o kız orda sana hiç olumlu bir cevap verirmi. deli yusuf yaptığının yanlış olduğunu orda anladı. doğru söylüyorsun döne teyze bana olumlu bir cavap vermez değilmi.. vermez be evladım vermez, verse el alem o zaman besiye ne der bunu hiç düşündünmü. o zaman ne yapmak lazım döne teyze işi bir bilene bırakacaksın evladım.yane aranızı yapan bir kadına bırakacan ben senin işini yapacağım evladımç ben sana güneniyorum döne teyze. besiyi kandırmayı sen bana bırak deli yusuf sağır dönenin bu söylediklerine inanarak, sarıldı sağır dönenin ellerine.sağır dönenin ellerini öperek alnına koyduktan sonra, sağır döneye bir ihtiyacının olup olmadğını sordu..sağır dönede kendisinin her hangi bir ihtiyacı olmadığını, fakat besiye vermek için tarak ayna ve gümüş yüzük lazım. bunları besiye vemem lazımki biraz gönlü hoş olsun evladım diyerek bunun içinde enaz elli liraya ihtiyaç olur söyleyince, deli yusuf lafımı olur elli liranın diyerek hemen cebinde elli lirayı çıkarıp verdi sağır döneye.sağır dönede elli lirayı deli yusuftan kopardığı mutluluğuyla tekrar söze başladı.. .deli yusufun o temiz duygularını bir kere daha kullanarak çıkar peşindeydi. deli yusufun besiye olan o aşkından faydalanarak onu bir kez daha kullanıyordu. ama deli yusufun gözleri kör olmuş aklı tutulmuştu gerçekleri bir türlü göremiyordu.tek derdi ne olursa olsun yeterki besisine kavuşsun... SAYFA 4 sağır döne aşktan sevdadan gözü körelmiş aklı tutulmuş olan deli yusufa besinin aslında seni çok sevdiğini onunda senin aşkında deli divane olduğunu, ama babasından ve kardaşlarından çok korttuğunu söylüyordu. besini bizim eve gelip sana türkü yaktığın sana hiç söylemedim evladım diyerek deli yusufu tam galyana getirti.. deli yusuf bu sözler karşısından oldukçç umutlandı heyecanlandı. demek benim için türküler yakıyor ha döne teyze.diyerek heyecanını gizlemeyerek sordu sen o türküleri biliyonmu döneteyze biliyom tabi besi söyleye söyleye bende aklımda tuttum. bir tane okurmusun döne teyze okurum evladım sağır döne gençliğinde kendi aşkına yaktığı türküyü besininmiş gibi deli yusufa okumaya başladı. -gözüm hep pencerenize bakar- -o tatlı bakışın yüreğimi yakar- -sevdan şimşekler gibi içimden çakar- -akar besinin gönlü yusufa akar- -gümüş kemeri bağladı ince beline- -aşiret hayran kalacak besi gibi geline- -tutun elimi verin yusufun eline- -akar besinin gönlü yusufa akar- sağır döne kendi gençliğinin türküsünü, kendi aşkına yaktığı bu türküyü,besinin ağzından yusufa aktardğında zavallı yusufun dünyası değişti. kendisini bulutların üstünde hisetti mutluluktan. içi bir hoş oldu.içindeki duygular dahada kabardı. yüreğindeki sevda seli dahada çoşmaya başladı. o an kendisini aşiretin ve köyün şanslı delikanlısı olarak görmeye başladı. köyün ve aşiretin en zengin en varlıklı ailenin damadı, ve köyün aşiretinde en güzel kızı olan besininde kocası olarak hisetmeye başladı içinden. Evlerinin önü yoncadır yonca. Sevdiğimin adı goncadır gonca. Ne yaparlarsa bana yapsınlar. Sevdiğimden vaz geçmem ömür boyunca. Güneşmidir yüzü aymıdır yüzü Yüreğimi iner her acı sözü, Beni sarhoş eder o ela gözü. Vaz geçmem senden tutmasada dizim. birkaç gün sonra deli yusuf besiye aşkını aşagıdaki şiirle anlatmaya devam ediyordu. bu sevdan beni eyledi verem. aslı gibi beni eyledi kerem. kabul et sana ömrümü verem. her sabah burdan geçen çiçeğim. besi şiire şiirle yanıt verdi. birkaç gün sonra deli yusuf besiye aşkını aşagıdaki şiirle anlatmaya devam ediyordu. bu sevdan beni eyledi verem. aslı gibi beni eyledi kerem. kabul et sana ömrümü verem. her sabah burdan geçen çiçeğim . besi şiire şiirle yanıt verdi. var git deli yusuf sana varamam. seni yar diyerek bağrıma saramam. yakındır günüm buralardan duramam. var git bul kendine başka bir çiçek. Sağırdöne kendi gençliğinde kendi aşkına yaktığı türküyü besinin deli yusufa yaktığı türkü gibi besinin ağzından deli yusufa okumaya başladı. Gözüm hep pencerenize bakar Otatlı bakışın yüreğimi yakar Sevdan şimşekler gibi içimden çakar. Akar besinin gönlü yusufa akar. Gümüş kemeri bağladı ince beline. Aşiret hayran kalacak besi gibi geline. Tutun elimi verin yusufun eline. Akar besinin gönlü yusufa akar .Ezik bir sevdanın karşılıksız sevdaının ifadesiydi bu şiir.aşık olmuştu deli yusuf hemde besiye.deli yusuf bu şiiri türküye çevirmişti yanık yanık söylüyordu., deli yusuf.köyündeki bir kıza delicesine yane besiye vurulmuştu.besinin evleride deli yusufun evlerinin daha yukarısında köyün yukarı ucuna düşüyordu..besinin ay gibi yüzü keman yayı gibi kaşı deli yusufun yüreğine inmişti. Deli yusuf sevdaların en kötüsüne yakalanmıştı.yemeden içmeden bile kesilmişti. besiyi göremediği gün kendini kaybediyordu. Onu görmek,için her gün kendi evlerinin önünde bekler dururdu, çünkü besi evin içme suyunu getirmek için her gün deli yusufun evlerinin önünde geçmek zorundaydı..deli yusufta o saatı bildiği için besiyi görmek için evin önünde beklerdi.. besiyi gördüğünden hem kendini mutlu hisedermiş.aynı zamanda o türküyü yanık sesiyle söylüyormuş. Köyde içme suyu köyün ta aşağısında derenin çıktığı yerdendi köyde derenin çıkmış olduğu yerede pınarın başı adı takılmıştı.köyün en soğuk ve en güzel suyu pınar başında çıkıyordu. köylü içme suyunu pınar başında temin etmek zorunda kalıyorlardı. o nedenle köyün kızları toplu halde yada gruplar halinde helkelerini koluna takarak suya giderlermiş.suyu gitmekte genellikle evin genç kızlarına düşüyormuş.Köyün bütün kızlarıda en iyi şekilde giyinerek suya giderlermiş.beside köyün en güzel kızıymış..köyün en zengin ailenin kızıymış.boynuna taktığı altınlar gerdanlıklar kendisinin güzelliğine güzellik katıyormuş burnuna taktığı hızma, beline bağladığı gümüş kemeride güzelliğinede dahada güzellik katıyormuş. Beline taktığı gümüş kemeriyle yürüyüşü bütün geçleri kendine hayran bırakıyormuş. köyün bütün gençleri besiye gizli gizli sevda lıymışlar ama kim se sevdasını dile getirme cesaretini göteremiyorlarmış, deli yusuf dışında deli yusufta deli dolu biri olduğu için sevdasını dile getire bilmiş. deli dulu olduğu içinde kendisine deli yusuf lakabını takmışlar.korku nedir bilmiyormuş.besinin ailesinin ağırlığandan varlıklı olmasından hiç korkmuyormuş. besi suya her gidişinde deli yusuf yanık sesiyle türküsünü söylüyerek,aşkını besiye itiraf ediyormuş. fakat besdi deli yusufun aşkına karşılık vermiyormuş.buda deli yusufu kahr ediyormuş Deli yusufun ve besini hikayesini dinleyelim. Yine bir yaz sabahıydı. besi arkadaş grubuyla suya gidiyordu. deli yusuf evinin önünde yine besiyi bekliyordu.besi deli yusufun izasına geldiğinde, deli yusuf büyün cesaretini. toplayarak besiye yaklaştı.ezik bir ses tonuyla seslendi BESİYE. -Besi sana vurgunum senin sevdanda dağlara çıkacağım gel beni kabul et. Besideli yusufun bu davranışına çok kızarak cevap verdi deli yusufa. -Ben seni kabul etmem deli yusuf. -edeceksin sana sevdalanmışım. -Etmiyom -edecen -etmiyom hem ben gönlümün yiğidini seçmişim -senin gönlünün yiğidi ben olim besi -sen değilsin sen olmiyecende deli yusuf. diyerek hızla yoluna devam etti besi. Deli yusuf her sabah evlerini önünde, sokak başında besiyi bekleyerek türküleriyle besiye olan aşkını itiraf etmeye devam ediyordu.Fakat besiden olumlu bir yanıt alamıyordu bir türlü. ve bir sabah, besi yine süslenip bezenip kız arkadaşlarıyla birlikte suya gidiyordu.deli yusuf yine aynı yerden besiyi bekliyordu.besi deli yusufa yaklaşınca, deli yusuf yine bir türküyle seslendi besiye. Besi şiirli yanıtından sonra hızla uzaklaşmaya başladı.deli yusufta besinin yürüyüşünü melul melul hayranlıkla seyr ediyordu. bu durumu gören kalender deli yusufun yanına yavaş yavaş yaklaştı. yumuşak bir ses tonuyla deli yusufa uyarmak gereğini duydu. DELİ YUSUFA Yusuf seninki boş ve karşılığı olmayan bir sevda. Kalenderin bu söyledikleri deli yusufun pek hoşuna gitmedi, ama kalenderde can arkadaşı olduğu içinde onuda kırmak istemiyordu. sadece Kalenderde arkadaşı yusufun bozulduğunu anladı. yusufun gönlünü birazda almak için tekrar nasihatta bulundu. yusuf üzgün üzgün kalenderin yüzüne baktı ezik bir ses tonuyla cevapladı kalenderi. kalender. kalender deli yusufun kararlılığının karşısından hiç bişe yapamadı, söylediklerinin deli yusufun hiç umurunda bile değildi, deli yusufun gözü besiden başka hiç bişe görmediğide aşikardı. bu yüzden deli yusufun ikna olacağı mümkün görünmüyordu.kalender biraz kızarak birazda sitem ederek ben senin zarar görmeni istemiyorum ama sen bilirsin ne halin varsa gör diyerek yusufun yanından uzaklaşıp gitti.. deli yusufta besinin yakın akrabası olan sağır dönenin yanına gitti. sağır döne kulakları az işittiği için kendisine sağır döne derlerdi köyde. sağır döne besinin akrabası oluyordu.hem çok kurnaz ve aynı zamanda tatlı dilli olan sağır dönenin ikna kabiliyeti çok üstün bir kadındı. deli yusufta sağır dönenin bu özelliklerine güvenerek doğru sağır dönenin yanına gitti. fakat deli yusufun yanıldığı bir tarafı vardı sağır dönenin. sağır döne hayatta doğru konuşmayan işine nasıl gelirse öyle konuştuğunu öyle davrandığını anlamamıştı deli yusuf. içine düştüğü bu acı sevdayı sağır döneye anlattı deli yusuf. besiye olan derin aşkını sağır döneye anlattı. sağır döneden yardım beklediğini kendisine bu konuda destek vermesini istyordu deli yusuf.ve sağır dönede deli yusufa destek olacağını, besiyi kendisine ayarlayacağına dair söz verdi deli yusufa. sağır dönede besiyi deli yusufa ayarlamaya çalışıyor gibi görünüyordu. çünkü deli yusufun bu zaafını kullanarak, deli yusuftan para yiyecek giyecek çekiyordu. sağır dönede çok fırıldak ve düzenbaz olduğu içinde deli yusufu çok rahatlıkla kandırıyordu.. deli yusuf sağır dönenin yanında oturur oturmaz, sağır döne deliyusufun yüzüne bir baktı baktı, üzgün bir sesle. Sağır döne deli yusufa dönerek -senin bir derdin var herhalde bak yüzün benzin sapsarı olmuş yusuf evladım- diyerek sordu. deli yusufta hiç sorma döne teyze çok büyük bir derdim var diyerek cevap verdi. sağır döne. -söyle yavrum derdini derdini söylemeyen dermanını bulamaz. deli yusuf -besiye vurgunum ölüyorum besinin derdinden. sağır döne. -benden ne istiyorsun. deli yusuf. .-bana yardımcı olmanı besiyi bana ayarlamanı istiyorum. döne teyze. sağır döne. -bu iş biraz zor ama senin için elimden geleni yaparım. deli yusuf. sağolasın döne teyze. sağır döne. -yardımcı olurum yalnız bu iş biraz masraflı olur.sen garibansın. besi ağa kızıdır. bolluk içinden büyümüş sen buna dayanabilirmisin deli yusuf. -sen bana yardım et döne teyze, ben herşeye katlanırım. ben besisiz yapamam. besi olmadan ben yaşayamam.aklımı oynatacağım. deli yusufun bu kelimelerinin karşısından sağır döne sinirlemiş gibi yaparak bu nasıl kelime oğul bir daha böyle kelime duymak istemem aklımı yiyeceğim demek ne deemek, kıyametmi koptu. dur hele besiyle bir görüşüm. senin derdini ahvalini besiye anlatim. elbette oda insandır. belki halden anlar. diyerek çıkıştı deli yusufa. Sağır döne bu konuda elinden gelen her şeyi yapacağını ve besiyle en kısa zamanda konuşacağını, bu konuda rahat olmasını söyledi deli yusufa.deli yusuf en içten samimiyetlikle sağır dönenin elini öperek en kısa zamanda iyi heberlerini bekliyorum döne teyze diyerek ordan ayrıldı.sağır dönede zaman zaman besinin babası gile gidip geliyor sohbet ediyordu.deli yusufta sağır dönenin kendisinin işini konuşmaya gittiğini zan ediyordu.sağır dönenin gitmeleri birkaç gün sürdükten sonra, bir gün deli yusuf artık dayanamadı. sağır döneden haber almaya gitti.sağır dönenin evine gitti. ümitle sordu sağır döneye. sağır dönede besiyle konuştuğunu ve besininde gönlü sende olduğunu, besinin gönlündeki yiğidin sen olduğunu söyledi,deli yusufa.mutluluktan havalara uçuyordu.dünyaya sığamıyordu deli yusuf.ama biraz önce neden kendisne ters davrandığını anlayamadı .şiirine verdiği yanıtta kendisini sevmediğini söyleyen besi acaba neden söylemiş olabilir sorusuda takıldı deli yusufun aklına. SAYFA 2 deli yusuf sağır dönenin söylediklerine inanmak istiyordu. çünkü duyguları öyle istiyordu. sağır döneye dönerek sen bana öyle söylüyorsunda döne teyze. hani beni beğeniyorda.hani beni seviyorda. hani benim için ölüyorda. geçen gün beni neden sevmediğini bana yar olamayacağını, başkasını sevdiğini, neden söyledi. ,döne teyze. diyerek sağır döneye sitemde bulundu.sağır dönede çok kurnaz ve cin fikirli olduğu için deli yusufa anında cevap vererek. sen sokak ortasında genç bir kızın yolunu kesip aşk ilan ediyorsun, hangi kız orda evet der, senin boynunamı sarılacaktı sokak ortasından, böyle saçmalık olurmu oğul.diyerek deli yusufa cevap verdi. deli yusuf sağır dönenin bu safça verdiği yanıt karşısından mahçup olduğunu hisederek yanlış kelimesini duyan deli yusufun gözleri birden parlamaya başladı.suratı bembeyaza döndü.içine bir ateş düştü.elleri ayak ları titremeye başladı. buğuk bir sesle sağır döneye dönerek sordu. -beni hakikaten seviyormu, döne teyze diyerek sordu. sağır döne. -elbette seni seviyor. konuştuk ama gizli. daha annesinin babasını haberleri yoktur. deli yusuf, -olmasın olmasın. zamanı gelince onlarında haberi olur. sağır döne. -ha şöyle. sırası geldimi ben annesinin babasını kulaklarına çınlatırım. deli yusuf mahzun ve mahçup bir duruşla eğilerek sağır dönenin ellerine niyaz olarak ben senin bu yaptıklarını nasıl öderim döne teyze diyerek ellerini öptü dönenin. SAYFA 3 sağır döne tamda aradığı ortamı yakalamıştı deli yusufun avucunun içine alma pozisyonunu yakalamıştı.deli yusufa dönerek anlatmaya başladı. deli yusuf. yaptığının yanlış olduğunu orda anladı. deli yusuf. doğru söylüyorsun döne teyze bana olumlu bir cavap vermez değilmi.. deli yusuf sağır dönenin bu söylediklerine inanarak,, sağır döneye bir ihtiyacının olup olmadğını sordu..sağır dönede kendisinin her hangi bir ihtiyacı olmadığını, fakat besiye vermek için tarak ayna ve gümüş yüzük lazım. bunları besiye vemem lazımki biraz gönlü hoş olsun evladım diyerek bunun içinde en az elli liraya ihtiyaç olur söyleyince, deli yusuf lafımı olur elli liranın diyerek hemen cebinde elli lirayı çıkarıp verdi sağır döneye.sağır dönede elli lirayı deli yusuftan kopardığı mutluluğuyla tekrar söze başladı..bak oğul besi çok güzel bir kız. senin yanınada yakışır. sende besiye yakışırsın. yalnız b işler aceleye gelmez. akıllı davranmak zorundayız.diyerek deli yusufa akıl hocalığı yapıyordu sağır döne.deli yusufta aval aval dinliyordu. .deli yusufun o temiz duygularını bir kere daha kullanarak çıkar peşindeydi. deli yusufun besiye olan o aşkından faydalanarak onu bir kez daha kullanıyordu. ama deli yusufun gözleri kör olmuş aklı tutulmuştu gerçekleri bir türlü göremiyordu.tek derdi ne olursa olsun yeterki besisine kavuşsun...başka düşündüğü bişe yoktu. deli yusufun.ve sağır döne zaman zaman besini babası gile durmadan gidip geliyor. boş sohbetlerden bulunuyordu. SAYFA 4 sağır döne aşktan sevdadan gözü körelmiş aklı tutulmuş olan deli yusufa besinin aslında seni çok sevdiğini onunda senin aşkında deli divane olduğunu, ama babasından ve kardaşlarından çok korttuğunu söylüyordu. besinin bizim eve gelip sana türkü yaktığın sana hiç söylemedim evladım diyerek deli yusufu tam gaza getiriyordu.. deli yusuf bu sözler karşısından oldukçç umutlandı heyecanlandı. demek benim için türküler yakıyor ha döne teyze.diyerek heyecanını gizlemeyerek sordu sağır döne gençliğinde kendi aşkına yaktığı türküyü besinin deli yusufa yaktığı türküymüş gibi deli yusufa okumaya başladı. -gözüm hep pencerenize bakar- -o tatlı bakışın yüreğimi yakar- -sevdan şimşekler gibi içimden çakar- -akar besinin gönlü yusufa akar- -gümüş kemeri bağladı ince beline- -aşiret hayran kalacak besi gibi geline- -tutun elimi verin yusufun eline- -akar besinin gönlü yusufa akar- sağır döne kendi gençliğinin türküsünü, kendi aşkına yaktığı bu türküyü,besinin ağzından yusufa aktardğında zavallı yusufun dünyası değişti. kendisini bulutların üstünde hisetti mutluluktan. içi bir hoş oldu.içindeki duygular dahada kabardı. yüreğindeki sevda seli dahada çoşmaya başladı. o an kendisini aşiretin ve köyün şanslı delikanlısı olarak görmeye başladı. köyün ve aşiretin en zengin en varlıklı ailenin damadı, ve köyün aşiretinde en güzel kızı olan besininde kocası olarak hisetmeye başladı içinden. SAYFA 5 heyecanlanarak sağır Dönenin ellerine tekrar sarılarak en içten duygularla öperek alnına koydu.defalarca aşk sarhoşluğuyla sağır döneye Besiyle gerçekten konuşabilidin değilmi diye sordu. .sağır döne de deli yusufa dönerek sert bir yüz ifadesiyle tavır koydu. elbette konuştum. evladım konuşmasaydım senin için okuduğu şiirleri ben nerden bilebilirdim.deli yusuf umutla neşeyle sağır dönenin yanından ayrılarak,doğru arkadaşı olan kalenderin yanına gitti.sağır dönenin söylediklerini arkadaşı kalendere aktardı.kalender de hafif bir gülümsemeyle,deli yusufun yüzüne bakarak tekrar uyarmaya başladı.yusuf sen akıllanmayacak mısın? sağır döne sana yalan söylüyor,seni kandırıyor. dedi. yusuf:beni niye kandırsınki? diye yanıtladı kalenderi. kalender seni aptal yerine koyuyor inanma bu kadına. diyerek tekrar uyardı. yusuf:niçin inanmayayım? besininde beni sevdiğini söylüyor detince kalender tekrar yusufu uyardı.yalan be yusuf boşuna sana deli yusuf dememişler. söyledi kalender. yusufsa.az önce de elli lira werdim besiye ayna,tarak,kına we gümüş yüzük almak için deyince.kalender: dayanamayarak yine cevap verdiçok iyi etmişsin götür bir elli daha ver.yahu kadın senden para çekiyor hala anlamadın mı? yusuf:onlar da besiye hediye alacak.kalender:besinin elli liraya ihtiyacı yok, anla artık kendini de toparla.kalenderin bu sözleri karşısında deli yusuf sinirli bir şekilde cewap verdi kalendere:ben seni arkadaşım we dostum olarak görüyorum.sen benim mutlu bahtiyar olmamı istemiyorsun arkadaş. bu sözler karşısında kalender biraz durakladı.deli yusuftan öyle bir cevap beklemiyordu.fakat deli yusufun kendisini kırmak istemediğini de biliyordu.deli yusufun besiye kör kütük aşık olması yüzünden, gerçeklerin farkına varamıyordu... bu yüzden.içinden olayı akışına bırakmaktır dedi kalender.eliyle yusufun omuzuna vurarak,ben senin arkadaşınım,tabi ki mutlu olmanı isterim.yalnız dikkat et bu işin sonu kötüye varırdeli yusuf:kötüye varmazkalender:varır benden söylemesi.dedi, kelender. kalenderin böyle konuşması deli yusufun içinden bir burukluk yarattı.kelenderden böy bir tavır beklemiyordu. fakat kalenderin kendisini çok sevdiğinide sadık arkadaşı olduğunuda biliyordu..nasıl cevap vereceğini bilemedi. kırıcıda olmak istemediği içinde sert cevap,ta vermek istemedi. yumuşak ve ezik bir ses tonuyla arkadaşı kalendere yanıt verdi deli yusuf sağır döneye döne teyze demesi, ve ona bukadar inanması kalenderin hiç hoşuna gitmiyordu.. kalender birazde bozuk bir suratla sinirli bir şekilde deli yusufa cevap verdi. deli yusuf deli yusuf SAYFA 6 güneş yavaş yavaş kaybolup gitmişti.akşamın karanlığı yavaş yavaş ilerliyordu. ırgatlar işçiler herkes evine dönmüştü. herkes yemeğini yiyip evinde istirahata çekilmişlerdi. köyü derin bir sessizlik kaplamıştı.tam bir sessizlik hakimdi köye. kediler köpekler duvar diplerinden uzanıp yatıyorlardı.ay ışığı köyün bütün sokaklarını aydınlatıyordu.çobanlar sürülerini dağa çıkarıp güvenli yerlerde istirahata ççekmişlerdi.köyde ne bir kuş sesi nede bir keklik sesi nede bir çocuğun ağlaması duyuluyordu.gelen tek bir ses vardı deli yusufun yanık yanık çaldığı kavalın sesiydi. Deli yusuf ay ışığıyla aydınlanmış odasında serilmiş olan yatağının üzerinden oturmuş,acı acı kavalını çalıyordu.çaldığı kavalın sesi bütün sevdalıların yüreğine işliyordu. eritiyordu insanin ciğerlerini. çünkü çok derin bir eziklikle çalıyordu. çaldığı kaval, sevdaların, duyguların, aşkların ve ezikliğin ifadesiydi. deli yusuf kavalı çaldıkça duygulanıyordu,duygulandıkça çalıyordu. çaldıkçada içi bir hoş oluyordu. gözleri doluyordu.besinin o hilal kadar güzel kaşını, güneş kadar güzel yüzünü, yürüdükçe süzülen boyunu gözlerinin önüne getiriyordu. getirdikçede aklının başında gittiğini fark ediyordu.. vucunun her tarafını ateş kaplıyordu, gözlerinin içi yanıyordu. bütün bedenini bir sızı sarmaya başladı.nefes alması sıklaşmaya başladı. ruhunda bir daralma başladı deli yusufun. adeta öleceğini düşündü.. kavalı tuttu yere fırlattı oturduğu yatağının üzerinden hızla fırlayarak ayağa kalktı. bir bardak suyunu içtikten sonra odada mahkumlar gibi olta atmaya başladı. odanın bir ucundan bir ucuna turluyordu..biraz gezindikten gözüne tütün tabakası ilişti. yatağının üzerin çömeldi.tütün tabakasını alarak açtı. kalınca okkalı bir sıgarsını sardı.muhtar çakmağıyla sıgarasını yaktı. tekrar sırt üstü yatağının üzerine uzandı.sıgarasından bir kaç nefes çektikten sonra tekrar doğruldu. su dolu bardağı alarak suyu hızlı hızlı yudumlayarak içti.xx suyunu içtikten sonra, odada mahkumlar gibi olta atmaya başladı. odanın bir ucundan bir ucuna turluyordu..biraz gezindikten gözüne tütün tabakası ilişti. yatağının üzerin çömeldi.tütün tabakasını alarak açtı. kalınca okkalı bir sıgarsını sardı muhtar çakmağıyla sıgarasını yaktı.tekrar sırt üstü yatağının üzerine uzandı. sigarasına derin nefes le içine çekti.içine çektiği dumanın odanın tavanına doğru savurdu.bir kaç nefes üst üst üste çekti derin derin. t dumanı tekrar tavana doğru savurdu.savurduğu dumandan sanki besinin hayalini. gördü. besinin hahali kendisini çağırıyordu. yususf bana gel beni al götür diye sesleniyordu. besinin hayali kendisine doğru geliyordu. deli yusuf kendinden geçmişti. tir tir titriyordu.dudakları kurumuştu. besinin hayali kendisine yaklaştıkça. titremesi dahada artıyordu..uzandığı yatağından fırlayarak, geldinmi besi demek geldin diyerek,kendini besinin hayaline doğru attı. yüzü koyun odanın ortasına düştü. odanın ortasına şiddetle düşünce düşmenin etkisiyle vucudunda şiddetl,iağrılar başlayınca ayıldı...gördüğünün tamamen hayal olduğunun farkına vardı.sızılar içinden yatağına tekrar uzandı. Gözlerini tekrar tavana dikt. kendi kendine nasıl bir derdi düştün be deli yusuf diyerek kendi kendine kızmaya başladı. kendisi kendine kızmaya başlayınca,kalenderin kendisine kızmasını hatırladı. kalenderin söykedikleri kafasına takıldı. ya kalender doğruyu söylüyorsa,, bu sağır döne kendisini kandırıyorsa,, besi kendisini sevmiyorsa o zaman ölebileceğini düşündü. besi eğer kendisini ret ederse,, dünyasının yok olacağını düşündü.sağır döne için kalenderin söyledikleri beyninin içini kemirmeye başladı. fakat bunları bir türlü kabullenemiyordu... sağır dönenin kendisin kandırmayacağını ve kendisine yanlış yapmayacağını düşünmeye başladı. kendisini oğlu kadar sevdiğini, kendisine oğlum evladım diyen bir kadın kalkıpta böylesine bir yanlışı yapmayacağını düşündü. bu seferde içinden kalendere kızdı.acaba yarın sağır döne besiyle bir daha konuşacakmı, diye düşünmeden edemiyordu. gece alabildiğine ilerlemişti.sabah olmasına iki üç saat kalmıştı.deli yusuf bunları düşüne düşüne uyuya.. kalmıştı. beyni öyle çalkalanmıştıki. bir ölü gibi uyuyordu. deli yusuf uyurken gecede dakika dakika kısalıyordu.yıldızlar yavaş yavaş koybolup gidiyorlardı. ay tamamen görünmez olmuştu. tan yeri ağırdan ağırdan aydınlanıyordu.ırgatlar uyanmışlardı. o sıcacık yatağından çıkarak giyiniyorlardı.işçilerde giyinmişlerdi. herkes ağır adımlarla yavaş yavaş işine tarlasına bağına bostanına gidiyorlardı. fakat deli yusuf hala uyuyordu. hiç uyanmayacakmış gibi derin derin nefes alıpveriyordu.deli yusuf böyle kalkmayınca annesini merak sardı.. hiç bir zaman böyle uykuda kalmamıştı deli yusuf.. annesi deli yusufun odasına girdi. deli bir baktı,biraz korkuyla yanaştı. içinden acep öldümü, ne oldu diye söylenerek yaklaştı deli yusufa. deli yusufun derin derin nefes alıp verdiğini görünce rahatladı annesi.. deli yusufun kafasını sallayarak uyandırdı.,, kalk oğlum nerdeyse güneş doğacak sen hala uyuyorsun,, dedi...deli yusuf uyanır uyanmaz hızla yatağından fırladı.aceleyle giyinmeye başladı. annesi sordu deli yusufa uyuyamadın oğul .gel bu sevdadan vaz geç, oğul. deli yusuf. -ne vaz geçmesi ana. ben ölüyom. sen vaz geçmeden bahs ediyorsun. deli yusufun annesi fato. -vaz geç oğul. biz onlarla bir değiliz.besi seni almaz.. deli yusuf. -besi beni seviyor. besi. fato. -inanma oğul inanma. deli yusuf. -döne teyze yalanmı söylüyor. fato. o sağır döneye kapılma. o kadın yalancıdır iftiracıdır..inanma o kadına. sayfa 7 O sakin ve sessiz uzun gece bitmişti.besi çalışmanın verdiği yorgunlukla hala uyuyordu.annesi odasının kapısına dayanmış kapıyı vuruyordu.besinin uyanması için kapıya oldukça sert vuruyordu.yüksek sesle kalk benim kızım sabah oldu, ırgatların yemeği hazırlanacak suyu hazırlanacak. ırgatlar yolcu edilecek sen daha yatıyon. nağır bırakılacak benim kızım çabuk kalk diyordu.besi annesinin yaptığı gürültüyle zorda olsa uyandı.yorgunluğunun verdiği rehavetle uyku sersemliği birbirine karışmış besiyi sanki sarhoş etmişti. gözlerini aralıksız bir açıp bir kapatıp elleriylede oğuyordu. gözlerini..anneside durmadan bağırıyordu, çabuk ol benim kızım.çabuk ol.tutmanın karısı karısı hanza,da gelmedi oda gecikti kızım. ırgatlar yolcu edilecek, inekler sağılacak, bir sürü işimiz duruyor. benim kızım...diye telaşlı telaşlı bağırıyordu. besininde mayuşukluğu fazla sürmedi, zorda olsa kendini toparlaya bildi.hemen geliyom anne diyerek hızla giyindi annesinin yanına koştu.giderek işini yaptı.inekleri sağdı.inekleri sağdıktan sonrada nağıra bıraktı. Aşiret ve köycülüğün geleneklerinden suya gitmek suyu getirmek genellikle. genç kızların ve gelinlerin göreviydi...her sabah olduğu gibi gibi o sabahta besi işini bitirmişti.. suya gitmek için hazırlanıyordu.kızlar suya gidecekleri zaman çok güzel ve hoş giyiniyorlardı.köyün delikanlılarına güzel görünmek için ve herkesi sevdiği genci etkilemek için. o gün besi işini bitirip güzel ve şık elbiselerini giydi. saçlarını bir güzel taradı, gümüş kemerini beline taktı.bakırdan olan helkeleri alarak koluna taktı. besi ğazalı ve bir kaç kız arkadaşını çağırarak pınarın başına doğru yola koyuldular. sayfa 8. kızlar konuşa konuşa tamda deli yusufun evlerinin yanına geldiler.deli yusuf evlerini önüden aynı yerde yine besiyi bekliyordu. deli yusuf besiyi görünce yine rengi sapsarıya döndü.kalp atışları hızlandı.ayakları yine titremeye başladı.heyecanı her halinde belli oluyordu.sesinde titreme başladı.geceleri besi için dizdiği dizeleri okumaya başladı o titreyen sesiyle. beline takmış gümüş kemeri. burnuna gümüşten hızma. evlerinin önü döşeli mermer. sevdim seni besi nolur kızma. turnalar bölük bölük akar. koluna altından bilezik takar. besi nice yiğidin yüreğini yakar. her sabah yusufun yoluna bakar. bilmem kadermidir bilmemki yazı. besi sensin aşiretin en güzel kızı. sevdan koydu yüreğime sızı. her gün geç buradan sen bazı bazı. deli yusufun şiir okumasını aldırış bile etmedi besi. bu sefer şiire şiirle karşılık vermedi.şiirin başını yesin diyerek yoluna devam etti. hazal yine kendini tutamadı.kızlar pınarrın başına doğru endamlı endamlı yavaş yavaş yürüyerek giderelrken, deli yusufta kendilerini takip etmeye başladı. hiç bir şey demeden ve sessizce kızların peşine yürümeye başla hazalda arada bir dönüp dönüp geriye bakarak deli yusufun niyetini anlamaya çalışıyorlardı.hazalı bir korku sardı besiye dönerek kızlar bu şekilde yürüye yürüye sağır dönenin evlerinin önüne geldiler.sağır dönenin evide aynı yolun üstündeydi. ve sağır dönenin evlerinin önünde yine beklediğini gördüler. sağır döne kızların kendisine yaklaştığında hemen kızlarla sohpete dalmak için lafa girdi. a benim dünya güzeli kızlarım.ne kadar güzel giyinmişsiniz.ne kadar hoş giyinmişsiniz. bu giyinmeler kimler içindir.kim bilir gönlünüzde nasıl bir yiğit yatıyordur her birinizin. kızlarda hayır döne teyze herhangi biri için değil, her günkü halimiz deselerde, sağır dönede kızların söylediklerini hiç duymamış gibi devam ediyordu. e olacak olacak her genç kızın gönlünün yiğidi olacak,olacak.sağır döne böyle konuştukça kızlarda gülüyorlardı. sağır dönenin kızlardan ufak bir ricası oldu..evde ufak bir işin olduğunu,kendisinin yaşlılıktan dolayı yapamadığını,kızlardan kendisine yardımcı olmalarını,istedi.kızlardan besi biraz tepki gösterdi sağır döneye.yine deli yusufun konusuna açacaksa içeri girmeyeceğini söyledi sağır döneye. sağır dönede yok kızım içeri gir. o dei arkanızda geliyor yanlış bişe yapar ne olur ne olmaz diyerek cevap verdi besiye. bu sözler üzerine kızlarda peki döne teyze diyerek yardım edebileceklerini söylediler.sağır dönede o zaman içeri buyrun kızlarım diyerek,kızları eve davet etti.kızlar besi hazal hatun haççeda sağır dönenin evine girdiler.kızların sağır dönenin evine girdiğini gören deli yusufta büyük bir umutlanma başladı. sağır döneye güveni biraz daha artmaya başladı.sağır dönenin besiyle konuşmak için içeri aldığını biliyordu. sağır döne kızları içeri aldı arka odaya doğru götürdü.arka odaya doğru gittiklerini gören kızlar sordular sağır, kendilerini nereye götürdüklerini soruncada,, sağır dönede korkmayın a a benim güzel kızlarım.diyerek bunları arka odaya götürdü, kızları odada oturttu.bakın benim işim felan yoktu.ben sizinle bir konuyu konuşmak için içeri çağırdım içeri dedi.hazal bizimle ne konuşan döne teyze diye sordu. sağır döne kızlara dönerek sordu kızlar hep bir ağızdan sordular. gönlünüzün yiğitleri konusunda. kızlar yine hep bir ağızdan cevap verdiler -ne yiğidi. diye sağır döne bu cavaplar karşısında sağır döne birden cittileşti.besiye dönerek. -deli yusuf sana vurgun besi.biliyorsun. her gün yolunu kesiyor. besi bu kelimler karşısında.oldukça zor anlar yaşadı.hiç böyle bişe beklemiyordu sağır döneden.nede olsa akrabalıkları vardı.sinirli bir tavırla sordu sağır döneye. besi. -nedemek istiyoyorsun döne teyze. sağır döne -adam seni seviyor. be kızım. -besi -deli yusufamı kaldım ben. sağır döne. -bende onu söylüyorum. kala kala sen deli yusufamı kalacan. aşirette yiğitmi kalmadı kızı besi. -sen içini rahat tut. sağır döne. öyle olman lazım. sen aşiretin ileri gelenlerin kızısın.sen aşiretin ve köyümüzün ben güzel kızısın.kala kala sen deli yusufamı kaldın besi kızım. besi sağır dönenin bu konuşmalarından memnun olarak teşekür etti sayfa 9 bu ara hazal daha fazla dayanamayarak konuşmalara müdahale ederek,sağır döneye dönerek sen iki yüzlü davranmiyorsun değilimi döne teyze. bu kelimeleri hazal dan duyan sağır döne sanki hiç bişeden haberi yokmuş,sanki bilmiyormuş gibi, ğazal sinirlendi. ne münasebet kızım sen bunu bana nasıl söylersin diyerek hazala kızdı. .besi sağır dönenin bu iki yüzlülüğünü anlamıştı.konuşmalarına daha fazla dayanamadı.sinirli bir şekilde kalktı. helkelerini koluna takarak haydi kızlar gidelim.döne teyzenizi daha fazla yormayalım,belki başkasına diyecekleri vardır.diyerek çıkıp gittiler.sağır dönede besinin kendisine kızdığını kendisine bozulduğunu hiç anlamamış gibi yaparak. güle güle kızlar,arada sırada uğrayın bana.diyerek işi pişkinliğe vermekten başka çaresi kalmamıştı. besi ve arkadaşlarının sağır döne gilden çıkıp pınarın yolunu tuttuklarını gören deli yusuf, ümitle neşeyle sabırsızlıkla nefesi sağır dönenin yanında aldı. ...heyecanla sordu sağır döneye.sağır dönede biraz durakladı ne diyeceğini bir türlü kestiremiyordu. bişeler söylemesi gerekiyordu ama ne söyleyeceğini bilemiyordu. o an aklına yine şeytanlıklar geldi. dur hele oğlum ne evet dedi ne hayır dedi. yalnız senden daha iyisinimi bulacak. yalnız biraz zaman ve birde şartı varmış.deli yusufta merakla hemen o şartın ne olduğunu sorunca sağır döne hemen söylemedi. söylerse sanki deli yusufun kızabileceğini havasını verdi.söylemekten nazlanan sağır döne işi uzatınca deli yusuf tamda delirmek üzereydi.sinirli sinirli seslenerek sağır döneye söyel döne teyze neymiş şartı diye sağır döneyi sıkıştırdı.sağır dönede şayet söylersem kızmayacaksın bana diyerek deli yusuftan söz aldı. deli yusufta kızmayavağına söz verince sağır döne arada beyninde kurguladığı planı şartı söylemeye başladı biraz durdu. düşündükten sonra deli yusufa dönerek anlatmaya başladı. -bak oğlum şartı biraz ağırdır. deli yusuf. -neymiş bu ağır şartı döne teyze. sağır döne. -bu şartı sen kabul etsen bile ağabeylerin ailen kabul etmez. deli yusuf. -söyle adamı merak içinden bırakma. sağır döne. -ailen bunu kabul etmez. deli yusuf. belki ederler. sağır döne şartı söylemeyi uzatınca deli yusufu hem bir karamsarlık sardı, hemde ümitleri sarpa sardı karma karışık bir dünyanın içine girdi.şimdi bu ne demektir. evet demedi hayır demedi. .bozuk bir ses tonuyla sordu.sağır döneye şimdi ne olacak döne teyze.ben besisiz yaşayamam, söyleyince, sağır döne yusufa umut vermek adına sen bana güven oğul diyerek teselli etti deli yusufu. sağır döne hemen söylemek istemedi.söyleyecek gibi yaparak söylemedi. biraz çekiniyormuş gibi vbir hava yarattı..deli yusufun kendisine kızabilir gibi bir pozisyona girdi.sanki cesaret edemiyormuş gibi davrandı. bu durumu fark eden deli yusufta sağır döneye dönerek, besinin söylediklerini kendisine anlatmasını isdeti.ne olursa olsun,kendisinin bunun bilmeye hakkı olduğunu söyledi.sağır döneyse söyleyeceğini kendisinin kızabileceğini söyledi. deli yusufta her ne olursa olsun asla kızmayacağını söyleyince,sağır dönede rahatlamış gibi numara yaparak, önce deli yusufa kendi ailesini geçmişini övmeye başladı. beni dinle yusuf oğlum.benin atalarım yane babam dedem ve dahada uzaklara gidersek benim kökenim ocak zadedirler.hak yolundaydılar.keramet sahibi bir sülaleden geliyorum. bu nedenle bende onların vasıflarını taşıyorum. yane bizim ocak ümit ocağıdır. zoru kolay yapar. imkansızı imkanlı yapar. bizim ocak zade hanemiz hastalara şifa dağıtır iyi yapar.umutsuza evlat verir. sevenleri kavuşturur.dertlere derman çaresizlere çare verir.diyordu. sağır döneyi canı gönülden dinleyen deli yusuf bu konuşmalar karşısından ümitlendikçe ümitlendi.içine sonsuz bir mutluluk ve bahtiyarlık girdi. sağır dönenin bu konuşmalarının karşısından ne diyeceğini bilemedi. bu konuşmalar karşısından şuur altı olmuştu deli yusuf. birazcık aklı varsa oda uçup giitti. dalmıştı besiyle hayallara. sağır döneye olan güveni bir kere daha artmaya başladı.sağır döne deli yusufun aklını çaldıktan sonra tamda söyleme zamanıdır diyerek söze başladı -besi güzel bir adak istiyor. sayfa 10 adak kelimesini duyan yusufun rengi bembeyaz oldu.çünkü yörede bu güne kadar böyle adet görülmemiştir.bu güne kadar öyle bişe yaşanmamıştır.ayrıca adak edebileceği uygun bişede yoktur ontane koyunu bir ineği birde danaları vardı.bunlardan biri
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!