Yolum nihavent makamı 4 Şiiri - Özay Sağlam

937
YOLUM NİHAVENT MAKAMI 4
Yolum nihavent makamı
Hep gurbeti çalıyor

Uzaklık candan dem vuruyor
Sana çıkmıyor

Kardelenimsen
Dağlara çıkmalı eşkıya tadı damağımda

Dilim çikolata
Dilimin tadı yüreğim

Karlara bezenmeli şarkım alabildiğine
Ve bir beyazlık almalı beni
Üstümde sarı çizgiler

Sevdam hep bir kar şerbeti olmalı

Sevmekten nasıl vazgeçeyim ki
Harcım sevda tadında
Çifte kavrulmuş

Aşk yasak
Şehir yasak

Gelmeler gitmeler tuzakta bana

Neden geçsin ki ömrüm yanlış zamanın çarkında
Mekânım bir cehennem
Ve hep bir istim üstünde

Neyin adıdır ki vuslat

Dağlarda olmalı sırtım bir kâğıt helva tadında
Karlar
Tam başucumda
Kardelende göğsüm

Bir şaki havası çalmalı varsın içinde nihavent olsun
Uzaklık nedir ki
Yol neden çıkmasın ki sana

Kim kaybetmiş ki fettan geceyi
Saçları beni savuran

Camlar geç saatleri çalar uykusuzluk boyunda
Ve de hep hayalleri

Yasakladım aşkı bana
Fiyakası bozulmasın diye gece yarısının
Ve sonrasının

Gece yarısı
Ben yarım

Aşkım yarım
Makam bir uzak diyarı çalar

Bir gece hırsızı
Bir de

Resmim aşikâr elinde ve hep bana düşen bir vuslat dilinde

Ağır bir vebal olmalı aşk yaşıma başıma bakmadan
Ve uçumlar kucağı

Gece seni mi çalmalı
Aşkı mı

Yoksa senin kapını mı şimdi

Ölüm Allah’ın emri ha üç gün önce olmuş
Ha üç gün sonra ne çıkar

Aşk olacaksa
Aşk olmalı
Aşk olsun
Adam gibi olmalı

Aşk zamansız ve mekânsız ve bir de sen tadında olmalı

Nihavent makamı da çalsa yolum
Gurbet baharatlı
Uzaklık gönül ağusunda olmalı

Ve kıldan ince kılıçtan keskin bir keman sesinde
Her yol hep sana çıkmalı

O bildik hava radyoda
Üç soru asılı geceye

Nereden bilsin ki gece hep zifiri ve hep benim koynumda

Uykusuzluk keyfe keder bir dert ki
Cevaplar şafağı bekler
Elleri belinde

Vurgun yemiş yüreğim
Gökkuşağım boydan boya vurgun renkleri

Ve bir Arap sürmesi gözleri

Ne demeli ki şimdi
Sandala mı varmalı alabora mı olmalı yoksa

Kaderi kahpe
Zamanı hırsız mı saymalı

Belki de mahur olur
Kim bilir

Aşk olsun sana be arzu arsızı

Aşk olmalı.