XXXVI
yanar şarkı ve ben silip kurularım alındaki kırmızı ışıltıyı
umut parçalanır ve düşer denize yanlış tarihlenmiş kulelerden
benim tek kaderim özler yıldızını
fakat belleğin ter örtüsünden sızmaz tek bir ışık bile
kurbanların kendi çemberlerinde dönenip durduğu bu pusta
kimse dolaşmaz bulutların yıldırımını fakat orada ben görürüm
sefaletin çığlığı nasıl da bırakmaz tek bir tahıl tozunu bile
her zaman birinin gözyaşlarıyla yarılmış bu derin saban izinde
ve mağlup yüreğin yeniden yaşayabilmek adına
bilinçsiz bir kalpazanlıkla her zaman faturayı ödemesinden bıkmış
fakat başka sularda düşlerle yunmuş yıkanmış hâlâ
en büyük ağaçların köklerinin suya ulaşması gibi
ki haylice mırıldanır su çağıltısında yüzyıllık hayatı hakkında
dibin nihayet kendisini zapt ettiği kaynak hakkında
(1942, “mannen utan väg”)
Erik Lindegren (1910-1968, İsveç)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
Kayıt Tarihi : 9.11.2009 21:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ur “mannen utan väg” XXXVI sången brinner och jag torkar det röda skenet ur pannan hoppet krossas och faller i havet från feldaterade torn mitt enda öde längtar efter sin stjärna men inga strålar släpps fram genom minnets svetteduk i denna dimma där offren driver runt i sina cirklar där ingen vandrar blixtar ur molnen men där jag ser hur nödens skri ej lämnar ens ett stoftkorn kvar i denna djupa fåra sliten upp av alltid någons gråt och trött på att det besegrade hjärtat alltid måste böta med en omedveten förfalskning för att åter vilja leva men ännu med drömmar att tvagas ren i annat vatten liksom de största trädens rötter når ned till vatten som länge kan sorla om århundradens vattenliv i suset om källsprång där djupet till sist besegrar sig självt

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!