doğdum,
başladım yürümeye.
ne nereye gittiğimi biliyordum,
ne de neyin bana geldiğini.
zifiri bir karanlık geceden alâ,
mil çekmişti mavi gözlü yayaya.
artık ne deniz mavi idi, ne de gökyüzü,
dünya boynuzuna takmıştı bir öküzü.
bir öküz ki eşşekten sıska,
bir öküz ki yolsuz bir yaya.
gece karanlık demek, karanlık gece,
sormaz nerden geldin, gidersin nereye?
koşuyoruz istemeden inceden inceye,
koşuyoruz ince bir yoldan menzile.
hedef on iki, belkide on üç,
kim bilebilr ki?
ilerliyor hızla zaman,
sen yerinde dursan, duracak mı sanki?
vurmayacak mı hedefi?
talihin attığı ok hiç seker mi?
sekipte hedefinden olur mu karavana,
ah dostum kandırma kendini,
boşuna amin deme, bu olmayacak dua.
sonumuz hazin, sonumuz belli,
hedef vurulacak, hayat son bulacak,
engin nehirler durulacak,
sakin denizler köpürecek,
dağlar ovalara, ovalar dağlara özenecek.
ama ya sekerse, ya şaşarsa hedef?
sonra ne olur,
sonra kim kalır, kim ölür, kim dirilir?
sonra ne sorular sorulur, ne cevaplar bulunur?
ve sonra...
bu olmayacak zamansız dua,
ancak yakışır yolsuz yolcuya.
Kayıt Tarihi : 13.7.2002 21:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!