Yollarım hep “Yek”e çıkar, cevaplarımsa hep O’dur.
Değişmeyen hakikat O’dur, yanıltmayan gerçek O’dur.
Dört boyutlu cenderemde, yaşarken savruk hayatı…
Her cümlemde anlam olur, her anlamda ışık O’dur.
Sorgularken kâinatı, zemine saplanmış ayak…
Pergelimin “kor” iğnesi, mantığımı tutan O’dur.
Fikrim, elleri cebinde, geziyorken aylak aylak.
Ateş-i gayreti O’dur, rehber-i sadığı O’dur.
Bin bir sancılı kâbuslar, avuçlarken gençliğimi.
Ve beynimle de yakan top oynuyorken ihtimaller.
O’nun ismiyle bulurum, tuvallerde “net”liğimi.
Kalbimi de sıkıştırmaz; merhametsiz, taş nedenler.
Sen ki, ey hayallerini, nesnelere çizen ressam!
Nesnelerden hayallere giden yolları bilirsin…
Ben de O’nu bilmeyince, “ötelere” yol bulamam.
İster misin arkadaşın, cevapsızlıktan delirsin?
Cevaplarım O’na dair, hayatımda anlam O’dur.
Dört boyutlu âlemimde, beşinciye nefes O’dur.
Faust’un değişken yüzü; İblis’in garip oyunu…
Her oyunu bozan O’dur, dertlerime derman O’dur.
Kayıt Tarihi : 20.8.2010 14:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!