Yollar kaldı hatırımda,
Evimizden o pınara,
İnce kıvrım, iniş çıkış,
Gölgesinde düze erer
O cevizin, o dik yokuş.
Yollar kaldı hatırımda,
Evimizden ilk okula,
Ağaç köprü, dere tepe,
Kara önlük, çaput çanta,
Tandır çörek, kuru azık,
Çatlak eller, kara lastik,
Kozalaklar tepe tepe...
Yollar kaldı hatırımda,
Evimizden mahalleye,
Selvi kavak, akşam üstü,
Alay alay, çığlık çığlık,
Cıvıldaşan yapraklarda,
Vızıldayan sapan taşı,
Bozgun yiyen serçe kuşu.
Yollar kaldı hatırımda,
Kaldırımlar turunç satar.
Kışın poyraz, kömür kokar,
Yazın şehir fırın yakar,
Tek göz oda, tabak çanak,
Beyaz gömlek, kül pantolon,
Bir ucunda fakir konak,
Bir ucu liseye çıkar.
Yollar kaldı hatırımda,
Beni gurbetlere salan,
Kıvrım kıvrım, dönen yollar,
Dağlar, dağlar arda kalan,
Sığmaz hiç akıl izana,
Bir küçücük şehirciği,
Kurmak için, ne gerek var,
Bomboş iken bunca cihan,
Gidip gelmek ta fizana.
Yollar kaldı hatırımda,
O gözlerden, bu yüreğe,
Buhur buhur yandı söndü,
Ne göz kaldı, ne de yürek,
Hafızamdan silinerek,
Kayboldular mazide, son
Yollar kaldı satırımda.
Kayıt Tarihi : 17.8.2024 20:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!