Bazen kara bir yılan gibi kıvrılan,
Bazen ak bir seccade gibi yere konan,
Bazen zulmün karanlığına,
Bazen tertemiz bir vicdana,
Bazen vuslata, bazen hicrana çıkan
Ve bütün alemleri
Bir örümcek ağı gibi saran,
Bir dem görünen,
Bir dem kaybolan,
Yollar...
Gönülleri,
Şehirleri,
Ülkeleri,
Âlemleri,
Birbirine bağlar...
Bazen yürürsün, koşarsın üzerinde;
Bazen uzanır kalpten kalbe,
Bazen yaşamla ölüm arasında ince bir perde,
Yollar...
Her adımda kısalır,
Bir adımda uzar...
Bazen sararmış yapraklar,
Bir kemer olur beline.
Bazen giyinir beyazlar,
Benzer güzel bir geline;
Ya karlı bir kış gününde,
Ya baharın hüzünlü gülüşünde,
Esince o serin rüzgâr.
Şu yollar hayat misali,
Bir bakarsın dağları aşar,
Güneşin şavkı vurmuş gözüne;
Bazen düz ovada şaşar,
Ak pürçekler düşmüş yüzüne.
Bazen sonunda yar bekler,
Bazen bekler ağyar;
Garip gönül gibi gezer durur,
Şu avare yollar...
Gönülden gönüle,
Şehirden şehire,
Ülkeden ülkeye,
Âlemden âleme,
Gezer, diyar diyar...
Gizli kapılara uzanır elleri bazen,
Ancak gönül gözüyle olur hemhâl.
Hamuş olmuş onu her sezen,
Her gören bülbül misali lâl...
Şu gölgeler aleminde,
Hepimiz yollardayız en nihayetinde,
Ya gerçek ya hayal...
Mehmet Uysal
Kayıt Tarihi : 12.5.2020 04:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!