Biliyor musun?
Senden sonra kuşlar ötmüyor penceremde, şarkılar söylemiyorlar neşeyle. Hüzün yağmurları onları da ıslattı; saklanmışlar saçak altlarına güneşin doğmasını bekliyorlar, benim gibi...
Ah! Biraz umudum olsa, bilsem döneceğini, pır pır ederdi yüreğim kuşlar gibi. Giden olamadım bu sevdada, kaçamadım aşktan bir türlü. Geride kalan oldum. Özleyen, bekleyen. Yıllar geçti vazgeçmedim beklemekten. Hüzünler arkadaşım, gözyaşlarım dostum oldu terk etmeyen, her an benimle kalan. Susardım biliyorsun. “Ölüm sessizliği sendeki” derdin.
Haksız sitemlerine ve aslında cevabını bildiğin soruları sormana kızardım. Gözlerimden anlamanı beklerdim nasıl sevildiğini. Gittiğin gün “Bekle” derken gözyaşlarım anlatmadı mı sana, kal demedi mi sanıyorsun. Dilim susmuştu sadece lal olmuştu. Konuşamıyordum! Anlayamadın. “Gitmemi bu kadar mı çok istiyordun” dediğinde kahroldum! İstemiyordum ne tuttuğun elimi bırakmanı ne de sensiz kalmayı. Yıllar geçti hâlâ içimde acıdır o gün hiç bir anını unutmadığım, son busenin sıcaklığıyla yaşadığım.
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.