Yudumladıkça uyuşmuş bedenim yeryüzünün dar sokaklarında
Kör kuyularda sınadım gözlerimi, dipsiz uçurumlarda sulandım, maviyi gökyüzüne astım.
Sırtımı verdiğim taş duvar ihanetin gölgesini gösterdi bir anlam taşımıyordu ihanet.
Gözlerimi kapadım boğulduğum anılarım yaşımı hatırlattı, bir gün daha bitiyordu,
Bir an geçmişti uyandım, uyuduğum her dakika için fazladan mavi yükledim heybeme.
Zamana bir adım var nasıl geçmişse hayat ırmağı donmuş suları budala istekler
yorgun hayatlar düşmüş aklıma bir kalp bulunmuş sokakta, vurulmuş, enine boyuna düşünülmeden.Bir adam hayali günün ilk ışıkları silüetini gördüğüm anda kalbimi uzatıyorum düşünmeden
yolculuk beni yormuş derin derin nefes alıyorum.Sabahı, akşamı günü, gündüzü mor u beyazı
kızıl'ı ala yı herşeyi maviye veriyorum.Hesapsız yaşıyorum hesapsız.Bir ''an'' için ölüyorum
bin ''an'' için diriyim.İnsanların aura'ları gözümün içinde parıldıyor, beynimi kemiriyorlar
yalansız yaşam arzusu, yarından önce bugünün sevgisi bırakılmış yaşam hazları, hayvanlaşmış
istekler nabızlarını hissediyorum insanların beynimde korkak ürkek saldırgan hayvansı.
Sonu gelmez arzulara gem vurmada derinler.Dalıp gittikçe ruh seslerinin ardından
yollarca düşüncelerce bilinmezlerin peşinden koşmakta insanlar...
Kayıt Tarihi : 16.8.2001 20:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!