Sındırgı yollarında,
İzmir yolunu bulayım derken,
Duyduğum üçüncü Gölcük’ün tarifini aldım.
İzmit, Gölcük, Bolu dağı yakınındaki
Hareketsiz durabilen,
Mudurnu üstü Gölcük..
Şimdide Sındırgının yakınındaki Gölcük..
Bir ocak ayı yazında sıcak,
Buram buram ısınan arabanın içinde,
Neredeyse klima açtıracak kadar,
Kliması bozulmuş bir
Dünya’dan geliyordu…
Ocağın sıcağı..
O yolda bir dede..
Kırmızı bastonlu,
Hani kırmızı kar yağar gibi de,
El etti bana durmaya mecburiyetli hareketiyle.
Sıkıysa durma,vicdanen en az,
Bir yıl düşünürsün
..Alacaksın o kadar..
Amca nereye dedim,Gölcüğe dedi,
Dedi ve biniverdi beş altı dakikada arabaya..
Umarsızca, minnetsizce..
Yayılıverdi seksenbeş yılın özgürlüğünce..
İçerisi adamın seksenbeşyıl yaşadığınca,
Sanki oradan hiç ayrılmamış gibi,
Bütün doğanın kokusu içine sinmiş gibi,
bir koku doluştu etrafımıza.
Ne olduğunu bilemediğimiz,bir koku..
Yanımda H.Sümbül vardı.
Soyadınmı kokuyor dedim.
Güldüde oda düşünüyordu..
Güldü ama bu tebessümdü gül değil..
Benzetemedik bir şeyede
miskü amca dedik..
Amca dedim, biz olmasak ne yapacaktın..?
Yürüyüceğidim dedi..
Yolculuk yirmi dakika sürdüde, hemde arabayla,
Hiç gölü olmayan bir Gölcük’e geldik..
Koku içimizde,
Amca zoraki indide,
Bizde tuttuk yolunu İzmir Balıkesir asfaltının..
Bir daha hiç göremeyeceğim..
Amcayıda, onu ve kokusunu hep özleyeceğim.
Amca bizi, bence bizi hiç hatırlamayacak,
Özlemeyecek ama,
Hep istediği aracı,
Mecbur eden hareketiyle durduracak….
Kokusuyla,yabancıları hep kendinde özletecek..
Şaşırtacak,Gölcüğün Miskü amber amcası..
Kayıt Tarihi : 22.1.2007 22:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sındırgı yakınlarında,tanışabilme olasılık hesabı, yetmiş milyonda bir amcayla tanışıklığımızın hikayesi..
Durmak nasıl farzsa bu şiiri de yazmak farz olmuş sanırım.
Minnetle, şükranla, saygıyla...Nurdan Ünsal
TÜM YORUMLAR (3)