Bazı hisleri kelimelerle anlatamazsın.
Sıkışır bilgi dağarcığın.
Anlatsan da kimse anlamaz.
Duyarsın yüreğinin buğulu sesini.
Ürperir bedenin, sanki boşlukta gibi.
Çıkamazsın işin içinden.
Duyarsın arada onu.
Anlamak istersin.
Anlarsın ya da yapamazsın.
Ve daha bir sürü şey.
Susmayı denersin olmaz.
Konuşsan kelimelerin keskin.
Ağlamakla gülmek arası bir ifade düşer suretine.
Şaşırırsın sağını solunu.
Ve tökezlersin sonra.
Toparlanmaya çalışırken acı çekersin.
Bilemezsin manası ne.
Mana dünyasında, bilgililerin cakasına bakarsın.
Sonra düşünürsün acaba kimin dünyası.
Bazen sahibi bazen de kölesiyiz.
Acaba dünya biz yürüyoruz diye mi dönüyor.
Neden saçma sorular hiç bitmiyor.
Yürek mi beyine, beyin mi yüreğe hükmediyor.
Sen neredesin, kiminlesin.
Karışıyor bazen her şey işte.
Söylediğim gibi işte..anlamsızlaşıyor.
Konuşmanın gideri olsa ne olur.
Ederi olmuyor.
Anlatamazsın işte.
Susar ve saklarsın.
Hatta bir harita çizersin kendine.
Rotası her saniye değişen.
Bazen yürürsün bazende atına binersin.
Çekersin kılıcı ve vurursun kalkanı.
Gözlerin ölüm olur bileğin silah.
Titrer yer gök, taşar denizler.
Kimler kimin kim olduğunu bilirler.
O masalları çoktan unuttuk.
Meydan yiğidi sever.
Bilinmez kimin başı göğe erer.
Bilinmez kim kimi dinler.
Anlatamazsın işte...
Anlatamazsın.
Acaba duyduğun ses kimin.
Konuşana değil konuşturana bakarsın.
Yüreğe hak verirsin sonra.
Hak on un işi dersin kendine.
Ve bütün yokuşlara kafa tutarsın.
İnancın kuvveti kaplar bedenini.
Patlamaya hazır volkan gibi değilde.
Bir bakışta volkanı patlatacak gibisin.
İnancına şükredersin.
Sonraki adımlarda anlarsın herşeyi.
Anladığına mı yoksa anlatamadığına mı yanarsın.
Bilemezsin, düşünür bulamazsın.
Sonra bilip bilmediğine emin olamazsın.
Cahil cesareti sarar her tarafını.
Yürürsün ve olgunluğun çıkar ortaya.
Durum pozitif mi, negatif mi değerlendiremezsin.
Sonra deniz kıyısı gelir aklına.
Tek ümidin huzur olur.
Ayaklarını suya sokarsın belki.
Belkide taş sektirmece oynarsın.
Farkın zirvesinde fark ararsın.
Muhtaçlığı, mecburculukla karıştırırsın.
İlk toplama sonra çıkartma yaparsın.
Bölersin ve elde kalanı çarparsın değerlerle.
Elde kalır sıfır etkisiz eleman.
Sıfırın gerçek gücünü anlarsın.
Ve gücün cesaret verdiğini.
Sonra gücün kontrol edildiği reklam gelir aklına.
Acaba herşey senaryomu dersin.
Emin olduğun halde emin olmak istemezsin.
Ağlamak isteyipte ağlayamamak gibi.
Şimdi gelde anlat hadi.
Anlatamazsın...
Anlatamazsın işte.
Yağmur yağar...
Damlaları saymaya çalışırsın.
Sonra bunun bir delilik olduğunu düşünürsün.
Saymaya çalıştığın damlaların akıp gittiğini görürsün.
Hüzünle neşeni arası bir duygu yaşarsın.
Sonra güneş açar.
Gökkuşağını beklersin.
Bulutların güzelliği aldatır seni.
Gökkuşağı çıksada göremezsin.
Ona ihanet ettiğini düşünürsün.
Ve daha neler neler.
Dünyanın içindeki acizliği hissedersin.
Onur ve şerefin tutar seni.
Tüm namlular beyninde olsa kaç yazar.
Yaşayan bilir dersin.
Yaşayan.
Bilmekle anlamak arasındaki çizgiyi ararsın.
Bulamazsın, ümidin tükenir.
Ufak bir kıvılcım yakar ateşi.
Herkes başına toplanır.
Seninle olmak istediklerinden değil.
Orada olmak istediklerinden.
Düşünürken soru işaretinin kancasına takılırsın.
Gidemezsin bir adım ileri.
Sonra dua edersin sessizce amin dersin...amin.
Sessizliği duyanı bilirsin, seni iyi tanır.
Yaşamanın fiiliyattan mı yoksa hissiyattan mı ibaret çözemezsin.
Belki üzülür, belki kızar ya da ağlarsın.
Belkide susarsın..
Ama anlatamazsın.
Anlatamazsın işte.!
Kayıt Tarihi : 29.12.2014 18:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İbrahim Ozan Vural](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/12/29/yolda-yurumek.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!